7 çocuğu ve 32 torunu olan Ümmü Duman, Gözce'de en küçük oğlu Ali Duman'ın (55) yanında yaşayan Duman, kendisinin bir Yörük kızı olduğunu ve sürekli hayvanların peşinde dağ taş demeden yürüdüğünü, doğal besinlerle beslenmesi nedeniyle de sağlıklı kalabildiğini dile getirdi. Eşi Ali Duman'ı 80 yaşında kaybettiği bilgisini de veren Ümmü Duman, "Ailemiz hayvancılıkla uğraştığı için sürekli hayvanların peşinde koşup durdum. Yakın zamana kadar doktor nedir bilmezdim. Bütün yiyeceklerimiz doğaldı.
Hayvancılıkla uğraştığımız için genelde hayvansal ürünler soframızda yer alırdı. Özellikle yoğurt ve peynir başlıca yiyeceğimizdi. Hayvanları otlatırken, azık torbamızda bir parça peynir veya ayran, ekmek ve soğan bulunurdu" dedi.
"ARTIK NE PEYNİRİN NE DE YOĞURDUN TADI KALMADI"
Doğal yiyecekleri özlediğini, şimdiki zamanda ne peynirin ne de yoğurdun tadının kalmadığını savunan Duman, geçmişte hastalandıklarında aile büyüklerinin otlardan yaptığı karışımlarla hazırladığı şurupları içip yeniden sağlıklarına kavuştuklarını anlattı. Çok açlık ve yokluk gördüğünü, bugünkü nesli de çok şanslı bulduğunu ifade eden Duman, "Biz eskiden bir elbise ya da bir ayakkabıyı bulabilirsek yıllarca giyerdik. Ayakkabı dediğim de lastik pabuç. Elbisemizin her tarafı yamayla doluydu. Şimdiki zamana ve yeni nesle bakıyorum da üzülüyorum. İnsanlar yokluk ve kıtlık görmediği için hiçbir şeyin değerini de bilmiyor" diye konuştu.
"SEBZE VE MEYVEYİ ESKİDEN MEVSİMİNDE YERDİK"
Sebze ve meyveyi eskiden mevsiminde yediklerini, her şeyin doğal olmasının yanında ayrı bir lezzeti olduğunu anlatan Ümmü Doğan, "Şimdi bakıyorum da yazın çıkan sebze ve meyveyi kışın da yiyebiliyoruz. Ama ne yazık ki, bu gıdaların tadı, kokusu yok" dedi.
Genç kuşağın televizyon ve bilgisayar başından kalkmadığının altını çizen Duman, "Bizim zamanımızda böyle bir televizyon olacağını söyleseydiler gülerdik. Bir pilli radyo olurdu ve o da herkeste bulunmazdı ve sürekli de açılmazdı. Ajans (haber) zamanı veya türkü çalındığında açılırdı. Şimdiki nesil, çok şanslı ve her şeyi anında gördüğü gibi her şeyden de haberi oluyor. Eskiden Anamur'da yaşanan bir olayı, eğer oradan biri gelirse birkaç gün sonra duyardık" ifadesini kullandı.
"UZUN YAŞAMAK İÇİN DOĞAL GIDALARLA BESLENİN"
Mersin'in kendilerine çok uzak olduğunu, ancak bugün otobüse binip aynı gün istenilen yere ulaşılabildiğini dile getiren Duman, 110 yaşına gelmesine rağmen Mersin'i birkaç yıl önce kızının yanına gittiğinde gördüğünü belirtti. Mersin'i; 'kocaman bir şehir' olarak yorumlayan Duman, böylesi bir kentte gürültü ve patırtının içinde insanın yaşamayacağını ve kent insanına da bir türlü akıl erdiremediğini söyledi. Ankara ve İstanbul'u çok duyduğunu ancak her iki kenti de sadece televizyonlardan izlediğini kaydeden Duman, "İmkanım ve götürenim olsa Ankara'ya Kemal Paşa'nın kabrini ziyaret etmek isterim" diye konuştu.
Gençlere de mutlaka okumaları ve kendilerini geliştirmeleri nasihatinde bulunan Duman, uzun yaşamak isteyenlere de şu tavsiyelerde bulundu:
"Uzun ve sağlıklı yaşayabilmek için mutlaka doğal gıdalarla beslenin. Sofranız da yoğurdu eksik etmeyin. Bol bol yürüyün kötü alışkanlıklardan uzak durun. Anne baba sözü mutlaka dinleyin."