20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları için KKTC'de bulunan Kılıçdaroğlu, KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile görüşmesinin ardından, Denktaş'ın çalışma ofisi çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün bir konuşmasında "Hesap vermekten korkmuyorum" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Benim bildiğim kadarıyla hesap vermekten korkmayan insan Anayasa'daki dokunulmazlık maddelerinin arkasına sığınmaz. Eğer bir insan dokunulmazlık maddelerinin arkasına sığınıyorsa hesap vermekten korkuyor demektir. Bir başka önemli nokta Sayın Başbakan'a soruyorum, siz, 'Dokunulmazlıkların kaldırılması gerekir, biz dokunulmazlıkları kaldıracağız' diye millete söz verdiniz mi vermediniz mi?
Söz verdiniz, üstelik bir değil birden fazla söz verdiniz ve yerine getirmediniz. Üç, söz verip de sözünü yerine getirmeyen politikacıya vatandaş ne der? Bu üç sorunun yanıtını ben doğrusu Sayın Başbakan'dan öğrenmek isterim. Sorduğum sorular çok açık, çok net, Sayın Başbakan da bu sorularıma yanıt versin, ondan sonra biz tartışalım."
Başbakan Erdoğan'ın yine, "Anayasa Mahkemesi'nin bahçesine gecekondu yaptırmaktan" söz ettiğini kaydeden CHP lideri, "Biz, Anayasa Mahkemesi'nin bahçesine gecekondu falan yaptırdığımız yok, ayrıca benim gecekondum da yok. Ayrıca benim, etrafı çift duvarlarla örülü, havuzlu villam da yok. Sayın Başbakan önce çıkıp Üsküdar Kısıklı'daki havuzlu villalarının hesabını versin millete" diye konuştu.
CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın bugünkü Meclis Grup toplantısında, 12 Eylül döneminde idam edilen gençlerin mektubunu okurken gözyaşlarını tutamadığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Başbakan'ın bir özelliği var, her şeyi istismar eder. Erdal Eren'i de istismar eder. Deniz Gezmiş'i de istismar eder. 12 Eylül'de işkence görmüş herkesi istismar eder. Çünkü bunların kafasının arkasında başka planlar var, o amaca ulaşmak için her şeyi istismar ederler. Bunlar dini istismar etmedi mi? İnsanların en temiz duygularını, inançlarını dahi istismar ettiler, onun için bunlara güvenilmez. Bunlar işkence görmedi, bunlar 12 Eyül'de fatura ödemedi. Eğer, çıkıp Başbakan, Erdal Eren'in fotoğrafını gösterip, eğer ağlama numarası yapıyorsa, önce ondan vazgeçip o aileden özür dilesin, halktan özür dilesin. Yaptığı çok ayıp bir şey. Eğer hesap sorulacaksa o aile hesap soracaktır. O aile bile, Erdoğan'ın getirdiği düzenlemelerin12 Eylül'le hesaplaşma olmadığını çok iyi biliyor."
Başbakan'ın, "12 Eylül'le hesaplaşacaksa neden YÖK'ü kaldırmadığını" soran Kılıçdaroğlu, "YÖK'ü ele geçirmeden önce bağırıp çağırıyordun. 'YÖK'ü kaldıracağız" diyordun. Niye YÖK'ü kaldırmaktan vazgeçtin?" şeklinde konuştu.