Geçtiğimiz son on gün, çok sevdiğim yirmi yıla yakındır her fırsatta severek gittiğim KKTC’deydim. Bundan önceki köşe yazımı da orada, KKTC erken genel seçimler ile ilgili yazmıştım.
Bu yazımı da KKTC’de hangi parti ne kadar oy alır, seçmenin düşüncesi ne olur diye yazacakken, bir anda gündemimize Kalecik’te meydana gelen katliam gibi deniz kirliliği olayı düştü.
Ben bu sahilleri çok iyi bilir ve severim. En çok da KKTC’de Mağusa, iskele sahillerinde denize girerim. Ailecek de her zaman denizin temizliği, çevrenin bakirliği, kusursuz duruluğu… Marinero Restoranda, Kemal'in Yeri’nde, denizle iç içe taze balık yemek en büyük zevklerimden biridir.
İskele Bölgesi’nde Kalecik’te elektrik üreten AKSA firmasınca yakıt getiren geminin boşaltım esnasında bir kaza nedeniyle denize karışan 100 tonun üzerinde ki fueloil’ in yarattığı çevre kirliliğini güzelim denizin halini görünce çok üzüldüm.
KKTC Hükümetleri, kimse kusura bakmasın bu konuda oldukça tecrübesiz ve bilgisiz, gerekli donanımdan uzak.
Burası bir ada bu tür olaylara karşı nerde tedbir, nerde araç gereç, nerde yapılacak uygulamalar, alınacak kararlar, yok…
Benim çocukluğumun Antalya'da, yazları Konyaaltı sahilinde denizde, yazlıkta obalarda geçti. Hemen arkasında Petrol Ofisi dolum tesisleri vardı. O dolum tesislerine haftada en az 5 kez gemilerle akaryakıt gelir denizin altındaki borularla yıllarca akaryakıt tahliyesi yaz-kış, kötü hava iyi hava demeden sürüp gitti. Ben yıllarca bir tek sızıntıya bile sebep olan tanker görmedim. Sahilde de hiç bir sızıntı, çevre ve deniz kirliliği yaşamadık. Hatta obamızın açığında demirleyen gemi, geceleri hoşumuza gider, gündüzleri de çevresinde yüzerdik. Aklım Kalecik’teki boşaltım esnasında yaşananlara ermedi.
Fırtına yok, deniz sakin, her hangi kötü bir fiziki şart, tahliyeyi engelleyici bir durum yok iken bu yaşananlar bana sorumsuzluktan kaynaklanıyor gibi geliyor.
Kimse kusura bakmasın, kardeşim para kazanıyorsan tedbirini alacaksın. Kanunlardan (her halde yok diye korkmuyorlar) korkacaksın.
Günlerdir dikkatle KKTC Hükümeti yetkililerinin açıklamalarını dinliyor ve ne yapacaklarını hangi cezai uygulamayı getireceklerini bekliyorum. Hep laf, icraat yok.
Ben çevremde deniz hukukunu çok iyi bilen dostlarımla bu konuyu masaya yatırdım ve önemli sonuçlara ulaştım.
Uluslararası kurallarda denizi kirletmenin çok büyük cezası var. Açsınlar baksınlar. İngiliz Petrol Firması BP’nin Meksika Körfezi’nde petrol aramaları sırasında neden olduğu sızıntıya ödeyeceği ceza 4 buçuk Milyar dolar evet yanlış okumadınız, 4 buçuk Milyar Dolar. Yani büyük cezalar yazılıp, paralar alınıyor.
Bu konuda KKTC Kütür, Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın, Limanlar Daire Başkanlığı’nın büyük sorumlulukları var. Lütfen daha ciddi uygulamalar ve denetimlerde bulunsunlar KKTC bir daha böyle felaketlerle karşı karşıya gelmesin.
HİÇ KİMSE BAŞKASINA PEŞKEŞ ÇEKMEK İÇİN KKTC’DE KAPALI KAPILAR ARDINDA HESAP YAPMASIN, KANUNLARA ÇEVRE DUYARLILIĞINA GÜZELİM SAHİLLERİN VE DENİZİN KİRLENMEMESİ İÇİN GEREKLİ YAPTIRIMLARI UYGULASIN, UYGULATSIN. BU KONUNUN HER ZAMAN TAKİPÇİSİYİZ…
KKTC’de ki Hükümet yetkililerine, bürokratlara aşağıdaki Uluslararası sözleşmeyi dikkatle okuyup uygulamalarını KKTC halkı adına istemek bu güzel adayı en az onlar kadar çok seven biri olarak hakkım olarak görüyorum.
Önemli not ve teşekkür; yukarıda ki Uluslararası sözleşme konusunda beni bilgilendiren yıllarca Antalya’da Deniz Komutanlığı yapan Nevzat Balcı Albay’ıma teşekkür ederim.
Bu konuda Uluslararası sözleşmenin ismi MARPOL Sözleşmesi.
MARPOL 73/78
ULUSLARARASI GEMİLERDEN KİRLENMENİN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ
MARPOL Sözleşmesi; gemilerin işletiminden ya da kaza ile meydana gelebilecek deniz kirlenmesinin önlenmesi amacıyla Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yapılan bir Uluslararası Sözleşmedir. Bu Sözleşme “1978 Protokolü ile değiştirilen 1973 Gemilerden Oluşan kirlenmenin önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi” ya da kısaca MARPOL 73/78 olarak bilinir. Gemilerden oluşan kirlenmeyi kapsayan kurallar Sözleşmenin altı Ekinde gruplaştırılmıştır.1997 yılında hava kirlenmesinin önlenmesi protokolü revize edilerek kabul edilmiştir.
İşte MARPOL SÖZLEŞMESİ metni. Okumak için TIKLAYINIZ