Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Do. Dr. Gürkan Zorlu, yaz aylarında artan enfeksiyon hastalıkları konusunda BYTURCO.com’un sorularını yanıtladı. Zorlu, havuz mevsiminin açılmasıyla birlikte, enfeksiyonlardan dolayı bir çok kadın hastalıklarının da meydana geldiğini belirterek, BYTURCO.com aracılığı ile önemli bilgiler verdi.
Soğuk suyun kadın hastalıkları
yönünden bir zararı var mıdır?
Kadınlarda soğuk suyun olumsuz etkisi erkeklere göre daha azdır. Çünkü erkeklerde testisler yüzeye daha yakındır ve etkilenme riski daha yüksektir. Kadınlarda ise yumurtalıklar karnın içerisinde olduğu için daha az etkilenir. Kadın hastalıkları açısından suyun soğuk olmasından çok deniz ve havuz suyunun kirliliği çok önemlidir. Normalde vajinaya su girmez ancak bazı anatomik farklılıklarda suyun vajinaya girmesi halinde durumlarda vajen florası bozularak, fırsatçı bir mikroorganizmanın devreye girip bir şekilde akıntılı hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Soğuk suyun doğurganlığı
olumsuz olarak etkiler mi?
Bu durum oluşabilecek vajinal enfeksiyonun derecesi ve rahim ve yumurtalıkların bu enfeksiyondan ne kadar etkilendiği ile doğru orantılıdır. Normalde vajinal enfeksiyonun doğurganlığa etkisi çok düşüktür. Aslında yıllarca suçlanan uzun süreler ıslak mayo kullanımı, ayaklarını üşütme gibi durumlar direk olarak doğurganlık oranını belirleyecek ölçütler değildir.
Havuz mu deniz mi?
Havuz durağan su olduğu için bakterilerin çoğalmasına olanak sağlayacaktır. Havuz ne kadar hijyenik olursa olsun enfeksiyon açısında denizden daha risklidir. Havuza ve denize girerken özellikle bazı kurallara dikkat etmek gerekir;
- Mümkün olduğunca su yutmamaya özen gösterilmelidir.
- Deniz gözlüğü kullanılmalıdır.
- Havuzdan ve denizden çıkıldığında mayo hemen değiştirilmelidir. Tamamen kuruduktan sonra tekrar giyilmelidir.
- Mayo ya da bikini kumaşının özelliği ne olursa olsun değiştirilmediğinde enfeksiyon riski, değiştiren kişiye oranla fazladır.
- Başkasının havlusu kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Şezlong kullanırken mevcut örtünün üzerine başka bir havlu örtülmeli ve o havlu da kesinlikle kurulanmak için kullanılmamalıdır. Şezlongda var olan bir enfeksiyonun bulaşma riski çok yüksektir.
- Şehre yakın yerlerde atık suların veya nehir sularının deniz suları ile karışması muhtemel yerlerde denize girilmemelidir.
- Özellikle iç denizlerde ve bulanık sularda yüzülmesi; ishal, sebepsiz ateşlenme, ağızda ve genital bölgede enfeksiyonlara neden olur
Havuz suyundaki çok fazla klor,
enfeksiyona neden olur mu?
Klor kimyasal bir maddedir ve fazlası vücut dengesini bozacak niteliktedir. Hijyen açısından belli standartların üstüne çıkan klor miktarı vajinanın da kimyasal dengesini bozarak enfeksiyona açık hale getirebilir. Çünkü vajina kendi kendini koruyabilecek birden çok mikroorganizmanın oluşturduğu dengeli floralı bir yapıya sahiptir. Bunlara dışarıdan kimyasal bir maddenin müdahil olması vajinanın savunma sistemini etkiyerek enfeksiyonlara neden olur. Bu enfeksiyonlar bulaşıcı değildir, esas dikkat edilmesi gereken hastalıklar bulaşıcı olanlarıdır.
Havuzdan HPV kapılır mı?
Havuz suyu siğillere yol açar mı?
Havuz enfeksiyonları, HPV (Human Papilloma Virus) halk arasında ‘siğil’ ve ‘et beni’ olarak adlandırılan lezyonlara neden olur. Bu siğil tarzı genital HPV enfeksiyonları çok düşük oranlarda kanserle ilişkilidir. Yapısı ve boyutları değişken olabilir. Genelde çok büyümez ve bölgesel etkileri dışında büyük zararlara yol açmaz. Bazı durumlarda ise karnıbahar şeklinde büyür. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Aslında tedavisi basit ve mümkün olan HPV genellikle aktif seks yaşamı olan kişilerin taşıdığı viral enfeksiyonu yıllar içerisinde başka bir bedene aktarılması ile yayılır. Bunun dışında yayılma yolları da vardır ancak bu yayılma daha az görülür.
HPV’den korunmak için,
- Kendi havlunuzu kullanın,
- Şezlong kullanırken üzerine mutlaka başka bir örtü ya da havlu örtün
- Temas olmadan HPV bulaşmaz. Gerek direk gerekse dolaylı temasın önüne geçerseniz, HPV bulaşma riskini azaltmış olursunuz.
- Aşı yaptırın.
- Prezervatif ile ilgili yanlış kanı, HPV’den korumadığı yönündedir. Aslında prezervatif mekanik korunma sağlar ancak sadece kullanıldığı bölgede koruma sağlar. Korunmadan veya farklı yollardan gerçekleşen birleşmeler her zaman risk altındadır.
- HPV sonucu oluşan siğiller; boyutuna ve şekline göre yakılabilir, dondurulabilir ve kesilebilir. Bu işlemlerdeki basitlik hekimin tecrübesi ve hastanenin, kliniğin alt yapısı ile doğru orantılıdır.
Rahim ağzındaki HPV farklı mı?
HPV grubu aslında çok fazla tipten oluşmakta ve bunlarda kendilerinde düşük, orta, belirsiz ve yüksek riskli olarak sınıflanmaktadır. Bunlardan düşük riskli olanlar genelde kanserle ilişkili olmayıp orta ve yüksek riskli olanlar onkojenik potansiyel taşımaktalar. Hastalara yaklaşım da tiplerin bilinmesi oldukça önemlidir. Bir diğer önemli konu ise kişilerin bu enfeksiyona ne kadar yatkınlıkları olduğu ve ortaya çıkan rahim ağzındaki yaraların boyut ve ciddiyetidir. Bütün bunlar sentezlenerek tedavi yönlendirilir.
Soğuk suyun sistit yapıcı etkisi var mı?
Ayaklarından soğuk almaya bağlı olarak veya ıslak mayo kullanımı sonucunda kadınlarda sistit belirtileri ortaya çıkabilir. Soğuğun etkilerinin vajinal bölgede fizyolojik değişiklik olarak etkisi, aynı elde ve ayaktaki soğuğun etkisi gibidir. Eller ve ayaklar soğuktan nasıl etkilendiğinden etkilendiğinde büzüşürse genital bölge için de bu durumlar geçerlidir. Bu etki ile sistit bulguları belirir ve enfeksiyonlara yatkınlık artar.
Sistit kalıcı olur mu? Böbreklere ne zaman zarar verir? Bunun önlemi alınabilir mi?
Kadınlarda en çok akut sistit görülmektedir. Tedavisi mümkün olan ve kısa sürede olumlu sonuç alınabilen sistit formudur. Ancak iyi tedavi edilmediğinde böbrek sorunları ortaya çıkabilir. Örneğin; kişinin anatomik yapısında da bir yatkınlık varsa böbrekten gelen üreter denilen idrar toplama kanalının idrar kesesine girişindeki anatomik bozukluk, idrarın geri kaçmasına neden olabilir. Böyle bir durumda çok sık böbrek yolları enfeksiyonu ortaya çıkabilir. Sistitin böbreklere zarar vermemesi ya da bu zararın minimum düzeye indirilmesi için sistit belirtileri ortaya çıktıktan sonra doğru tanı konularak tedaviye hemen başlanması gerekir.
Riskli gruplar;
- İleri yaştakiler
- Kronik hastalıkları olanlar
- Gebeler
- Bağışıklık sistemi bozuklukları olanlar.
Bu faktörlerin yanında;
- Kadınlarda idrar dış çıkım yolunun erkeklerden kısa olması sebebiyle akut sistit olma ihtimali daha fazladır.
- İlk cinsel birliktelik veya vajende yeterli ıslanmanın olmadığı zor cinsel ilişkiler ile örneğin; balayında arka arkaya olan ilişkilerde sistit bulguları ortaya çıkmaktadır.
- Enfeksiyonun erkekte dış idrar yolunda olduğu durumlarda da, akut şikayetli sistit olma ihtimali fazladır.
Sistit ile kısırlığın bir ilişkisi var mı?
Sistitle kısırlığın bir ilişkisi yoktur. Ancak ikincil olarak sistite neden olabilen ‘vulvo-vajinit’ denilen vulva ve vajen enfeksiyonlarının bazı tipleri, vücudun o bölgesindeki floraya yerleşmiş olan mikrobik ajanların birbirine üstünlük kurmaya çalışması ve dengenin bozulmasıyla ortaya çıkmaktadır. ‘Vulvo-vajinit’, halk arasında yoğun kokulu akıntı şikayetleri olan vajen hastalığıdır. Bu eğer bebeğin barınak olarak kullandığı rahmin iç dokusuna yani endometriuma veya tüplere hasar verirse, yumurtaların geçtiği kanalları etkilerse o zaman kısırlığa neden olabilir.
Regl döneminde havuz ya da denize girilir mi? Tamponun enfekte etme özelliği var mı?
Adet döneminde rahim ağzının doğal olarak kısmen açıldığı için havuza ya da denize girilmemesi gerekir. Vajinal tampon, kadınların sosyal hayatını kolaylaştıran bir araçtır. Tamponun amacı normal günlük hayattaki akıntıyı önlemek değildir. Esas olarak adet kanamalarının kadınların o dönem sosyal hayatı üzerine etkilerini minimize etmektir. Tampon çalışma prensibi kanamayı emme yoluyla içeride biriktirmektir. Bu şekilde tampon büyümeye başlar ve kan birikir. Bu nedenle 6 – 12 saatte bir değiştirilmesi gerekir. Bu kanla bakteriler çoğalır ve toksik sendrom gelişebilir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.
Sık sık bikini değiştirmek enfeksiyon açısından çözüm mü?
Islak mayo ile durmamak çok önemlidir. Hem rahatlık hem de sağlık için sudan her çıkıldığında mayonun değiştirilmesi gereklidir. Bu durum, enfeksiyonları önemli ölçüde engeller. Ancak mayo ya da bikini alış verişi yaparken de bazı kurallara dikkat etmek çok önemlidir. Denenen mayo ya da bikini daha önce HPV taşıyan bir kişi tarafından da giyilmiş olabilir. Bu nedenle iç çamaşırları çıkarılmadan mayo ya da bikini denenmelidir.
Her tatile gittiğimde regl oluyorum. Regl tarihinin sıcak ile birlikte değişmesi normal mi? Geciktirici kullanmak mümkün mü?
Adet döngüsünün sıcakla ya da soğukla ilgisi yoktur. Sıcağın ya da soğuğun hormonlara etkisi vardır. Bu hormonal örgü eğer etkilenirse adetlerde de sapmalar olabilir. Bu nedenle bazı hastalarda senede bir veya iki kez adet dönemi gecikebilir ya da kanama erken olabilir. Bu tamamen hormonal yapının kişisel değişkenliğine bağlı olarak seyreden bir durumdur. Örneğin buna benzer mekanizma ile derin üzüntü veya kronik yıkıcı hastalıklar hormon dengesini alt üst ettiğinden bazı kişilerde 2-3 ay adet görmeme durumu ortaya çıkabilir. Geciktiriciler konusu ayrı bir önem arz eder. Önemli olan kadının adet döneminin başında ya da sonuna yakın olmasıdır. Ayrıca kaç gün geciktirmek istendiği de önemlidir. Buna göre yöntem ve hormon seçilir. Yeterli dozlarda ve uygun sürelerde kullanılırsa bir sakınca yaratmaz.
Yaz döneminde ertesi gün ya da doğum kontrol haplarının sıcaklarla bir ilişkisi var mı? Ne kadar kullanılabilir?
Yazın sıcak havalarda kullanılan doğum kontrol haplarının ve ertesi gün haplarının yan etkilerinden kurtulmak ya da bu etkileri en aza indirmek için;
- Sigara içmemek,
- Bol su içmek,
- Çok fazla su kaybetmemek,
- Bol egzersiz yapmak gerekir.
Bu temel önlemler ile ilaçların sebep olduğu bulantı, mide bağırsak sistemi rahatsızlıkları, ödem ve en önemlisi damarlarda pıhtılaşmanın kısmen önüne geçilebilir.
Balayı seksinde nelere dikkat etmelidir? Havuz ve denizin etkisi nasıldır?
Balayından önce cinsel ilişkiye girmeyen ve balayından önce seks hayatı olan kişileri, ayrı değerlendirmek gerekir. Çiftler balayından önce de cinsel aktiflerse balayında yaşanacak cinsel ilişkinin sadece sıklığı önemli olacaktır. Halbuki bakire evliliklerde balayı sistiti olarak bilinen sistitizm bulgularının esas oluşma sebebi mekanik sürtünmedir. Çiftler bu mekanik sürtünmeyi ne kadar azaltırsa sistit oluşturma etkisi azalır.
Balayının;
Genelde yaz aylarında olması,
Denizi, havuzu olan mekanların sıklıkla tercih edilmesi,
Cinsel ilişki sıklığının artması,
Gibi etmenler, kadının vajen florasını bozacak niteliktedir.
Bu sebeplerle kadınlarda bu dönemde;
Vajinal akıntı,
Sistit,
Yanma,
İdrara sık çıkma ve az yapma, bazen yaparken yanma (sistitizm) ortaya çıkmaktadır.
Yine de çiftler balayında cinsel ilişkilerini bu korkularla sınırlamamalıdır. Bu dönemde çıkacak küçük ve geçici hastalıklar, üzerinde çok durulursa, hastalıklar çok fazla ciddiye alınırsa balayının bütün keyfi kaçabilir. Aslında bilgi sahibi olunursa zaten önlem alınabilir. Türkiye’de cinsellik ile ilgili en bir başka önemli sorun da, çiftlerin cinsel yaşamlarındaki farklılıkları veya hastalıkları evlendikten sonra öğrenmeleridir.
Bu nedenle evlenmeden önce;
Jinekolojik muayene ve ultrason,
HIV/AIDS
Hepatit B ve C
Frengi taraması
Hemogram ve talassemi taşıyıcılığı testleri yaptırılmalıdır.