YEMAD Başkanı Dr. Umut Altunç ile Veteriner Hekim Can Özgen imzasıyla yayımlanan basın açıklamasında, “hastalıkla mücadele çalışmalarına gerekli kaynağın ayrılması, sağlık çalışanları ve üreticilerine gerekli eğitimlerin verilmesi ve Avrupa Birliği yönetmelikleri gereği çağdaş yöntemlerle Brucella mücadelesine geçilmesi” gerektiği belirtildi.
Brucella’nın yenilen etle insanlara bulaşma durumunun son derece nadir olduğunu belirten Altunç ve Özgen, dalak, karaciğer gibi organların yenmesinin ve pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin insanlara bulaşmada en büyük faktör olduğunu bildirdi.
Brucella hastalığıyla ilgili bilgiler verilen açıklamada, korunma yöntemleri hakkında bilinmeyen veya yanlış bilinen bazı noktalara açıklık getirildi ve yetkililerin alması gereken önlemler belirtildi.
4 TİPİ VAR
“Brucella zoonoz”un, hayvanlardan bulaşan bir hastalık olduğu ve kamu sağlığı açısından ciddi bir sorun yarattığı kaydedilen açıklamada, hastalığın 4 tipinin bilindiği ve bunların
“Brucella Abortus (Sığır tipi), Brucella Melitensis (koyun-keçi tipi), Brucella Suis (deniz tipi), Brucella Canis (köpek tipi)” olduğu anlatıldı.
YEMAD açıklamasında, Brucella’nın koyun-keçi tipinin ülkede günlük yaşantıda en sık sorunlarıyla karşılaşılan tip olduğu belirtilerek, hastalık mikrobunun hayvan ve insan vücudundan yok edilmesinin uzun süreli ve çoklu antibiyotik tedavisi gerektirdiği ve sonuçların her zaman yüz güldürücü olmayabildiği kaydedildi
“MÜCADELENİN ANA NOKTASI KORUYUCU ÖNLEMLER”
Hayvanlarda ekonomik nedenlerin yanı sıra taşıyıcılığın da önlenebilmesi amacıyla tedavi önerilmediği belirtilen açıklamada, hayvanlarda Brucella ile mücadelenin ana noktasının koruyucu önlemler almak olduğu vurgulandı ve şu bilgiler verildi:
“Brucella’nın dünyadaki en güncel kontrolü, genel hijyenik tedbirlerin uygulanması, karantina uygulamaları, enfekte hayvanların sürülerden çıkartılması ve aşılama yöntemleri ile yapılmaktadır.
İnsanlara bulaşma konusunda hayvanlarla uğraşan hayvan bakıcıları, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler ve laboratuar personeli en büyük risk grubundadırlar. İnsanlara yenilen et ile bulaşma durumu son derece nadirdir çünkü Brucella mikrobu genellikle etlerde bulunmamaktadır ve hayvan kesildikten 24 saat sonra +4 derecedeki buzdolaplarında bekletildiği takdirde inaktif (zararsız) bir hal alır. Dalak ve karaciğer gibi hayvan organlarının yenmesi ise insanlara bulaşma açısından etlere nazaran daha yüksek bir risk faktörü oluşturur.
PASTÖRİZE EDİLMEYEN SÜTLER RİSK
İnsanlara bulaşmada en büyük faktör pastörize edilmeden hazırlanan süt ve süt ürünleridir. Pastörize edilmeden yapılan tereyağında 142 gün, taze ve beyaz peynirde ise yaklaşık 45 gün boyunca Brucella mikrobuna rastlanabilir. Bu nedenle halkımızın Brucella’dan korunmak amacıyla etlerden fazla pastörize edilmemiş süt ürünlerinin kullanımına dikkat etmeleri gerekmektedir. Uygun olmayan ortamlarda kaynatılmış sütlerin hiçbir zaman pastörizasyon işleminin yerini tutmadığı unutulmamalıdır.”
YEMAD açıklamasında, hastalıkla mücadele için ileriye dönük sağlık politikaları oluşturmanın şart olduğu vurgulanarak, Türkiye’de Tarım Bakanlığı’na bağlı veteriner hekimlerin eğitimi ve aşı üretimi amacıyla ABD’deki ilgili kurum ile yaklaşık 2 milyon dolar tutarında bir anlaşma imzalandığı belirtilerek, benzer çalışmaların KKTC’de de yapılması ve gerekli kaynakların ayrılması istendi.