Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Üyesi ve Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin hemen ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bir açıklama yaptığını hatırlatan Paşayeva, "O talihsiz ve korkunç gece Cumhurbaşkanımız Sayın Aliyev bu konuda net bir cevap vermişti. Cumhurbaşkanımız, 'Türkiye'nin gücü bizim gücümüzdür. Türkiye güçlenirse Azerbaycan da güçlenir' demişti. Ben de her zaman şunu söylerim; Türkiye'nin parmağına atılan taş bizim başımıza değer. Dolayısıyla ister içeride ister dışarıda kim Türkiye karşıtı bir bir harekette bulunursa bizi karşısında bulur." dedi.
Bazı dış güçlerin zayıf ve yönetilir bir Türkiye istediklerini, bunu başaramadıkları için Türkiye'yi hedef aldıklarını dile getiren Paşayeva "Maalesef bugünlerde Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen, Türkiye'yi zayıflatmaya çalışan bir takım dış güçler Türkiye'nin kalkınıp büyümesi yerine bölünüp parçalanmasını arzu ediyorlar. Avrupa ve Amerika'da bulunan bu dış güçlerin yüzde 90'ı Türkiye'nin güçlenmesini istemiyor. Çünkü yönetebildikleri bir Türkiye istiyorlar. Bunu başaramadıkları için şimdi bu güçler birlik olmuş hep beraber bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Türk diasporasına seslenen Paşayeva, "Türk devletleri olarak dışarıdaki Türk toplumlarını yani Türk diasporasını da içine alan bir birlik oluşturmak zorundayız. Eğer bir takım güçler hedefe Türkiye'yi koymuşsa biz dünyanın her tarafındaki Türk toplulukları olarak Türkiye'nin yanında durmak, Türkiye’yi desteklemek ve korumak zorundayız ve Türk birliğini bozmaya, parçalamaya çalışan bu güçlere gücümüzü göstermek zorundayız. Nasıl İstiklal Savaşı'nda Çanakkale'de birlik olduk ve bizi yenemediyseler, yine aynı ruhla birlik olacağız ve yine yenemeyecekler" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'NİN GÜCÜ İSLAM DÜNYASININ DA GÜCÜDÜR"
Paşayeva, dış güçlerin Türkiye'yi hedefe koyduğu bir dönemde İslam dünyasının da tarafını belirlemesi gerektiğini vurgulayarak, "Şunu çok açık bir şekilde gittiğim her yerde söylüyorum. Türkiye bölünürse İslam dünyası da bölünür. Türkiye'nin gücü İslam dünyasının da gücüdür. İslam dünyasındaki ülkeler de artık bunu anlamak ve ona göre bu dış güçlere karşı durmak ve Türkiye'yi korumak zorundadır." dedi.
"TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ BÖLGEYE BARIŞ GETİRİR"
Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesinin bölge için hayati öneme haiz olduğunu belirten Paşayeva, bu ortaklığın Suriye'ye barış getireceğini konusunda da umutlu olduğunu söyledi. Paşayeva, şöyle konuştu:
"Türkiye - Rusya ilişkilerinin yolunda gitmesi bölgenin yararınadır. İki ülke arasındaki gerginlik hem bölge için hem de her iki ülkenin çıkarları açısından da çok tehlikeli. Ayrıca Türkiye-Rusya ilişkilerinin yolunda gitmesi Kafkasya için de çok önemli. Özellikle Türkiye ile Rusya ilişkilerinin yeniden normalleşmesi Suriye açısından oldukça önemli bir adım oldu. Çünkü iki ülke, Suriye’deki krizi çözmek için önemli karar vericiler. Biz biliyoruz ki Suriye’de çok sayıda oyuncu ve bu oyuncuların bu ülkede yapmak istedikleri projeler var ama umuyorum ki Türkiye- Rusya arasındaki bu normalleşme bir an önce Suriye’de barışın gelmesini sağlar."