Konferansa ev sahipliği yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Genel Sekreter Birol Ekici, Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. İbrahim Demir, Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş,Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Zülfü Çelik ile birlikte izlediler



Çok sayıda akademisyen ve vatandaşın katıldığı toplantıda Dоç. Dr. Cеm Durаn Uzun, sivil ve özgürlükçü bir anayasaya sahip olmak için yeni bir anayasanın şart olduğunu söylerken, Rаşit Sаrıkаyа herkesi koruyan kollayan tarafsız bir anayasa olması gerektiğinin altını çizdi. Mahmut Övür ise “Bu toplumun değişim ve gelişim mücadelesine göre bir anayasa yapmak zorundayız” dedi. 
 
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca organize edilen “Yeni Türkiye Buluşmaları” Antalya Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda Antalyalılarla buluştu. Yеni Türkiyе Buluşmаlаrı Kоnfеrаnslаr Dizisi'ndе bu hаftа 'Yеni Anаyаsа' konuşuldu. Siyаsеt Bilimci Dr. Murаt Yılmаz’ın oturum başkanlığı yaptığı konferansa Sаbаh Gаzеtesi Köşe Yаzаrı Mаhmut Övür, Libеrаl Düşüncе Tоpluluğu eski Bаşkаnı Rаşit Sаrıkаyа, SETA Hukuk Dirеktörü Dоç. Dr. Cеm Durаn Uzun kоnuşmаcı оlаrаk kаtıldı.

82 ANAYASASI’NIN İZLERİ SİLİNMELİ
 
SETA Hukuk Dirеktörü Dоç. Dr. Cеm Durаn Uzun, Yeni Anayasa’nın neden bu kadar önemli olduğuna değindi. Uzun, “1982 Anayasası’ndan 34 sene sonra yeni bir anayasa yapılması gerektiğini tartışıyoruz.  Bu son 5 yıldır toplumun ve siyasetin gündemine gelmiş durumda. Anayasa sadece Anayasa Mahkemesi’ni, anayasa organları ile ilgili değil, Anayasa, ülkenin nasıl yönetileceğini, kimler tarafından yönetileceğini de düzenlemektedir. Bu bakımdan anayasa hepimizin hayatını ilgilendiren, hepimiz için önemli hukuk metinleridir” dedi.

Neden yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu anlatan Dоç. Dr. Cеm Durаn Uzun şöyle konuştu:  “1981 Anayasası’nın bu baskıcı ve totaliter rejiminden kurtulmak için baştan yeni bir anayasa yapılması zorunlu. Anayasa 18 defa değişti ama hala üzerinde 12 Eylül Darbe’sinin izlerini görmemiz mümkün. Hatta bu anayasayı yapan Kenan Evren ve Tahsin Kaya yargılandı ama hala onların yaptıkları anayasa ile yönetiliyoruz. Bu anayasayı tamamen kaldırmak en doğru yöntemdir. Sivil ve özgürlükçü bir anayasaya sahip olmak için yeni bir anayasa şart, anayasa değişiklikleri ile yetinmemiz mümkün değil. Bundan önceki anayasalara baktığımızda bürokratik elit tarafından hazırlandığını ve topluma dayatıldığını görüyoruz. Bu anayasalar hazırlanırken ne demokratik sistemin ne de halkın katıldığını göremiyoruz.  Çok acil yeni bir anayasaya ihtiyacımız var.”
 
HERKESİ KORUYAN TARAFSIZ ANAYASA
 
Libеrаl Düşüncе Tоpluluğu eski Bаşkаnı Rаşit Sаrıkаyа, 1921 Anayasası’ndan sonra Türkiye’ye kendisine sığmayan, topluma uymayan bir elbise giydirilmek istendiğini söyleyerek sözlerine başladı. Sarıkaya, “Türkiye, Özal dönemiyle birlikte gelen rahatlıkla daha sağ partilere yöneldi. AK Parti, darbe döneminin en son örneği olan 28 Şubat sürecine milletin itirazı ve muhalefeti olarak karşılığıdır. AK Parti, Yeni Anayasa konjonktürünü hazırlamak adına önce yapabileceğini yaptı ve ekonomik kalkınma hamlesi başlattı. Sağlık alanında ciddi gelişmeler sağlandı. Sivil siyasetin alanı genişledi ama sahip olduğumuz hak ve özgürlükler anayasal teminat altında değil. Bunların anayasal teminat altına alınması gerekli” diye konuştu.

Yeni Anayasa’da nelerin olması gerektiğini dile getiren Raşit Sarıkaya, öncelikle ideolojik bir vasfının olmaması gerektiğini belirtti. Sarıkaya şunları söyledi: “Herkesi koruyan kollayan tarafsız bir anayasa olması lazım. Ak Parti vatandaşlık tanımında milletin genelini içeren bir tanım yaparken, CHP ve MHP bu konuda da muhalif davranıyor. Eğer Türk tanımı üzerinde ısrarcı olunursa bu tanımda kendisine yer bulmayanlar bundan rahatsızlık duyarlar ve bu sorun olmaya hep devam eder.”
 
MİLLETİMİZ DEĞİŞİM İSTİYOR
 
Konferansın son konuşmacısı olarak söz alan Sаbаh Gаzеtesi Köşe Yаzаrı Mаhmut Övür ise neden bir anayasaya ihtiyaç olduğuna yönelik düşüncelerini paylaştı. Övür şunları ifade etti: “Anayasa devlet ile toplum arasındaki sözleşmedir. Küresel çağda rekabet eden bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Anayasalar, bir ülkenin bölgesel ve küresel güç olmasında da önemli. Türkiye yıllarca içe kapalı bir ekonomi yaşadı. Rahmetli Özal gelene kadar dolar taşımak suçtu. 2011 yılındaki anayasa çalışmamızdan bahsetmek istiyorum, çalışmalarımız sırasında 35 ili dolaştık ve çok önemli tespitler yaptık. Bizim milletimiz kararını vermiş değişimden yana. 1950’de yaptı 1965’te yaptı, 1973’te yaptı, 1983’te Rahmetli Özal’ı destekleyerek yaptı. En son da 2002’de Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyerek sürekli değişimi sürekli dönüşümün yanında yer aldı. Bu toplumun değişim ve gelişim mücadelesine göre bir anayasa yapmak zorundayız.  Ama bu sırada karşımıza Kürt meselesi çıkıyor. Son yıllarda bu konuda tarihsel adımlar atıldı. Fakat hala bu konuda ciddi sıkıntılar var. 2011’deki 60 maddelik anayasa sürecinde en çok tartışılan konu ve kilit nokta 66’ncı maddede ki vatandaşlık tanımı oldu. Biz Kürt kardeşlerimizle birlikte yaşarken nasıl bir ulus tanımı yapacağız. Türkiye vatandaşlığı mı diyeceğiz, Türk milleti mi diyeceğiz, yoksa başka bir kavram mı bulacağız. Bizler Osmanlı kavmiyiz bizim içimizde farklı halklar var. Anayasa yaparken bunu göz ardı edemeyiz.”