Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs’ta çözümsüz geçen her günün, hem çözümün bulunmasını daha da zorlaştırdığını, hem de iki toplumu birbirinden uzaklaştırdığını belirterek, “Çözümsüzlüğün tüm Kıbrıslıların zararına olduğu unutulmamalıdır.


Bu nedenle her iki taraftaki çözüm ve barış güçlerinin bir araya gelerek, işbirliği ve güç birliğine odaklanmaları ve çözümü zorlamaları şarttır” dedi.
 
Yakın zamanda Türk tarafının NAVTEX yayınlayarak bölgeye savaş gemisi göndermesinin, Rum liderliğinin ise çözümün bulunacağı yer olan müzakere masasını terk etmesinin çözümsüzlüğün pekişmesine hizmet ettiğini belirten Özyiğit, Rum Yönetimi’nin Rusya ile yaptığı son askeri işbirliği anlaşmasının da iki taraf arasındaki güvensizliği perçinler nitelikte olduğunu kaydetti.
 
Önceki gün açıklanan ‘Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma Endeksi’ araştırma sonuçlarının iki toplumun birbirinden uzaklaştığını ve etkileşim kalitesinde önemli bir düşüş yaşandığını ortaya çıkardığını kaydeden Özyiğit, bunun düzeltilmesi için, bu çalışmayı yapanların da vurguladığı gibi, yeni ve etkili adımlar atılmasının elzem bir gereklilik olduğunu belirtti.
 
“Karşılıklı adım şart”
 
Bunun için öncelikli olarak müzakere masasının kurulmasına yol açacak karşılıklı adımların atılmasının şart olduğunu yineleyen Özyiğit, “6 Nisan’da bitecek olan NAVTEX’in süresi uzatılmamalı, Rum liderliği de Hidrokarbon konusunda ‘Bu benim yetkimdedir” anlayışını terk etmelidir. Bu zenginliklerin her iki toplumun malı olduğu ve bunlardan ancak uzlaşmayla yararlanılabileceği gerçeğinin anlaşılması gerekmektedir” dedi.
“İki teknik masa”
 
Müzakere masasının kurulması kadar Güven Yaratıcı Önlemlerin de bu süreçte çok önemli olduğunu belirten Özyiğit, “Maraş ve hidrokarbonlar konusunun, müzakere masasına paralel olarak iki teknik masada görüşülebileceğini, bunun yapılmasının da bütünlüklü çözüme katkı sağlayacağına inandıklarını kaydetti.
TDP olarak yıllardan beridir Maraş’ın yasal sahiplerine devrini, buna karşılık olarak da Mağusa Limanı’nın serbest ticarete, Ercan’ın da direkt uçuşlara açılmasını savunduklarını anımsatan Özyiğit, 'Youthopia' isimli İnsan Hakları ve Sosyal Girişimcilik Projesi kapsamında Mağusa özelinde gerçekleştirilen anket sonuçlarının da gençlerin yüzde 64’ünün kapalı Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmesi ve KKTC’deki limanların uluslararası trafiğe açılmasını desteklediğini ortaya koyduğunu kaydetti.
 
Maraş ve Hidrokarbon konusunun masaya yatırılarak çözüme ulaştırılmasının hem bütünlüklü çözüme katkı sağlayacağını, hem de iki toplumu birbirine yaklaştıracağını belirten Özyiğit, karşılıklı fayda, ortak çıkar ve ortak akıl noktasından hareketle birlikte tüm Kıbrıslıların kazanç elde edeceğini vurguladı.
 
“Çözümde eğitimin rolü”
 
İki toplumun birbirini daha iyi anlaması, karşılıklı algı ve anlayışın gelişmesi için eğitimin de önemli bir rolü olduğunu belirten Özyiğit, bu çerçevede geçtiğimiz hafta Ledra Palace’te TDP’nin ev sahipliğinde, kuzey ve güneyden siyasi partilerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, TDP’nin istemi üzerine ‘Çözümde Eğitimin Rolü’nün tartışıldığını anımsattı.
 
Toplantı sonunda tüm partilerin “öğrencilerin kişiliklerine yardımcı olacak, kültürler arası eğitimi; barış içinde birlikte yaşamayı, şovenizmle ada genelinde mücadeleye yardımcı olacak bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulduğunu noktasında mutabık kaldıklarını, ayrıca eğitimin barış kültürünün geliştirilmesi ve tüm kesimleri kucaklayıcı bir iklim yaratmak için araç olarak kullanılması görüşünde birleştiğini açıklayan Özyiğit, bu tür unsurların artırılmasının önemine dikkat çekti.