Temel Gıda Maddelerindeki KDV İndirim Müjdesini Cumhurbaşkanı Erdoğan Verdi
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Enflasyonla Mücadele Programı Töreni’nde yaptığı konuşmada, “KDV sistemini sadeleştirme programımız kapsamında, temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV’yi yüzde 1’e indiriyoruz” müjdesini paylaştı.Bakan Nureddin Nebati 3 Yeni destek paketini açıkladı |
|
|
|
12 Şubat 2022 Cumartesi - 22:36 |
|
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığınca İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri" tanıtım toplantısına, Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Sözlerine kendisine ve eşine geçmiş olsun dileğinde bulunan herkese teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ve hizmetlere uygulanacak Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarının tespitine ilişkin kararda değişiklik yapılmasına dair kararın yürürlüğe konulmasına 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 28. maddesi gereğince karar verildiğini söyledi.
Kendisinin de bu karara imza attığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece bunu yürürlüğe sokuyoruz, hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan iş dünyasının temsilcilerine seslenerek, şöyle konuştu: "Türkiye'nin enflasyon ile mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olacağına inandığım toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ülkemiz ekonomisini yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyütme yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Küresel ekonomi, enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki aşırı yükselişin sancılarını, finansal piyasalarda dengesizlik ve yüksek enflasyon olarak yaşamaktadır. Elbette bu dalgalanmalar ülkemizi de etkilemektedir. Bir de buna Gezi Olaylarından 15 Temmuz'a, oradan 2018'deki kur saldırısına kadar uzanan ağırlıklı kısmı dış kaynaklı Türk ekonomisine yönelik ekstra etkileri de eklemek gerekiyor. Ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar varan fütursuz saldırılara karşı elimizdeki tüm imkânları kullanarak mücadele ettik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yılın son aylarında yaşanan kur dalgalanmalarının piyasalarda yol açtığı paniğin ülke ekonomisinin gerçekleri ile ilgisinin olmadığını akıl ve vicdan sahibi herkesin kabul edeceğini kaydetti.
“ENFLASYONLA MÜCADELE, TOPYEKÛN BİR KARARLILIĞI, FEDAKÂRLIĞI GEREKTİRİR”
Açıkladıkları tedbir paketi ile bu dalgalanmanın önüne geçerek, kuru yeniden istikrara kavuşturduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu süreçte ortaya çıkan yüksek enflasyonun etkilerini de 2022 yılı içinde büyük ölçüde ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Enflasyon ile mücadele topyekûn bir kararlılığı, inancı, fedakârlığı gerektirir. Hükûmet olarak biz bu konuda atmaya söz verdiğimiz adımları birer birer hayata geçiriyoruz. Bugün de işte bu adımlardan birisinin müjdesini sizlerle ve milletimizle paylaşmak üzere bir aradayız. KDV Sistemini Sadeleştirme Programımız kapsamında temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'yi yüzde 1'e indiriyoruz. Bilindiği gibi un ve ekmekte KDV'yi zaten yüzde 1 olarak uyguluyoruz. Müjdesini sizlerle paylaştığımız yeni düzenleme ile gıda ürünlerinde devlet adına yüzde 7'lik bir indirim yapmış oluyoruz. Üstelik KDV'si yüzde 1'e inen ürünler enflasyon sepetinde ciddi bir ağırlığa sahiptir. Bunlar pirinç, makarna, et, balık, çay, kahve, su, süt ve süt ürünleri, peynir, yumurta, yemeklik yağlar, şeker ve şekerli ürünler, meyveler, sebzeler, kuruyemişler, bakliyat çeşitleri gibi, insanlarımızın günlük hayatlarında sık tükettikleri gıdalardır. Tüm bu ürünlerde yapılan vergi indirimi aynı zamanda enflasyonla mücadelede önemli bir kazanım anlamına gelmektedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerjiden gıdaya kadar her alanda milletimizi enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda yürürken hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin veremeyiz, vermeyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da rehberimiz 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi olacaktır" diye konuştu.
“GELECEĞİMİZE GÜVENLE BAKMAMIZ İÇİN HER TÜRLÜ ARACA, HER TÜRLÜ İMKÂNA SAHİBİZ"
Enflasyonla mücadele kapsamında KDV'nin yüzde 1'e indirilmesinin, gıda ürünlerinde yüzde 7'lik indirim anlamına geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu bizim yürütme olarak, hükûmet olarak attığımız bir adımdır. Üretimiyle, toptanıyla, perakendesiyle gıda sektöründen de aynı oranda bir fedakârlık talep ediyoruz. Yani gıda ürünlerinde pazartesi gününden itibaren yüzde 7 KDV ve yüzde 7 sektör indirimi olarak toplamda yüzde 14'lük bir indirim yapılmasını milletimiz adına bekliyoruz. Aynı şekilde diğer tüm sektörlerden de bu düzeyde bir indirimi pazartesi gününden itibaren doğrudan vatandaşlarımıza yansıtacakları bir yaklaşım görmek istiyoruz.
Her rahmetin bir zahmeti, her nimetin bir külfeti olduğu gibi Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizin bedeli de şimdiden yapacağımız bu fedakârlıktır. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde devletin yaptığı fedakârlığı ve üstlendiği yükü paylaşmak herkes için millî bir görevdir. Hepimizin aynı gemide olduğunu unutmamalıyız. Türkiye gemisinin her kazanımı 84 milyonun ortak kazancı olduğu gibi bu geminin gördüğü her zarar, aldığı her yara da ortak kaybımızdır. Umutlu olmamız, geleceğimize güvenle bakmamız için her türlü sebebe, her türlü araca, her türlü imkâna sahibiz."
"ENFLASYONLA MÜCADELE SAFINA HERKESİN KATILMASINI İSTİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretim çarklarının "harıl harıl çalıştığına" dikkati çekerek, "İstihdamda tarihimizde ilk defa 30 milyonu geçtik. İhracatımız her ay rekor tazeleyerek artıyor. Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgilerinde gözle görülür bir atış var. Baharla birlikte turizm ve inşaat sektörlerinde başlayacak büyük hareketliliğin işaretlerini şimdiden alıyoruz. Tek yapmamız gereken, bu süreci milletimizi enflasyona ezdirmeden geçirmektir. Bunun için enflasyonla mücadele safına herkesin katılmasını istiyoruz. Yaptığımız KDV indirimi de sektörden beklediğimiz aynı orandaki indirim de aynı amaca yöneliktir" ifadelerini kullandı.
Üretim, toptan ve perakende gıda sektörlerinden sadece indirim arzularını ifade etmekle kalmadıklarını, aynı zamanda bir denetim seferberliği de başlattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlgili bakanlıklarımız, oluşturacakları Enflasyonla Mücadele Timleri vasıtasıyla gıda başta olmak üzere fiyatları makul izahı olmayan şekilde artırılmış ürünlerle ilgili sıkı denetimler yürüteceklerdir. İnşallah bu yönteme çok fazla gerek kalmadan hep birlikte enflasyonun üstesinden gelerek ülkemizi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023'te yeniden tek haneli enflasyonla tanıştıracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda hayata geçirmekte oldukları Türkiye Ekonomi Modeli'nin, içeride ve dışarıda giderek daha çok anlaşıldığı ve benimsendiğini söyledi.
İş dünyasının desteğinin her zaman olduğu gibi bugün de en çok önem verdikleri husus olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayi üretiminden turizme kadar her alanda iş dünyamızın ortaya koyduğu gayretle 2021'deki başarılara ulaştık. Şimdi de Enflasyonla Mücadele Programımızda iş dünyasından aynı samimi desteği bekliyoruz. Bu duygularla gıda ürünlerindeki KVD'nin yüzde 8'den yüzde 1'e inmesi kararımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
"Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri" tanıtım toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati 3 Yeni destek paketini açıkladı.
3 yeni destek paketinin uygulamaya alındığını açıklayan Bakan Nebati, "Biz tasarruflarımızı bir tarafta artırırken öbür tarafta da Türkiye ekonomi modelinin gereklerini yerine getirecek dağıtım sistemini çok iyi kurmamız lazım. Bu dağıtım sistemlerinden bir tanesi tüm iş dünyamızın tecrübe ettiği ve bugüne kadar hep faydalandığı en önemli ayaklarından birisi kefalet sistemi KGF. Bununla da biz üreticilerimizin, imalatçılarımızın ve ilgili tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz. Onu açıklamak istiyorum. Dengeli ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlanması, yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi ve cari dengeyi sağlaması, kalkınma planlarındaki öncelikli sektörlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve dengeli görünüm bununla sağlanacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme. 60 milyar liralık kefalet hacmi oluşturuyoruz. Bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin. Yeter ki yatırım yapın. Yeter ki bu ülkeye katma değer sağlayacak adımları atın. Tüm sektörlerin ama tüm sektörlerin hepsinin önünde yol açmış olacağız. Tüketime değil, üretime odaklı, yüksek teknoloji odaklı, ihracat odaklı, her türlü anlamda bir anlayışla ve bu anlayışın getirdiği yol açma prensibini asla geriye koymayacak bir yöntemle yolumuza çıktık. Yatırım destek paketi, ihracat destek paketi, işletme harcamaları destek paketi olmak üzere 3 paketi uygulamaya koyuyoruz. İhracatın artırılması, yatırım ve üretimin desteklenmesi, finansmana erişim imkanlarının artırılması tüm bunlar ilk gün 20 Aralık'ta açıkladığımız en önemli cümleciğin bir özeti. Selektif kredi politikası. Proje bankacılığını yönelik, imalat, ihracat, Turizm, teknoloji girişim sermaye eko sistemi, toptan, perakende olmak üzere her alanda fayda sağlanabilecek bir hedef sektörlerimizi belirledik. Ülkemizde teknolojinin gelişimine önem veriyoruz. Türkiye'deki genç nüfus 13 milyon. Yani 20 OECD ülkesinin genç nüfusu kadar genç nüfusa sahibiz. Genç nüfusumuz bilişime önem veriyor, teknolojiye önem veriyor. Bu anlayışla da 1 milyon yazılımcı projesini uygulamaya koymuştuk. Bugün itibarıyla 850 bin kişi kaydolmuş, 790 bin kişi aktif eğitim alıyor. Türkiye'nin önde gelen e-ticaret, bankacılık, finans ve teknoloji şirketleri istihdam sağlamak üzere işveren portalımıza kaydolmuştur. Bu vesile ile şimdi KGF kanalı ile ileri teknoloji odaklı girişim sermayesi eko sisteminin gelişmesi için adım atmış olacağız" ifadelerini kullandı.
YATIRIM DESTEK PAKETİNİN ÖZELLİKLERİ
Yatırım destek paketinin detaylarını açıklayan Nebati, "Yatırım destek paketimiz 25 milyar liralık bir destek ve yatırım kredileri için azami 24 ay ödemesiz dönem, azami 96 ay vade, KOBİ ve KOBİ dışı alanlara dağıtıyoruz. Orta , yüksek ve yüksek teknoloji üreten 1,25 kat kefalet limiti, yatırıma bağlı işletme kredileri için 6 ay ödemesiz dönem, 30 ay vade ve kâr payı oranı da 0,24 sabit TL referans için + yüzde 124 ay üzeri sabit TL referans için yüzde + 2.Bankalar için 0-24 ay değişken TL referans yüzde +1, 24 aynı üzeri TL referans üzeri + yüzde 2. Orta yüksek sektör firmaları önceliklendirilerek kefalet limitleri yüzde 25 artı olarak uygulanacak." dedi.
"KOBİLERE 25, BÜYÜK FİRMALAR 100 MİLYON LİRA KREDİ"
Bakan Nebati şöyle devam etti:
"Her bir KOBİ için maksimum kredi limiti 25 milyon lira, büyük firmalar için 100 milyon lira olacaktır. Bankalarımıza seslenmek istiyorum. Paydaşlarımızla iş birliği yaparak yürüyoruz. Katılım, kamu, özel bankalarımız var. Lütfen Türk finansal sistemine kamu ve özel bankaları size bizimle iş birliği yapan özel bankalarımız hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı olarak adımlarını atsın. Bu işin takipçisi olacağız. 20 Aralık'tan sonra hakikate iş birliği ile çok güzel işler yaptık. Kamu ve özel bankalarımız her alanda iş birliğini ortaya koydular. Şimdi yatırım zamanı. Şimdi üretim zamanı. Şimdi istihdam zamanı. Biz bir şeyi başardık. Salgın döneminde 2020 yılında dünya küçülürken bu ülkeyi büyüttük. Geçen yıl dünya tek haneli büyümelerle övünürken biz çift haneli olarak büyüdük. Bu ülkenin iş dünyası girişimcisi öylesine azimli, Türkiye toprakları o kadar iştahlı ve bereketli ki yakın çevremizdeki tüm coğrafyaların adet bir üretim merkezi olduk. Bu başarımızı taçlandırmamız lazım. İhracat destek paketimiz azami 6 ay ödemesiz dönem, 18 ay vade, ihracat sektöründe faaliyet gösterenler, ihracat potansiyeli olan KOBİ'ler bu imkândan faydalanacaklar. Kâr payı da sabit olarak TL referans +yüzde 1, faiz oranı da değişken TL referans + yüzde 1 olarak uygulanacaktır. İşletme harcamaları destek paketimiz 6 ay geri ödemesiz dönem, 24 ay vade, 12 ay kullandırım süresi, KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım. TL referans yüzde 1, değişken TL referans + yüzde 2 olarak uygulanacak" şeklinde konuştu.
"TEDBİRLER KREDİNİN KULLANDIRILMASINDA ZORLUK ÇIKARMAK DEMEK DEĞİLDİR"
Kredi Garanti Fonu kredilerinin amaç dışı kullanımını önlemek için alınacak tedbirleri de açıklayan Nebati, "Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. 2 yıl önce dağıttığımız KGF kredilerini galiba biraz tüketime harcadık. Yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti, üretim önceliğimiz bir tarafa gitti. Farklı şekilde kullanım da maalesef yaşandı. Buna izin vermeyeceğiz. Üreticinin, imalatçının, ihracatçının, genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız, sıkı takipçi olacağız. Bunun için faturaların belgelendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Sözleşme zorunluluğu getirilmiştir. Parayı ver, işime bakma yok. İşletme sermayesi ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullandırım şartı bulunmaktadır. Nakit kullanım oranı yüzde 10 ile sınırlıdır. Refinansman amacıyla kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Amaç dışı kullanım, gerçek dışı beyanlar için hükümlerimiz de mutlak suretle uygulanacaktır. Tedbirler kredinin kullandırılmasında zorluk çıkarmak demek değildir. Bankacılarımıza, KGF yöneticilerimize söylüyorum. KGF kullandırımı tedbirlerin yanlış yerlere gitmesini engellemek için ortaya konmuştur" dedi.
"BERABER HAREKET ETTİKÇE ÖNÜMÜZDEKİ ENGELLERİ AŞAR GEÇERİZ"
Bakan Nebati mücadele mesajı vererek, "Hiçbir kurumun, şahsın kredi kullanımlarında girişimcinin, ihracatçının, üreticinin, yatırımcının önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler ortaya koyması anlamında değildir bu tedbirler. Bu tedbirler yanlış yapanların yanlışını engellemeye yönelik tedbirler setidir. Girişimcinin önünü kapayan, gerçek ihtiyacı olanın yolunu zorlaştıran bizden değil. Açık ve net söylüyorum, piyasanın bir adamı olarak söylüyorum. Önünüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez. Biz iş dünyasının şu muhteşem görüntüsü ile bu ülkeyi siyasal iktidar olarak taşıyoruz. Bu vatan bu milletin emekleriyle daha büyüyor, gelişiyor. Sizlerin sayesinde, Türkiye'deki 85 milyonun sayesinde Londra'da güçlü Türkiye'nin sesi olarak kendimizi ifade edebilecek kapasiteyi kullanıyoruz. Çünkü bu vatan bu bayrak devlet, birlik beraberlik ve gücü hak ediyor. Biz beraber hareket ettikçe önümüzdeki engelleri aşar geçeriz. Tasarruf ettik, dağıttık dağıtmaya da devam edeceğiz. Tedbirler paketinden önce ifade ettiğim dağıtım paketleri bir tane değil. Peşi sıra gelecek. Kalkınma bankamız imkanlarıyla Eximbank imkanlarını seferber edecek. Aynı şekilde Merkez Bankamızın her türlü imkânı işverenin iş görenin önünde olacak. Bunları yaparken enflasyonu da tetikleyecek adımlara da hep beraber göğüs gereceğiz" şeklinde konuştu.
ENFLASYON İLE MÜCADELE
Bakan Nebati enflasyon tedbirleri ile ilgili sunumunda, "Enflasyonla ilgili tedbirleri de hep beraber alacağız. Türkiye ekonomi modeli geçmiş ekonomi politikalarının kapsamlı ve bütüncül değerlendirilmesiyle oluşturulmuş bir ekonomi politikası olmakla beraber bugüne kadar ortaya çıkan risklerin bertaraf edilmesini amaçlayan modeldir. Kısa süreli sermaye hareketlerinin negatif etkilerini zayıflatarak Döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlıyoruz. Üretimi artırarak enflasyonunun düşüşü amaçlardan birisidir. Enflasyon Türkiye'de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problem. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelerin ortak belası. Çok sert de tedbir alamıyor Batı. AMB Başkanının ifade ettiği gibi tek başına parasal önlemler de enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krizlere de yol açabilecek özellikleri de ortaya koydular. Evet. Yöntem ve yol. Bir tane değil. Bu yol ve yöntemleri bilmemiz lazım. Enflasyon talep yönlü artıyor, arz yönlü artıyor ve en önemlisi beklenti yönetimi sayesinde de bizi zorluyor. Talep enflasyonunu engelleyebilecek tüketici kredilerin aşırı artmasına karşı makro ihtiyati tedbirleri devreye alıyoruz. Selektif kredi politikalarıyla talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesi sağlıyoruz ve selektrik kredi politikaları olan talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesini az önce ifade ettiğimiz şekilde sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"SÜBVANSİYONLARA ÇOK CİDDİ ŞEKİLDE DEVAM EDİYORUZ"
Bakan Nebati şöyle devam etti:
"Yurt dışında maliyetler emtia endeksi yükselmeye devam ediyor. Petrol 94 dolarla seviyesin geldi. Bu iki önemli başlık maalesef sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı enflasyon karşısında müteyakkız hale getirmiş durumda. Türkiye ne yaptı? Kim ne söylerse söylesin. Reel elektrik fiyatlarının değişimi Norveç'ten başlayarak şu yükselişe bakın ve Türkiye'ye gelin. Reel olarak elektrik fiyatları halen negatif olarak seyrediyor. Bu ne demektir. Doğal gaz fiyatları da aynı şekilde reel olarak Türkiye'de halen negatif. Bu ne demektir? Biz Türkiye olarak kamu maliyesi olarak aslında halen sübvansiyonlara çok ciddi şekilde devam ediyoruz demektir. Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar şunu çok iyi bilsinler, Türkiye'de elektrik, doğal gaz fiyatları reel fiyatların da altındadır. Şu anda satın aldığımız doğal gazın 5'te4'ünü kamu maliyesi ve millet yüklenmiş durumdadır. Elektrik fiyatları yine aynı şekilde. Bütün dünya elektrik ve doğalgaz ile uğraşırken Türkiye elektrik ve doğal gaz fiyatları reel fiyatların da altında seyredip sübvansiyonlar devam ederken bununla ilgili bunun üzerine kurulu muhalif söylemlerin daha adil dönüştürülmesi konusunda çağrımız var. Dünya sıkıntı yaşıyor. Biz bir fanusta yaşamıyoruz. Net enerji ithalatçısıyız. Dünyayı tamamını etkileyen böylesine bir durumda yapılması gereken şey tüm ülkenin üzerine yüklemiş olduğu bu sübvansiyonların takdirle karşılanmasını beklemekten daha öte bir şey değil. Bu anlamda kur ve TÜFE yıllık değişime baktığımızda da sepet kur ve çekirdek enflasyonun ne kadar tetikleyicisi olduğunu da görüyoruz. Türkiye'de kur fiyatlarındaki artıştan dolayı iç talepteki artış da birleşince enflasyon belli bir noktaya geldi. Artık lütfen 20 Aralık sabahı 20 Aralık 2021 sabahından gününden çıkın. Biz 2022 yılının Şubat ayındayız. Dövizin 20 Aralık'ta sahte manipülatif belgelerle 22 liraya giden bir ortamında değil, 18 lira ortamında değiliz. İstikrarlı bir şekilde çok düşük oynaklıklarla yoluna devam eden, beklentilere uygun ve rekabet edilebilen bir kur seviyesinde giderken hala zihinlerimiz 2020 Aralık ayına takılırsa kendimize de yazık ederiz, ülkeye de yazık ederiz. Onun için biz vazgeçtiğimiz 200 milyar liranın enflasyona mutlaka daha düşük seviyede çıkmasına katkısı olmuştur ama kamu maliyesinin nelerden vazgeçtiğinin bilinmesi açısından bahsetmek istiyorum. Geçen yıl Türkiye bir şeyi değiştirdi, neydi o? Büyüme varken cari açık. 2021 yılı bu aslında grafik 2021 yılı alkışlanacak bir grafik. Samimi söylüyorum, uluslararası tüm gözlemciler tarafından takdirle karşılaşılan bir şey. Tüm dünya krizle uğraşırken Türkiye Cumhuriyeti iş dünyasıyla bir şeyi başardı. En zor günlerde işte bu. Yüzde 12'ye varan büyüme çift haneli büyümenin 1.9'luk bir cari dengeye gelmesinin bir ifadesidir. Bunu biz başardık, bizler başardık. Sıkıntıya düştüğümüz anda başımızı iki elimizin arasına alıp ben ne yaparım demedi bu iş dünyası, tersine bir kapı kapanmışsa bir kapı açılacaktır. Bir zorluk varsa mutlaka bir kolaylık vardır düsturu anlayışıyla sağa gitti, sola gitti, ihracatı patlattı. Bu başarı hikayesinde proaktif davranan kamu yönetimi, siyasal iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve siz değerli iş dünyası. İşte iş birliği budur. Üretim ve satış noktalarının gönüllülük esası çerçevesinde fiyat indirimlerine katkı vermesini sağlayacağız. Tüm kesimlerin iş birliğiyle kazananın Türkiye olacağı bir sonuca ulaşacağız “dedi.
"BİRLİKTEN BEREKETE MOBİL UYGULAMASI BEREKETE GEÇİYOR"
Enflasyonla ilgili bir mobil uygulama başlatılacağının müjdesini veren Nebati, "Mobil uygulama başlatıyoruz. Mobil uygulama ile vatandaşlarımız enflasyonunun düşüşüne katkı veren satış noktalarında fiyatlara bakacak, kategorileri öne çıkaran duyuru alanlarını bulacak. Filtrelerden kolay arama yapacak, toplam alışveriş miktarını hesaplayacak uygulama 1 Mart'ta devreye girecek. Tüketiciye fiyat takibinin yapılmasına imkân sağlayan en uygun fiyatlı ürüne ulaşması sağlanacak ve bu mobil uygulamanın geliştirilmesiyle enflasyonla mücadelede ortaya konacak adımların tedbirlerini ortaya koymuş olacağız. Devlet yol göstericidir. Kamu yönetimi siyasal iktidar proaktif hareket eder. Ama denetleyici düzenleyici görevini asla ihmal etmez. Açık ve net söyleyeyim, bizim zihinlerimizin iş dünyası olarak, üreticiler olarak bir dönüşümünün sağlanması lazım. 2021 20 Aralık öncesinde değiliz. 2022 fiyatlarını yapmamız lazım. Tüm sektörlere. Siz bize destek verin, biz sizden alacağımız destek ve teşekkürle önümüzü açıcı adımlar atmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde her alanda ama her alanda çok daha yeni tedbirler paketini sunacağız. Enflasyonla mücadele timi ile enflasyonla mücadele timi kuruyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak fiyatların daha sıkı şekilde denetlendiği fahiş fiyat, sizin karınızla işimiz yok, karlarınızla işimiz yok, ticaretinizle işimiz yok ama fahiş fiyat uygulayanlarla enflasyonla mücadele timi özel bir tim oluşturuyoruz" dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|