Doğu Türkistan Platformu üyesi yaklaşık 200 kişilik bir grup, Urumçi'de yaşanan olayları protesto etmek için Tarabya'da bulunan Çin Başkonsolosluğu yakınlarında toplandı. Sahil kenarında '5 Temmuz Urumçi katliamını kınıyoruz' , 'Barın'ı Hoteni, Gulcayı unutmadık unutturmayacağız' , 'BM Göreve' yazılı pankartlar açan grup konsolosluğa doğru yürüyüşe geçti.
Konsolosluğun bulunduğu sokak güvenlik nedeniyle çevik kuvvet ekiplerince bariyerlerle kesilirken, çok sayıda da polis hazır bekletildi. Yürüyüş boyunca grup 'Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan', 'Kahrolsun Kızıl Çin kahrolsun kominizm', 'İşgalci kızıl Çin Türkistan'dan defol', 'Türkistan bizimdir bizim kalacak', 'Türkistan Çin'e mezar olacak', 'Türkiye uyuma kardeşine sahip çık' şeklinde sloganlar attı.
Polis bariyerlerinin önünde grup adına basın açıklamasını Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan yaptı. 5 Temmuz 2009 yılında Urumçi ve çevresinde yaşanan olayları hatırlatan Oğuzhan, olaylar sonrası 2 binden fazla şehit verildiğini ve on binlerce gencin tutuklandığını söyledi. Çin hükümetinin olayların başından beri bütün suçu Doğu Türkistanlıların üzerine attığını belirten Oğuzhan, jet hızıyla kurulan mahkemelerde itiraz hakkı dahi tanımadan 34 gencin idam edildiğini söyledi.
Olayların ardından bir yıl geçmesine rağmen keyfi tutuklamalar, işkenceler, yargısız infaz, baskı ve şiddetin devam ettiğini savunan Oğuzhan şöyle konuştu: "Doğu Türkistan7da yaşanan vahşetin, katliamın, zulmün detaylı araştırılması ve dünya kamuoyuna ilan edilmesi için aralarında Doğu Türkistanlıların da bulunduğu bağımsız heyet teşkil etmek yerine, orada bir ülkenin, bir ulusun yok edilmesine gözlerini yumuyor, insanlığa karşı işlenen cinayetleri meşru ilan ediyorlar. Biz bu vesileyle sadece Doğu Türkistan'daki kardeşlerimizi katleden Çin hükümetini değil, onunla her konuda işbirliği yapan herkesi esefle kınıyor, hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz."
Basın açıklamasının ardından gruptan 6 temsilciye bariyerleri geçmesine izin verildi. 6 kişilik grup, yanlarında getirdiği siyah çelengi Başkonsolosluk kapısına bırakarak olaysız dağıldı.