TDP Basın Bürosu aracılığıyla bugün yazılı bir açıklama yapan Çakıcı, faizler konusunun halkın mağduriyet yaşadığı en önemli sorunların başında geldiğini ifade ederek, bazı bankaların yüksek faizler nedeniyle halkın kanını emdiklerine dikkat çekti.
Bunu haksızlık ve adaletsizlik olarak tanımlayan Çakıcı "Bu yasalar biran önce değişmelidir" dedi.
Çakıcı, borçların yapılandırılmasıyla ilgili yasanın Meclis'ten oybirliğiyle geçmesine karşın bazı bankaların bunu uygulamadığını, Maliye Bakanı Ersin Tatar'ın ise buna karşın 'ben ne yapabilirim, hukuk yoluna başvurun" dediğini ifade ederek, bunun acizlik göstergesi olduğunu belirtti.
Mehmet Çakıcı, borçların yapılandırılmasıyla ilgili yasanın tek başına yeterli olmadığını ifade ederek, faiz ve çeklerle ilgili yasa ile İcra İflas Yasası'nın geçmesinin de elzem bir gereklilik olduğunu vurguladı.
TDP olarak, faizde TL'nin en çok iki katına, dövizde de en çok bir katına kadar artabileceğini savunduklarını anlatan Çakıcı, Barolar Birliği tarafından da benzer bir öneri geldiğini anımsattı.
"SOSYAL ADALET BOZULDU"
Çakıcı, çalışanların haklarını keserek özel bir zümrenin zengin olmasını sağlamanın sosyal adaleti bozduğunu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümeti'nin karar ve uygulamalarıyla buna hizmet ettiğini ileri sürerek, birkaç kişi daha fazla zengin olurken, diğer yandan ise işsizliğin arttığını, asgari ücretin halen sefalet düzeyinde olduğunu, esnafın batma noktasına getirildiğini, binlerce kişinin ise faizler nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını kaydetti.
"HALK SİSTEMDEN MEMNUN DEĞİL"
Halkın mevcut sistemden memnun olmadığını, Meclis'in doğru dürüst toplanamadığını, çalışamadığını belirten Çakıcı, ciddi ve radikal değişikliklerin artık kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Çakıcı, Anayasa, Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile Siyasi Partiler Yasası'nda ciddi değişiklilerin zamanının çoktan geldiğine işaret ederek, tek liste seçim sistemiyle milletvekili transferlerinin yasaklanması gerektiğini kaydetti.
"ÜLKEDE MÜTHİŞ BİR KAOS VAR"
Ülkede siyasi irade eksikliği ve güvenini kaybetmiş bir hükümet olduğunu iddia eden Çakıcı, "Geçmesi gereken yasalar geçmiyor. Rüşvet, dolandırıcılık, usulsüzlük ve yasa dışılık var. Bunları yargıya götürecek hükümet ise ortada yok. Ülkede müthiş bir kaos var" görüşünü savundu.
Meclis'i çalıştırması gereken partinin UBP olduğunu, Meclis'te çoğunluğu elinde bulunduran UBP'nin istediği yasaları geçirebileceğini kaydeden Çakıcı, "Kabul etmediğimiz yasalar için kimse bizden nisabı sağlamamızı beklemesin, O zaman çoğunluğu sağlayamazsanız gidersiniz" dedi.
"ERKEN SEÇİM ŞART"
TDP Genel Başkanı Çakıcı, UBP'nin oylarında düşüş yaşandığını, son Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ara seçiminde UBP'nin oy oranının yüzde 26'ya düştüğünü belirterek, bunun da iktidar partisinin halkın güvenini kaybettiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Ülkede siyasi yapının yeniden şekillenmesinin şart olduğunu belirten Çakıcı, "Erken seçim şart olmuştur. Ülkede yeni bir siyasi iradeye ve meclisin yeniden yapılanmasına ihtiyaç vardır" dedi.
"TDP'NİN OYU KATLANARAK BÜYÜYOR"
Çakıcı, denenmeyen ve hükümet olmayan tek partinin TDP olduğunu söyledi, TDP'nin oy oranının katlanarak büyüdüğünü, bunun son yapılan LTB ara seçimlerinde bir kez daha kanıtlandığını belirten Çakıcı, "TDP son seçimde oylarını büyük oranda artırmıştır. Halkın büyük bir bölümü TDP'ye yöneldi" ifadesini kullandı.
TDP'nin ilk seçimlerde mutlaka iktidarda yer alacağını ileri süren Çakıcı şöyle dedi:
"Halkın desteğini arkasına alan TDP'nin bu yükselişini kimse önleyemeyecektir. TDP, iktidara yürüyecektir ve ülkede değişim başlayacaktır."
"AKP'YE YARANMAK İSTENİYOR"
Son günlerde yapılan bazı açıklamalara da değinen Çakıcı, kaç kişinin Meclis'te oruç tuttuğu, kaç kişinin namaza gittiği gibi konuları konuşmanın yanlışlığına dikkat çekti.
İktidarda kalmak veya koltuklara gelmek isteyen bazı kişi ve çevrelerin Türkiye'deki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yaranmak istediklerini, bunun için de bazen sınırı aştıklarını belirten Çakıcı açıklamasını şöyle tamamladı:
"Türkiye'deki iktidar partisi daha çok din eğilimli diye, ideolojik görüşlerinizi bırakıp, siyasette taraf ve politika değiştirmeye başladığınızda, sağlam bir duruşunuz yoktur demektir. Dolayısı ile böyle bir duruş dalkavukluktan öteye gidemez. Belli ki bazı kişiler dalkavukluğa soyundular. Böyle bir siyaset anlayışı Kıbrıs Türküne yakışmaz."