|
|
İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu dün KTHY’nin isim ve uçuş haklarının (Slot) İhtiyat Sandığı’na devredilmesi ile ilgili olarak olağanüstü toplandı. Hür- İş Başkanı Yakup Latifoğlu KIBRIS’a yaptığı açıklamada, toplantıya Çalışma Bakanlığı’nın “sayısı, tarihi ve imzası” bulunmayan bir yazısıyla çağırdıklarını söyledi. Toplantıda, “KTHY’nin sahip olduğu isim hakkı ve uçuş haklarının (slotlar) 30 milyon TL karşılığı İhtiyat Sandığı’na devredileceği belirtilerek” konuya girildiğini kaydeden Latifoğlu, ancak kendilerine net ve doyurucu bilginin verilmediğini belirtti. Hukuken geçerli olmayan işler yapılıyor Türk-Sen Başkanı Arslanbıçaklı ise çalışanın parasının havaya atılarak, KTHY’nin özelleştirilmesine yönelik hiçbir belgeye imza atmayacaklarını söyledi. KIBRIS’a açıklama yapan Bıçaklı, önceki akşam saat 21.00’de bir İhtiyat Sandığı yönetim kurulu üyesinin kendisini aradığını ve KTHY’nin isim hakkının İhtiyat Sandığı’na devredilmesiyle ilgili olarak yönetim kurulunun olağanüstü toplanacağının kendisine aktarıldığını söyledi. Çalışanın parası havaya atılmak isteniyor Aslan Bıçaklı işçilerin parasının havaya atılmasına onay vermelerinin mümkün olmadığını söyleyerek Türk-Sen ve Hür-İş ve Kamu-İş temsilcilerinin masayı terk ettiklerini söyledi. Özelleştirmeye karşıyız Kamu - İş Başkanı Sami Dilek de toplantıdaki konuları benimsemediklerini söyledi ve özelleştirmeye imza atmayacaklarını kaydetti. Yapılanlara alet olmamak için toplantıyı terk ettiğini söyleyen Dilek, hükümetin bu tutumunu duyarsızlık olarak niteledi.
Özay Andıç başkanlığında saat 10.00’da toplanan Yönetim Kurulu’ndaki işçi temsilcileri, ‘KTHY’nin özelleştirmesine’ karşı çıktıkları için toplantıyı terk etti.
Yönetim Kurulu Başkanı Andıç, KIBRIS’a yaptığı açıklamada, KTHY’nin devraldıkları uçuş ve isim haklarını, hükümetin sekiz ay sonra kendilerine göstereceği tüzel bir kuruluşa devredeceklerini söyledi. Bu karar alınırken bugüne kadar KTHY’nin her ne isim altında olursa olsun İhtiyat Sandığı’na olan borçlarının teyit edildiğini de kaydeden Andıç, “Borçlar üzerinde devlet garantisinin devamı konusunda da bir karar üretilmiştir” dedi.
Yönetim Kurulu’nun ayrıca, KTHY çalışanları için Eylül 2008’den beridir İhtiyat Sandığı fonuna yatırılması gereken prim ve depozit miktarlarının ise sekiz ay içerisinde devlet tarafından takip edilmesi ve şirket devredilirken, çalışanların prim ve depozit alacaklarının devlet tarafından sandığa ödenmesi için de karar alındığını belirtti.
Bakanlığın imzasız belgesi ile toplantıya çağrıldık
Latifoğlu, toplantıda yapılmak istenenin, “KTHY- Atlasjet ortaklığındaki yeni şirkete, KTHY’nin var olan uçuş haklarının İhtiyat Sandığı ile hülle yapılarak devrinin sağlanması” olduğunu iddia etti.
Bu uygulama sonucunda KTHY çalışanlarının durumunun ne olacağının hiç gündeme gelmediğini kaydeden Latifoğlu, “Böyle bir olaya çalışanların temsilcileri olarak onay vermiş olaydık, çalışanlarımızı kendi elimizle kapının önüne koymanın yolunu açacaktık. Ayrıca, İhtiyat Sandığı’nın uçamayan bir şirket olan KTHY’nin mali değerinin net olmaması ve 30 milyon TL’nin bu anlamda sokağa atılmasına onay vermemek adına, çalışan temsilcileri olarak toplantıyı terk ettik” dedi.
KTHY’nin yaşatılması için gerekli adımların atılması umudunu taşıdığını kaydeden Latifoğlu, “Bakan Hamza Ersan Saner’in KTHY’nin üzeri çizildi” açıklamasını, “kendi malımıza sahip çıkılmadığının” bir göstergesi olarak değerlendirdi.
Toplantıya katıldıklarını kaydeden Bıçaklı, konunun ne olduğunu sordukları zaman; “KTHY’nin Atlasjet ile görüşmelerini sürdürdüğünü, buna karşın İhtiyat Sandığı’nın KTHY’denalacaklarına karşılık isim hakkının İhtiyat Sandığı’na devredileceği” cevabını aldıklarını belirtti.
Bıçaklı, yönetim kurulunun toplanmasına “Yazılı bir talep var mı?” diye sordukları zaman ise karşılarına Çalışma Bakanlığı başlıklı imzasız yazıyla karşılaştıklarını, üzerinde imza yanında sayı ve tarihin bulunmadığı bu belgenin hukuken geçerli olmadığını söyledi.
İşçi tarafı olarak duruşlarının net olduğunu vurgulayan Bıçaklı, KTHY’nin tamamen veya kısmen özelleştirilmesine karşı olduklarını net olarak duyurduklarını ve eylemler yaptıklarını hatırlattı.
Bıçaklı, “ ‘Özelleştirmeye karşıyız. Bu yapılan yanlış ve çirkin uygulamalara ortak olmayız. Biz işçinin parasını daha fazla riske sokamayız’ dedik ve ayrıldık. Bu yükü söz konusu beş arkadaşın üzerine alabileceğine ben ihtimal vermek istemiyorum” dedi.
Türk Sen Başkanı, işçi temsilcilerinin net davranışına rağmen hükümet ve temsilcilerinin, işçilerin parasını hala riske sokacak hareketler yapmasını, bugün yapılacak olan sendikalar toplantısında gündeme getireceklerini söyledi. Bıçaklı, bugünkü toplantıda ciddi tavırlar ortaya koyacaklarını ifade etti ve “İşçinin parasını artık kimseye yedirtmeyeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.
Dilek, “KKTC Hükümeti bize, ‘Siz sahip çıkın. Biz duyarsız kalalım ve muhtarlık seçimlerine devam edelim. Muhtarları seçelim. Siz de gidin toplanın ve bu konuya bizim adımıza kara verin’ dediler. Bu ayıp bir şeydir” şeklinde konuştu.
Dilek, hükümete yaptığı çağrıda ise “toplumun değerlerinin korunması için bir an önce samimi ve aklı selim kararlar” almalarını istedi.