Tayvan bu noktaya nasıl geldi?
Felaketler meydana geldiğinde, özellikle de büyük depremler olduğunda, dünya medyası yıkımın en yoğun olduğu yere odaklanır. Bu anlaşılabilir bir durum olsa da çoğu kez yaşananlara dair çarpıtılmış bir tablo sunar.
Bunu Tayvan'ın Hualien şehrinde görebilirsiniz. Kamera ekipleri yan yatmış 10 katlı bir binanın etrafında toplanmış. Her şey tuhaf ve korkutucu görünüyor. Ancak bu, on binlerce kişinin yaşadığı bir şehirde yapısal olarak zarar gören bir avuç binadan yalnızca biriydi.
Polis kordonunun yüz metre ötesinde, Hualien sokakları tamamen normal görünüyor. Dükkânlar ve kafeler açık, trafik akıyor. Şehrin içinden geçerken, günler önce büyük bir depremin meydana geldiğini anlamazsınız...Bir yıl kadar önce Türkiye ve Suriye'de meydana gelen yaklaşık aynı büyüklükteki depremlerde 50.000'den fazla insan hayatını kaybetmişti.
2011 yılında Yeni Zelanda'nın Christchurch kentini vuran 6.7 büyüklüğündeki çok daha küçük bir depremde kent merkezinin neredeyse tamamı yerle bir olmuştu.
Tayvan da fay hatları üzerinde yer alsa da sarsıntılarla başa çıkma konusunda önemli ilerlemeler kaydetti. Pek çok kişi, Tayvan'ın tarihindeki en kötü deprem olan 1999 Chi Chi depreminin dönüm noktası olduğunu söylüyor.
Bu deprem 2400'den fazla insanın ölümüne ve on binlerce binanın yıkılmasına neden oldu. Merkez ilçe Nantou'da birçok apartman binası devrilmişti. En çarpıcı olanı ise bunların birçoğunun yepyeni olmasıydı.
Bu durum, neden bu kadar çok yeni binanın çöktüğüne dair büyük bir öfke ve vicdan muhasebesine yol açtı. Uzmanlar tasarımlarının temelden kusurlu olduğunu söyledi. Taban sütunları yeterince büyük değildi, içlerindeki çelik miktarı çok azdı.