Yüksel Tavşan, Türkiye'nin ihracatında sebze ve meyvenin önemli bir kalem olduğunu, geçen yıl küresel mali krize rağmen 1 milyar 950 milyon dolar seviyesinde olan sebze ve meyve ihracatının bu yıl 2 milyar 250 milyon doları bulmasını hedeflediklerini bildirdi.
Sektörün büyüklüğünün ve cazibesinin kayıt dışılığı da beraberinde getirdiğini dile getiren Yüksel Tavşan, şunları kaydetti:
''Ülkemizde kayıt dışılık birçok sektörün en önemli sorunu ama bizim sektörümüzde bu oldukça ciddi boyutlarda. Sebze ve meyve satışında yüzde 70'i bulan kayıt dışılık söz konusu. Bu, Avrupa'da yüzde 0'a yakın. Bu işin mali boyutunun yanında sağlıksız (GDO'lu ve tarım ilacı kalıntılı) birçok ürünün denetimsiz şekilde tüketiciyle buluşması demek. Hiç denetim yok demek haksızlık olur. Denetim var ama gerek yasal boşluklar gerekse de sektörün büyüklüğü nedeniyle yeterli değil. AB'nin tarım politikasına uyumu amaçlayan yeni yasal düzenlemeyle ürüne kimlik şartı geliyor. Böylece kayıt dışılığında belli bir oranda düşeceğini tahmin ediyoruz. Ürünün kimliğinde, nerede? Kimin tarafından yetiştirildiği? Yetiştirilirken hangi gübrelerin kullanıldığı gibi bilgiler yer alacak.''
DOMATES VAR, DOMATES VAR
Basında bir ürünün tarladaki fiyatıyla marketteki fiyatı arasında büyük farkların olduğu yönünde çıkan haberlerde bilinçli ya da bilinçsiz hata yapıldığını öne süren Yüksel Tavşan, haberde doğru ürünün (aynı cins ve aynı kalite) takip edilememesinin hatanın kaynağı olduğunu söyledi.
Yüksel Tavşan, piyasada üzümün 10'a yakın çeşidinin satıldığını, bunlar arasındaki kalite farkının otomatik olarak fiyata da yansıdığını belirterek, şu bilgileri verdi:
''Çukurova bölgesinin portakalı ile Finike bölgesinin portakalı arasında fark var. Bu farkta üründeki şeker oranından, meyvenin iriliğine kadar birçok kriter var. Ama aynı kalitedeki ürün takip edilmezse 'bahçede portakal şu fiyat halde bu fiyat' yazılıp yanlış yapılır. Bir mağazaya gittiğinizde 100 liraya da, bin liraya da takım elbise var. Çünkü aralarında kalite farkı var. Söz konusu sebze meyve olunca da doğal olarak kalite farkı fiyata yansıyor. Tohumundan tutunda yetiştiği topraklara, kullanılan gübreye kadar domates var domates var. Dolayısıyla aynı ürün takip edilip fiyat değerlendirmesi yapılırsa daha doğru olur.''
FİYAT FARKININ SORUMLUSU DEVLER
Üretimdeki fiyat ile perakendedeki fiyat farkının sorumlusunun toptancı hallerindeki esnaf olarak gösterildiğini, bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Yüksel Tavşan, ''Bizim faturalı satışımız var. Burada da Sanayi ve Ticaret Bakanlığının belirlediği tavan yüzde 8 komisyon oranıyla çalışıyoruz. Kaldı ki bu mesleğin sınır ve kuralları yasalarla belirlenmiş. Bir ürün tarladan sofraya geldiğinde büyük fiyatları görmüşse bu perakendeciye sorulmalı. Çünkü uluslararası market zincirleri ürünü hal aracılığıyla değil direk üreticiden alıyor. O marketlere aradaki fiyat farkı sorulsun. Malı kaça almış vatandaşa kaça satıyor diye. İşte o zaman sorunun kaynağı ortaya çıkar. Tam aksine halci fiyatın dengelenmesinde büyük bir görev üstleniyor. Halciler piyasadan çekilsin, büyük market zincirleri piyasayı daha fazla yönlendirecek'' dedi.