Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

"Türkiye ve Rusya'nın birbirlerinin yakın tarihine ne kadar önemli yer ayırdıklarını bir kez daha şahit olduk. Tarihi arka plandan edindiğimiz tecrübe ile geleceği yapıcı bir şekilde inşa edebiliriz. Türkiye-Rusya ilişkilerinde son yıllarda büyük değişimler yaşandı. İlişkilerimizin bir alanına attığımız adım diğer alanlardaki işbirliğini tetikledi. Tüm zengin birikim ve kazanımlara rağmen yaklaşık 1 yıl önce yaşanan talihsiz bir olay neticesinde ilişkiler büyük bir sınamayla karşı karşıya kaldı. En üst düzeydeki karşılıklı siyasi irade sayesinde bu badireden çıktık."

"Normalleşme süreci Ağustos ayından beri başladı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız 9 Ağustos'ta St. Petersburg'a, Rusya Devlet Başkanı ise 10 Ekim'de ziyarette bulunarak yeni dönemin başlangıcını yapmış oldular. İlişkilerdeki 1 yıllık duraksamayı geride bıraktığımızı düşünüyorum."

"Geçen hafta Lavrov ile Çavuşoğlu Antalya'da bir araya geldi. Antalya Dışişleri Bakanı'mızın memleketidir. Antalya iyi bilinen bir yer, özellikle Rusya'dan ülkemizi ziyaret edenler için. Antalya'ya sadece tatil için değil, Antalya'da çok sayıda Rus-Türk evliliği de olmuş, yerleşmiş aileler var. Bunlar da bizim ilişkilerimizi derinleştiren ayrı bir güzellik."

"Ben mühendis kökenliyim. Sosyal bilimler, uluslararası ilişkiler alanında bir tecrübem yok. Ben yol yaparım, köprü yaparım, altyapı üstyapı, demiryolu, milletin hayatını kolaylaştırmak için birçok projeyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 14 yıl içerisinde gerçekleştirdik. Projeler sadece ülkemizde ihtiyaç gören bir proje değil, dünyada mega proje diye anılan özelliğe de sahip."

"Aralık'ın 20'sinde hizmete alacağımız Türk tünel geçişi var, boğazın 106 metre derinliğinden geçiyor. Dünyada denizin bu kadar derinliğine inşa edilmiş başka bir tünel yok."

"Dünyanın en büyük havalimanının inşaatı da İstanbul'da. Marmaray yine boğazın altından geçişiyle ilgili projeyi de 2013 yılında hayata geçirdik. Dünyanın 3. büyük köprüsünü de İzmit körfezi üzerinde yaptık. "

"Siyaset millete hizmet aracıdır. İnsanın hayatını kolaylaştırmayan siyaset anlamsızdır. Siyasete başlarken AK Parti olarak bir ilke benimsedik: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. 600 yıl 3 kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş ilkesidir bu. Şu anda dünyada yaşadığımız problemlerin kaynağı insani ihmal etmekten kaynaklı. Eğer insanlar gerekli ihtiyaçları karşılansaydı, yaşadıkları ülkelerde mutlu olabilmeleri sağlansaydı ne göç hevesi olacaktı ne de bölgelerinde karışıklık savaşlar olacaktı. ABD'de başlayıp dünyaya yayılan küresel ekonomik krizin kaynağı da insanın ihmalidir. Savaşların kaynağı da budur. Sonuç aynı ama şekiller farklı olabiliyor."

"Rusya-Türkiye ilişkileri sadece iki ülke arasında değil. Aynı zamanda bölgemizi de çok yakından ilgilendiriyor. Bu coğrafyada doğmaya biz karar vermedik. Bu coğrafyanın geleceğinin nasıl olacağına biz karar verebiliriz. Karadeniz, Akdeniz, Kafkaslar, Ortadoğu. Bu bölgedeki bir yıllık gayri safi hasıla 30 trilyon dolar. 1 buçuk milyar üzerinde insan yaşıyor. Dünyanın en hareketli bölgesi bu bölge. Doğuyla batının, ticaretin buluştuğu yerler. Tarih boyunca bu bölge hep hareketli olmuş. Bir zaman doğudan batıya doğru akın devam etmiş. Bundan 30-40 yıl önce zenginlik noktası batıdaydı. Şimdi tersine döndü. 1970'li yılların başında mesela havacılığın merkezi ABD idi. Bugünlerde Anadolu topraklarında. Onun için dünyanın 3. büyük havalimanını inşa ediyoruz."

"Zenginlik merkezi batıdan doğuya doğru hareket ediyor. Bu bölgenin özelliği dolayısıyla Türkiye ve Rusya olarak çok önemli görev ve sorumluluğumuz var. Dünyadaki bütün ülkeler birbirine bağımlı."

"PKK, DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram gibi terör örgütlerinin ortaya çıkmasının sebebi bölgesel sorunlardaki çözümde yaşanan gecikmedir. Bu gecikmelerin daha sonra telafisi oldukça zor. Türkiye-Rusya ilişkilerinde diğer ülkelerde olmayan başka şeyler de var. Özellikle enerji alanında fevkalade bağımlılık var. Enerji güvenliği bakımından, devreye alacağımız Türk akımı, nükleer enerji konusundaki işbirliğimiz bizim ilişkilerimizin geleceğini de şekillendiriyor. 2023'e giderken inşallah Türkiye'de inşa edilecek Akkuyu'daki ilk nükleer enerji elektrik santralini devreye almış olacağız."

"Karadeniz'i çevreleyen 8 tane ülke var. Karadeniz çevreyolu projemiz var. Gürcistan sınırından Sakarya'ya kadar bütün çevreyolunu tamamladık. Sadece İzmit-İstanbul arasında küçük bir bölüm kaldı. Bu çevreyolu bittiğinde Karadeniz'i paylaşan ülkeler ilişkilerini geliştirecekler. Buradaki sorunlar ortadan kalkacak."

"Türkiye'nin önemli özelliklerinden biri de Karadeniz'in etrafındaki ülkelerin dünyaya açılacağı yegane geçiş yolu olması. Boğazlar yıllar boyunca ticaretin, kültürlerin geçişi için bir merkez olmuş. Boğazlar bu yükü de kaldıramıyor. Emniyet ön plana geliyor. Kanal İstanbul'la buradaki muhtemel sorunları da ortadan kaldırmış olacağız."

"Rusya'ya ilişkilerimiz sadece enerji değil, ulaşım, tarım, alt yapı yapım alanı... Birçok firmamız müşterek projeler yapıyorlar. 2018 dünya kupası Rusya'da yapılacak. Krasnador'da bir stadyum yapıldı, dünyada örnek projelerden biri seçildi, altında Türk müteahhitlerin imzası var."