Açıklamada, bakanlık tarafından alınan kararların; “sorunun çözümünden uzak ve peşkeş zihniyetine dayalı” olduğu iddia edildi.
Acil önlem paketinin, ülkede yaşayan insanların yaşam hakkının hiçbir şekilde önemsenmediğini gösterdiği savunulan açıklamada, kararların; “alış-veriş listesi tipinde, yaşam hakkını korumaktan çok, krizi fırsata dönüştürüp kâr etme zihniyetinin göstergesi” olduğu iddia edildi.
Trafiğin; yol, yol kullanıcıları ve araç üçlüsünün karşılıklı etkileşimi olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu üçlünün uyumu ve güvenliğinin sağlanabilmesi ise mühendislik, denetim ve eğitim ayaklarının sağlam olması ile mümkündür. Yani; yolların bölge koşullarına ve ihtiyaca uygun yapılması, trafik güvenliği ve sürücü eğitimlerinin uluslararası standartlara getirilmesi ve trafikteki yol kullanıcı gruplarının (araç, sürücü, yaya, bisikletli vb) denetiminin yapılması.
Çözüm için ilk adım; siyasetten ve peşkeş zihniyetinden uzak; karar alma, uygulama, uygulatma yetkisine sahip bağımsız bir Trafik Güvenliği Kriz Masası kurulması olmalıdır.”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın sunduğu kararların ancak kapsamlı bir trafik güvenliği planlaması içerisinde yer aldığında verimli olabileceği belirtilen açıklamada, ayrıca kararların her hangi bir bilimsel veriye dayanmayan, iş araçları ile sınırlanmış dar bir bakış açısı olduğu savunuldu.
Toparlanıyoruz Hareketi, hükümeti, gerçekten çözüm üretme niyeti varsa bilimsel projeleri sahiplenmeye ve bir an önce Trafik Güvenliği Kriz Masası’nı oluşturmaya çağırdı.