35’nci Uluslararası Kıyı Mühendisliği Konferansı 70 ülkeden uzmanları bir araya getirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’daki birçok projeyi, konusunda uzman mühendis ve mimarlarla birlikte hazırladıklarını, onların önerileri ve katkılarını dikkate alarak hayata geçirdiklerini söyledi. Türel, kıyı mühendislerinin uzmanlık alanı içinde olan Kruvaziyer Liman, Yat Limanı ve kanal projeleriyle ilgili her türlü görüşe açık olduklarını ifade ederek, “Bu projelerimizi inceler, yeni bir fikir ve öneriniz olursa bunları duymaktan çok büyük bir bahtiyarlık duyarım. Çünkü her türlü bilgiye, fikre ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
KIYI MASTER PLANI
Antalya’da sürdürülebilir turizmin denizin ve kıyıların korunmasını zorunlu kıldığını ifade eden Türel, “640 kilometrelik kıyı bandında 2 binden fazla otelimiz bulunmaktadır. Turizmle birlikte büyük bir nüfus oluşuyor. Antalya’nın kıyı yönetiminden 2 yıl öncesine kadar her 20-30 kilometrede ayrı bir belediye sorumluydu. 2 yıl önce Büyükşehir Belediye modeli ile bütün kıyı bandının sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. Böylece denizi kıyı şeridini bütüncül bir anlayışla planlama ve koruma imkânı doğdu” diye konuştu.
Antalya’nın Türkiye’nin en hızlı büyüyen kıyı kentlerinden biri olması nedeniyle kıyı bandını planlama ve korumanın zorluğuna dikkat çeken Başkan Türel, “Belediye başkanlığım döneminde özellikle atık su arıtma tesislerinin yenilenmesi ve rehabilitasyonuna yönelik çok önemli işler yaptık. Bundan sonra kıyı master planı dediğimiz kıyılarımızı korumaya yönelik çalışma ile de çok daha iyi bir noktaya geleceğiz” dedi.
AKDENİZ’DEKİ İNSANLIK SORUNUNA SIRTIMIZI DÖNEMEYİZ
Kıtalararası bir iç deniz olan Akdeniz’i korumanın bütün ülkelerin görevi olduğunu vurgulayan Başkan Menderes Türel, şunları söyledi: “Akdeniz’de birçok kentin ve belediyenin ortak sorunları vardır. Bu nedenle bu konferans gibi çok sayıda uluslararası işbirliği platformuna ihtiyacımız bulunuyor. Küresel ısınma ve çevrenin korunması uluslararası işbirliğini zorunlu kılan en önemli konu. Buna rağmen son dönemde küresel işbirliği ve dayanışma konusunda gerilemeye şahit oluyoruz. Akdeniz tarihte gelişmenin, medeniyetlerin, dinlerin eşiği oldu. Ve insanlık bu denizden yola çıkarak dünyaya yayıldı. Oysa insanlık doğduğu bu denize karşı büyük bir vefasızlık içinde. Akdeniz’deki jeopolitik devrimlerden, terör, savaş ve mülteci sorunlarından, çevre sorunlarından birçok ülke ortak olarak sorumludur. Bu tek bir ülkenin meselesi değil. Dolayısıyla Akdeniz’deki insanlık sorununa hep birlikte duyarsız kalamayız. Sırt dönemeyiz. Sizler uluslararası işbirliğinin önemini en iyi bilen uzmanlarsınız. Bunu ben de konferansımızın teknik olduğu kadar uluslararası işbirliği dayanışma alanında da faydalı ve verimli olması diliyorum.