|
|
Eğitim programının içeriğini ise ABEQ müdürü Rolf Büschgens tanıttı. ABEQ'in 40 yıldır hizmet verdiğini bildiren Büschgens, özellikle meslek içi eğitim ve kalifikasyona yoğunlaştıklarını kaydetti. Almanya, Ukrayna ve Avustralya'da bir kaç üniversite ile işbirliği halinde çalıştıklarını bildiren Büschgens, Alman firmalarının Türkiye'ye yatırım yapmak konusundaki ilgilerini görünce söz konusu işletmecilik programı fikrinin doğduğunu kaydetti. Büschgens, "İki taraftan karşılıklı yatırım iradesi var. Bundan dolayı aracılık yapabilecek uzmanlara ihtiyaç duyuluyor. Hazırladığımız programda işletmecilik derslerinin bir kısmı Almanca, bir kısmı Türkçe verilecek. Aynı zamanda kültürel yönler, farklılıklar ve ortak noktalar öğretilecek. Nasıl davranılır, nasıl nazik olunur. Toplam üç sınav var. İlk sınav marketing, finans-vergi politikasıyla ilgili. Tabii ki, iki ülkedeki durum karşılaştırmalı olarak. İkinci konu ise firmanın finansal yönetimi. Ve hukuk alanı. Ayrıca Avrupa ve uluslararası ekonomik ilişkilerle devam ediyor." dedi. Türkçe-Almanca İşletmecilik programı Kasım ayında start alacakTürk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'nın (TD-IHK) desteği ile Danışma ve Kalifikasyon Akademisi'nin (Akademie für Beratung und Qualifizierung – ABEQ) hazırladığı "Türkçe-Almanca İşletmecilik" eğitim programı, TD-IHK'nın Köln'deki genel merkezinde düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. Toplantıya, programa ilgi duyan TD-IHK üyeleri ve Türk akademisyenler de katıldı.
Burada bir konuşma yapan TD-IHK Genel Sekreteri Suat Bakır, Türkiye ve Almanya'da ekonomi ile ilgili birçok kurum ve uzman olmakla birlikte, iki ülkeyi de tanıyan ve söz sahibi olan kurum ve uzmanın az olduğunu hatırlatarak, bu az uzman kurum arasında TD-IHK'nın olduğunu vurguladı. 6 yıl önce Türk-Alman ekonomik ilişkilerini geliştirmek amacıyla kurulduklarını hatırlatan Bakır, ekonomik krize rağmen Türk-Alman ekonomik ilişkilerini büyüdüğünü bildirerek, "Krize rağmen sürekli daha fazla Türk yatırımcı buraya yatırım yapıyor, Alman yatırımcı Türkiye'ye giderek yatırım yapıyor" dedi. Almanya'da baş gösteren kalifiye eleman eksikliğine dikkat çeken Bakır, "Alman hükümeti yaklaşık 500 bin civarında olan yabancı diplomaları tanıma çalışması yürütüyor. Diğer yandan biz oda olarak, büyümekte olan Türk-Alman ticari ilişkileri alanında da büyük bir kalifiye eleman eksikliği çekilmeye başladığına şahit oluyoruz. Yani Almanca ve Türkçe bilen kalifiye elemanların yetişmesi gerekiyor. Bu amaçla bir süre önce, Almanca-Türkçe olan bir üniversite programını destekledik. Şimdi ise sayın Büschgens'in müdürü olduğu ABEQ'in hazırladığı yeni bir üniversite eğitim programını destekliyoruz" dedi. İşletmenin tanınan bir bölüm olmakla birlikte Almanya'da Almanca veya İngilizce eğitim verildiğini hatırlatan Bakır, burada ise Türkçe eğitimin de verileceğini, bunun ekonomi çevreleri tarafından da kabul göreceğini bildirerek bunun bir ilk olduğunun altını çizdi. Bakır, "Bu alanda ihtiyaç var, gelecekte daha da büyüyecek" dedi.
Toplantıya katılarak kısa bir konuşma yapan Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Bekir Utku Atahan da, "Almanya Türkiye'nin en büyük ticaret partneri. Binlerce Alman firması Türkiye'ye yatırım yapıyor. Ayrıca birçok Türk firması burada yatırım yapıyor. Bunları sadece şirketler arasındaki ilişkiler olarak görmemek lazım, hepsi insan ilişkileri sonucunda oluyor. Bu bakımdan Türkçe-Almanca iki dilli işletmecilik çok önemli. TD-IHK ve ABEQ'in bu girişimini çok olumlu karşılıyor ve destekliyoruz. Umarım çok iyi sorunlar elde edilir." dedi.