Milletvekillerine bazı özel haklar ve statü tanıyan yeni yasa teklifi bazı basın organlarınca eleştirilince TBMM’de bu yasa için imza koyan 4 partiden üçü yani CHP, MHP, BDP imzasını geri çekmiş.
AK Parti ise koyduğu imzanın arkasında durmuş, imzasına sahip çıkmış bence iyi etmiş. Helal olsun…
Madem partinde, karar organlarında milletvekillerinle konuşup kendi lehine çıkacak sana bazı özel haklar getirecek kanun teklifine onay veriyorsun, imza atıyorsun sonra bu konu bazı medya organlarında malzeme oldu diye imzanı geri çekiyorsun ben bu ikilemi anlamış değilim.
Köşe yazımın gerekçesi de herkesin attığı imzaya sahip çıkması ve milletin vekillerinin gerçekten özel haklara ihtiyacı olduğuna inanmamdır.
Kimse kusura bakmasın ama AK Parti bu konuda da attığı imzanın arkasında durmakla, geri çekmemekle kararlılığını bir kez daha sergiledi.
Bu alışkanlık, kararlılık herhalde genel başkanlarından geçme bir irade göstergesi haline geldi.
Bu konuda kararlılık hele belli toplantılar sonrası imza altına alınmış, konuşulmuş, yazılmış, çizilmiş, paylaşılmış bir konuda ise erdemliliktir.
Kimse bunu eleştiremez.
Asıl imzasını geri çekenler eleştirilir. Bu konuda yani basının yazıp gündeme getirdiği eleştirdiği konu bu milletvekillerinin seçim bölgelerinden, Partili Belediye Başkanlarından, seçmenlerinden, partilerinden tepki mi aldı? Bunun izahını yapmalıdırlar. Ben aldıklarını zannetmiyorum çünkü bu konu da çeşitli partiden birçok insanla konuştum böyle bir duyum almadım.
Öyleyse bu nedir? Asıl imzalarını geri çekenler bunun izahını ne oldu da geri çektiler basın yazdı diye mi geri adım attılar yoksa seçmenlerinden telefon, mail, faks yağmuruna mı tutuldular? (Zannetmiyorum)
Kamuoyuyla paylaşmalıdırlar. Bu vebal üzerlerindedir. Yani basın yazmasaydı inanmadıkları bir konuda ‘’evet’’ diyerek neyi amaçlıyorlar.
Yaşananlar bu şekilde görünmüyorsa birileri bunun izahını yapmalıdırlar.
Ben milletin vekillerinin bazı özel hak ve statüleri almalarından yanayım. Kimse bunu bir tarafa çekmesin bu insanların hepsi bunu hak ediyor kanaatindeyim. Eğer çok lüzumsuz ekstra kaçmış bazı özeller varsa bunlar rötuşlanabilir. Ama diğerleri için gereken düzenleme yapılmalıdır.
Ülkemizde nedense eleştiri, kavga üslubu, saldırı, karşı çıkmak, insanlara prim, reyting yaptığı sanılıyor oysa bütün bunlar yavaş yavaş geride kalıyor.
Eleştiri, tartışma savunduğun konu doğruysa, gerçekleri yansıtıyorsa değer bulacak sana prim kazandıracak.
Bugün bunun sesi artık duyuluyor. İletişim ağının güçlenmesi, sosyal medyanın yaygınlaşması sokağın nabzının belirli ölçüde tutulmasını sağlıyor.
Bu özellikler ‘’ yazarım yaparlar’’ veya ‘’yazarım duman olurlar’’ gücünden ziyade toplum tarafından değer gördüğü paylaşıldığı konular ve bu konuyu gündeme getirenlerin kamuoyundaki ağırlığını artırıyor. Artık insanlar milyonlarca insana kolaylıkla ulaşabiliyor.
Örnek mi istiyorsunuz. Yazdığım bu köşe yazımı iletişim bölümümüzdeki arkadaşlar milyonlarca kişiye gönderebiliyor, mail atıyor, twitter ve facebook yoluyla paylaşabiliyor. Bu bizim ekibin yaptığını herkes belli bir eğitim ve teknoloji ile gerçekleştirebiliyor, bırakın Türkiye’yi Dünya ile paylaşabiliyor.
Güney Koreli Şarkıcının Gangnam Style bu sayede milyarlarca insana ulaşmadı mı? Dünyanın her yerine yayılmadı mı? Sokaktaki üç yaşında ki bebeler bile bu şarkıyla dans etmiyor mu?
Demek ki sunduğumuz her şey her konu güzel olursa milyonlarca insanla paylaşılabiliyor.
Ben milletvekillerinin yani milletin, vekillerimin çok yoğun bir tempoyla geceli gündüzlü çalıştıklarına inanıyorum. Buna da zaman zaman şahit oluyorum.
Sadece ben mi gerçek öyle değil mi? Hangi milletvekilinin gece yarısına kadar gelen telefonları yok. Hangisi cumartesi-Pazar meclis tatile girince seçildikleri bölgede değil. Hangisi eşiyle çocuklarıyla her hafta sonu tatilde.
Ankara’da hangisinin meclisteki odası ziyaretçiden eksik kalıyor. Hangisi parti ayrımı gözetmeksizin AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, BDP’lisi seçim bölgelerinde sahada olmuyor.
Buna itiraz eden varsa lütfen bana yazsın.
Bazı milletvekilleriyle yaptığım sohbetlerde gelen telefon trafiğine nasıl dayanıyorsunuz diye çok sorduğum oldu. Geçen yaz tatilinde Antalya milletvekili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’in sadece iki ayda sadece Antalya İli Sınırları içerisindeki ziyaretleri sırasında 40 bin km yaptığını ben yazmıştım. Diğerleri de aynı değil mi?
Her milletvekili ilinde ilçelerinde kasaba köylerinde seçmenleriyle sık sık beraber oluyorsa gecesini gündüzüne katıp ailesine zaman ayıramıyorsa tatil yapmıyorsa bu insanların bazı özel hakları statüleri olsun. Lütfen buna layık görülsün.
Laf olsun gündem olsun diye alışkanlıkları olanları bir kenara bıraksınlar. Herkesin demokrasi anlayışı farklı olabilir dünya görüşünde farklılık yaşanabilir. En doğal hakkıdır ama ben TBMM’de milletin vekilleri olarak seçilen insanların yeni özel hak ve statülerine karşı çıkanların oranının yüzde onu geçmeyeceğine inanıyorum.
TBMM’sinin tecrübeli Başkanı yılların politikacısı Sn. Cemil Çiçek’in de bu konuda hassas davranarak bu yasanın AK Parti grubunun dik duruşunu örnek olacak diğer parti milletvekilleriyle birlikte meclisten kısa zamanda geçeceğine inanıyorum.
Bırakın seçtiğimiz, oy verdiğimiz insanların milletvekillerimiz daha rahat çalışsınlar, yaşasınlar kime ne zararı olur.
Bence faydası daha çok olur.
[email protected]