Özgürgün’ün konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklama şöyle:
Varlığı tartışma konusu bile olamayan bu hükümet tarafından Cumhuriyet Meclisi’ne sevk edilen yeni “Yurttaşlık ve Muhaceret Yasa Tasarısı” halen tasarı niteliğindedir ve bu şekliyle de hayat bulması asla mümkün değildir. UBP olarak bu konudaki duruşumuz nettir. Tasarı, hem insan hakları hem de uluslararası hukuk açısından kabul edilen normların dışında bir anlayış içermektedir.
Dünyadaki örneklerine bakıldığında özellikle vatandaşlık için bu tasarıda öngörülen sürenin 15 yıl gibi uzun bir periyoda yayılmasının kabul görmesi asla düşünülemez. Elbette halen uygulamada olan yurttaşlık yasası üzerinde bir takım düzenlemeler yapılması mümkündür. Ancak böylesi hassas bir konuda insanımızı rahatsız etmek, huzursuz kılmak akıl işi olamaz. Hamasetle, laf ebeliği ile devlet yönetilemez. Bir ülkede 14 yılınızı harcayacak, hayat kuracak, sosyal yaşamınızı oraya göre uyduracak, ailenizi çocuklarınızı yaşadığınız topraklara bağlayacaksınız ancak geleceğinizi hala göremeyeceksiniz. İnsan ömründe 15 yılın zaman boyutunu nasıl göz ardı edersiniz, bu nasıl bir insani anlayıştır. Kaldı ki Güney Kıbrıs’ın bu konuda cömert davranışıyla adada nüfus oranımızın iyice aleyhimize bozulduğu ortadadır. Olası bir anlaşmada Türk tarafının haklarının verilmesinde bu olumsuzluk gündeme taşınacaktır.
UBP meclis çalışmalarında, tasarının yeniden tartışılarak kabul edilebilir çizgilere çekilmesi yönünde her türlü girişimi yapacaktır.
Hükümetsiz bir ülkede bırakın kamudaki hizmetlerin direk olarak hizmet kalitesine yansımasını, ülkede çözüm bekleyen yığınla soruna rağmen, yönetenlerin intikamcı yaklaşımları, görevden almalar, yeni atamalarla uğraşması ya da yalandan istifacılık oynamaları ibretliktir. Kaldı ki hükümet programında “reform” diye yer alan ve 2 yılda hayat bulamayan birçok vaat gibi bu yasa tasarısının da hükümetin son bulduğu bu günlerde meclise sevk edilmesi hayli düşündürücüdür.