Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği'nin girişimiyle başlatılan çalışmada, ilçe esnafı ve tatilini Kaş'ta geçirenler bilgilendirilecek. Bu konuda resmi girişimleri başlattıklarını belirten Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş, ilçenin geçmişte kendine yeten üretim ve tüketim ilişkisi, bozulmamış dokusu ile 'Sakin Şehir' kriterlerinin birçoğunu doğal olarak barındırdığını söyledi.
1960'lı yıllarda ilçede kurulan küçük pazar yerinin bir benzerini yeniden hayata geçirmeyi hedeflediklerini anlatan Eriş, "Bölgede yetişen zeytin, defne ve adaçayı gibi doğal ürünlerin yanı sıra peynirinden balığına Kaş'ın yerel lezzetlerini korumaya çalışacağız" diye konuştu. Yerel ürünlerin aracısız olarak tüketiciyle buluşabileceği pazar yeri için Emin Erdem Meydanı'nın uygun olabileceğini ifade eden Eriş, Kaş'ın 'Sakin Şehir' sertifikasını alan kentlerin arasına gireceğine inandıklarını belirterek,
"İlgili resmi kurumların yanı sıra yerel yöneticilerden sivil toplum örgütlerine kadar gerekli yazışmaları yaptık. Bu konuda çalışmamıza destek verecek Kaş gönüllülerinin önerilerini de bekliyoruz" dedi.
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği'nin Sakin Şehir'le ilgili hazırladığı bildiride, Kaş'ın Türkiye'nin en narin kentlerinden biri olduğunun altı çizilerek ilçenin bu özelliğini, tarihten coğrafyaya, kültürden doğaya barındırdığı zenginliklerine borçlu olduğu vurgulandı. Kaş'ın zenginliğini oluşturan değerlerin hızla törpülendiği ve Sakin Şehir çerçevesinin 'köprüden önceki son dönemeç' olduğunun belirtildiği bildiride, "Bir dünya mirası olan Kaş'ımızın değerleriyle birlikte yaşamasını ve geleceğe öyle
aktarılmasının yolu koruyarak gelişmekten geçiyor" ifadelerine yer verildi.
Sakin Şehir kavramının dünyada Kaş'a benzer özellikleri taşıyan ama giderek modern yaşamın çarkları arasında erimeye başlayan kentler için oluşturulan bir model olduğunun belirtildiği bildiride, Kaş'ın nüfus, çevre, organik tarım, konukseverlik, eğitim ve geleneksel değerlerin yaşatılması bakımından beldeleri ve köyleriyle birlikte değerlendirildiğinde örnek bir Sakin Şehir olabileceği vurgulandı.
KAŞ'IN GELECEĞİNİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM
Kıyılardaki çakıl taşlarından, dağlarındaki çitlembiğe, yüzlerce endemik bitkiden onlarca yeraltı zenginliğine kadar birçok doğal ve kültürel değerini bu bilinçle ürün haline getirebilen Kaş'ın marka şehir olarak ülkeye ve dünyaya model olabileceği belirtildi. Bildiride ayrıca şöyle denildi: "Başta belediye, STÖ'ler ve mülki idarecilerin aynı hedefe kilitlenmeleri durumunda çok değil üç dört yıl içinde salyangoz amblemli Yavaş Kent bayrağı Kaş'ta dalgalanabilir. Köklü geçmişini yaşatarak, gelecekteki
kimliğini yerinde inşa etmek, köprüden önceki son dönemeçte olan Kaş için atılacak en önemli adımdır. Gelin bu adımı birlikte atalım ve Kaş'ın geleceğini el ele inşa edelim."
1999 yılında ilk kez İtalya'da ortaya çıkan Sakin Şehir (Citta Slow) kavramı, üretimden tüketime, çevreden mimariye, kültürden eğitime birçok alanda daha yaşanılabilir kentler oluşturmayı ve bu standartları korumayı hedefleyen bir çeşit kentsel manifesto olarak tanımlanıyor. İtalya Toskana'daki Chianti şehri ilk Sakin Şehir ünvanını alan kent olarak tarihe geçerken, İzmir'in Seferihisar ilçesi Sakin Şehir sertifikasını alan ilk Türk kenti oldu. Bugün Avustralya, Güney Kore, Norveç, İspanya, Hollanda,
Almanya, İngiltere, İskoçya, İsveç gibi ülkelerde 100'den fazla şehirde Sakin Şehir bayrağı dalgalanıyor. Sakin Şehir sertifikasını alabilmek için 60'dan fazla kriterin en az yüzde 50'sini yerine getirmek gerekiyor.