“Maraş’ın BM kararları çerçevesinde, BM gözetiminde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun şekilde aşamalı olarak mal sahiplerine iade edilmesini; Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açmasını; Mağusa limanının uluslararası ticaret, Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılmasını” öneren TDP, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında da işbirliği gerektiğini belirtti.
Erdoğan'a Sunulacak
TDP, “güven artırıcı önlemler paketini”, KKTC ziyareti sırasında görüşecekleri Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a da sunacak.
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, parti yöneticileriyle birlikte, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün başlayacak KKTC ziyaretini değerlendirdi ve “güven artırıcı önlemler paketini” duyurdu.
Tarihi günlerden geçildiğini belirten Çakıcı, Erdoğan’ın “Güzelyurt ve Maraş verilmez” söyleminde bulunduğu bugünlerde “güven artırıcı önlemler paketini” açıklamak istediklerini söyledi.
Sürecin tıkandığını ve uluslararası krizle karşı karşıya olunduğunu savunan Mehmet Çakıcı, Türkiye’nin AB yolunun ve Kıbrıs sorununun tıkandığını ileri sürüp “Bu iki sorunun başka uzantısı olan Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler de tıkanmıştır ve bir uluslararası krizle karşı karşıyayız. Burada herkes bir bedel ödüyor” dedi.
TDP Genel Başkanı Çakıcı, böylesi bir ortamda Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın “Maraş ve Güzelyurt’u vermem” söyleminin sadece pazarlık gücünü artırmaya yönelik olduğunu iddia ederek, bunun “çözüm için hep bir adım öndeyim” politikasının tersine olduğunu öne sürdü.
Bazı konuların arkada pişirildiğini düşündüklerini ifade eden Çakıcı, Erdoğan’ın Maraş ve Güzelyurt verilmez söyleminin geçici olduğu görüşünü dile getirdi. Çakıcı, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Cenevre’de toprak konusunu masaya koyabileceğini söylediğine dikkat çekti.
Çakıcı, Kıbrıs sorunundaki tüm tarafların eş zamanlı atması gereken adımlar olduğunu belirterek, Türkiye, Kıbrıs Rum kesimi, Kıbrıslı Türkler ve Yunanistan’ın güven artırıcı adımlar atmasını istedi.
İşte "Güven artırıcı önlemler"
Kavga ve tartışma yerine, diyaloğa inanan bir parti olarak atılması gerektiğini öngördükleri adımları kamuoyuyla paylaşmak istediklerini ifade eden Mehmet Çakıcı, 9 maddelik “güven artırıcı önerilerini” şöyle açıkladı:
“1.Türkiye 2005’te imzaladığı Gümrük Birliği Protokolünü uygulama yükümlülüğünü yerine getirerek, Limanlarını ve Havaalanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti bandıralı gemilere ve hava trafiğine açmalıdır.
2. Direk Ticaret Tüzüğü hayata geçirilerek, Mağusa Limanı, Avrupa Birliği (AB) gözetimi altında, uluslar arası ticarete açılmalıdır.
3. Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamı genişletilerek, Kıbrıslı Türklerin de, Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında gelişecek ticari işbirliğine entegre edilmesi sağlanmalıdır.
4. Maraş’ın BM kararları çerçevesinde, BM gözetiminde, AİHM kararlarına da uygun olacak şekilde aşamalı olarak mal sahiplerine iade edilmelidir.
5. Ercan Havaalanı’ndan AB gözetiminde uluslar arası uçuşlara izin verilmelidir.
6. Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve her iki Kıbrıslı toplum adadaki asker sayısını saptayabilecek bir mekanizma geliştirdikten sonra, karşılıklı asker sayısında indirime gidilmesi sağlanmalıdır.
7. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler çözüme kadar giden süreçte karşılıklı olarak idari birimleri işbirliğini başlatmalı ve geliştirmelidir.
8. Kıbrıs’ın hem Kuzeyi’nde hem de Güney’inde ortak olarak, BM ve AB gözetiminde, nüfus sayımı yapılmalı ve adanın nüfusu ve adada yaşayan kişilerin statüleri belirlenmelidir.
9. İki toplumun ticari ve sosyal ilişkilerini geliştirilmesi teşvik edilmelidir.”
“Kriz Var”
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Türkiye’nin gümrük birliği çerçevesinde limanlarını açmayı zaten kabul ettiğini ama Kıbrıs Rum tarafının bunu kabul etmediğini belirterek, “Dolayısıyla bir kriz var. Burada sadece Kıbrıslı Rumlar ve Türkiye’nin mi çıkarı olacak? Kıbrıslı Türkler de Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılmasını masaya sürmelidir” diye konuştu.
Çakıcı, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’yle ilişkilerinin kötüye gitmesini kimsenin istemediğini; mitingler için kullanılan “besleme” lafını hiç doğru bulmadıklarını kaydederek, Kıbrıs Türk halkının bundan kırıldığını söyledi.
Mehmet Çakıcı, TC Başbakanı Erdoğan bunu belli bir kesime söylese de doğru bir yaklaşım olarak değerlendirmediklerini ve Kıbrıs Türk halkının tümüne söylenmiş kabul ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu:
"Küfür Edilmesini de Tasvip Etmedik"
"Ama bir başka ülkenin başbakanına küfür edilmesini de hiçbir zaman tasvip etmedik. Sonuçta bugün Sayın Erdoğan’ı havaalanında karşılamaya gidecekler var; bunların da hangi gruplar olduğu da düşündürücüdür. Ama bir taraftan da Türkiye tarafından dayatılan ekonomik paketin uygulanmasına bağlı bir takım protestolar da doğaldır. Eğer bir ekonomik paketin arkasında Türkiye varsa, protesto edileceği yer de Türkiye hükümetidir ve bunun başındaki kişidir. Bunu da gayet doğal karşılıyoruz.”
Çakıcı, ekonomik pakete karşı olduklarını söylemeye devam edeceklerini vurgulayarak, TC Başbakanı Erdoğan’a önerilerini sunacaklarını anlattı. “KKTC-TC arasındaki ana-yavru ilişkisinin son bulmasını; sivilleşme ve demokratikleşme, polis, itfaiye, Merkez Bankası, GKK gibi kurumların Kıbrıs Türk halkına iade edilmesini; nüfus ve ülkeye giriş çıkışların kontrolünü; kültürel, dini ve sosyal dayatmalara son verilmesini istediklerin; özelleştirme adıyla Kıbrıs Türklerinin kurumlarının peşkeş çekilmesini kabul etmediklerini” dile getiren Mehmet Çakıcı, toplumsal varoluş için görüşlerini içeren bir metni Erdoğan’a sunacaklarını söyledi.
TDP Genel Başkanı Çakıcı, Başbakan Erdoğan’la “yalakalık ve yağcılık için değil, Kıbrıs Türk halkını temsil eden bir parti olarak görüşeceklerini, Kıbrıs Türk halkının bütün taleplerini ileteceklerini” ifade etti.