TYB Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan konuşmasında TYB’nin faaliyetlerine değindi.
Arıcan, Türkiye Yazarlar Birliği kurulduğu 1978 yılından itibaren sahasında kültürel hayatımızı tanzim eden faaliyetleri gerçekleştiriyor onlardan hepsini değil ama bazılarını şöyle sıralayabilirim: 1992’den beri iki yılda bir düzenlediği Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni, 1981’den beri devam eden “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri”, dilimizin ve kültürümüzün temel metinleri olan; Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat’ı Necip Fazıl’ın Çile’si, A.Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir’i ve Mevlana’nın ölümsüz eseri Mesnevi okumaları, Ahlak şûraları, Milletler Arası Şehir Tarihi yazarları kongreleri, Tarihi Yaşatmak Şehri Yaşatmak ve Tarihî Roman Ve Romanda Tarih bilgi şölenleri, Uluslararası Genç Yazarlar Kurultayları, yazar okulu -yazarlığa hazırlama seminerleri ve Mehmet Âkif Bilgi Şölenleri gelenek haline getirdiğimiz geniş katılımlı faaliyetlerdir.”
“Sürekliliği olan bu faaliyetlerimizin yanı sıra ülkemizdeki tarihi yapıların korunması, ihyası, gelecek nesillere bir miras ve değer olarak bırakılması için farklı şehirlerde bilgi şölenleri düzenleyerek “şehri, tarihi ve insanı” merkeze alan bilgi şölenleri de düzenliyoruz.” Diye konuşan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dün, TYB İstanbul Şube Başkanımız Mahmut Bıyıklı beni aradı, “Mehmet abi Kayserili olduğunu söyledi” dedi. Böyle söyleyerek Ankara’yı Kayseri’ye bağladı. Ben başka bir şey söylemek istiyorum Mehmet abinin müsaadesiyle; “Mehmet abi diyor ki İstanbul’un fethi Ankara’dan başladı.” Ben de diyorum ki; Hacı Bayram-ı Veli, Akşemseddin’i yetiştirdi, peki Hacı Bayram-ı Veli’yi kim yetiştirdi? Kayseri’deki Somuncubaba... Ayrıca, tüm zamanların mimarı Mimar Sinan ve çok sayıda gönül inası Kayseri’dedir. Buradan hareketle diyorum ki İstanbul’un fethi Kayseri’den başlamıştır.”
Salonda bulunan Kayserilerin büyük bir alkışla eşlik ettikleri konuşmasında Arıcan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı TÜRKİYE YÜZYILI programına değindi.
Arıcan, “Bir devlet politikası olduğuna inandığım Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı programının içini doldurmak, sivil toplum kuruluşlarımıza, üniversitelerimize düşüyor. İşte az önce konuştuğumuz tarihi birikimlerimizi, şehirlerimizin fiziki ve gönül mimarlarını tanıtmak bugünün diliyle anlatarak TÜRKİYE YÜZYILI’nı dünyaya sunabileceğimizi düşünüyorum. Programın ana dokusunu, ruhunu kültür, sanat, edebiyat ve düşünce oluşturmalı diye düşünüyorum. Bunu gerçekleştireceğimiz günler önümüzde duruyor” diye konuştu.