Bahçeli, parti genel merkezi konferans salonunda düzenlenen toplantıda, halk oylamasına sunulacak olan Anayasa değişiklikleri hakkında 'hayır' kampanyası başlattı. "Milliyetçi Hareketin mensubu olarak şerefimizi, haysiyetimizi, prensiplerimizi savunmak için buradayız. Hayır, demek için bu mekandayız" ifadesini kullanan Bahçeli, 'hayır' gerekçelerini özetle şu şekilde sıraladı: "Milliyetçi Hareket Partisi Anayasa Değişikliklerine karşı görüşünü ve gerekçelerini defalarca kamuoyu ile paylaşmıştır ve referandumda da kararı 'hayır' olacaktır. Almış olduğumuz 'hayır' kararının gerekçe ve nedenleri şunlardır: MHP, milletimizin önceliklerine ve taleplerine cevap vermeyen ve dışarıdan sipariş edilen anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, olgunlaşırken katkısının sorulmadığı ve başkası tarafından dayatılmış kararlara katılmayarak anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, toplumun huzursuz, devletin gergin, Anayasal kurumların kavgalı olduğu bu süreçte sağlıklı sonuç alınmayacağı için anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, adına anayasa yapılan, üzerine sözleşme yazılan milletimizin yeni kutuplaşmaların içine girmesine engel olmak ve mevcutların derinleşmesini önlemek için anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, sekiz yıla yaklaşan icraatlarıyla şaibeli ilişkiler ve istismarın odağı olmuş, karanlık işbirliklerinde çare aramış zihniyetin zorladığı anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, demokratik yöntemlerle olgunlaşmamış, farklı seslere kulak vermemişlerin hazırladığı tek taraflı anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, toplumsal kırılganlığı ve farklılaşmayı daha da artıracağını düşündüğünden anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, geride kalan yıllarda partimizin uyarı ve önerilerine kulaklarını kapatmış bir zihniyetin hazırladığı anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, kendisini ve muhterem kadrolarını iftira, gıybet ve hakaretlerle aşağılayan bir anlayışın yaptığı anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, tamamen tükenmiş, başarısız, kabiliyetini kaybetmiş, iflasına bahane arayan hükümetin oluşturduğu anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, ülkemizi ve milletimizi bölünmeye doğru götüreceği anlaşılan hazmettirme sürecinin ilk adımı olan anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, teröristle kucaklaşan ve milleti bölmek isteyen bir zihniyetin önünü açmamak, milletin kardeşliğini ısrarla sürdürmek için anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, bölünmeyi mazur gören özürlü demokrasi zihniyetinin tuzağına düşmeyecek ve MHP, ülkemizi ve milletimizi bölünmeye doğru götüreceği anlaşılan hazmettirme sürecinin ilk adımı olan anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir. MHP, hukuku emrine almak isteyen siyaset tüccarlarına ve dokunulmazlık kaçkınlarına fırsat vermemek için anayasa değişikliklerine 'hayır' oyu verecektir."
Tanzimat ve Meşrutiyet yöneticilerinin yaptığı yanlışları tekrarlamanın anlamı olmadığını belirten Bahçeli, "Geçen asırdaki sapma ve körlüğün bedelini Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına kadar çekilerek ödedik. Şimdiki hataların bedelini ödemek için neleri feda edeceğiz, nereleri vereceğiz, hangi insanımızdan, hangi toprağımızdan vaz geçeceğiz?" diye sordu.
"Elbette ki 12 Eylül 1980'le hesaplaşacağız. Elbette ki yapılanları unutmayacağız" diyen Bahçeli, "Çekilen çileleri hafızalarımızda taşıyacağız. Haklarımızı asla helal etmeyeceğiz. Bunlar bizim iki cihanda namusumuza emanettir. Ve bu emanete asla hıyanet etmeyeceğiz" diye konuştu.
NEDEN HAYIR
"AK PARTİ'NİN GERÇEK NİYETİ BAŞKADIR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'hayır' dedikleri bütün gerekçelere, Türk milletinin 'hayır' diyeceğini savundu. AK Parti için Anayasanın değişmesine yönelik girişimde temel sorunun, Türkiye'nin yeni bir anayasaya veya yargı reformuna ihtiyacı olup olmaması değil, 'özel gündemi, gerçek niyeti ve siyasi hesapları' olduğunu savundu. Referandumda, milletinde tercihini birlikten, beraberlikten ve kardeşçe yaşamaktan yana kullanacağını belirten Bahçeli, "12 Eylül 2010 tarihi geldiğinde, büyük Türk milleti kavşak noktasında kendi geleceğini, nasıl yaşayacağının akıbetini, milli varlığının devamını, devletinin ve ülkesinin bekasını çok yakından ilgilendirecek bir karara damgasını vuracaktır. Ve eğer yanlış bir tercih kullanırsa dönüşü olmayan bir yola girecek, ayrışma, bölünme, çatışma, kutuplaşma ve sonunda mutlaka yıkım ve çöküşle karşı karşıya gelecektir" diye konuştu.