AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan ile Büyükanıt anlaştı. 27 Nisan muhtırası AK Parti'yi yeniden iktidara getirmek için verildi. Büyükanıt lüks otomobille ödüllendirildi" iddiasına ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Erdoğan'ı etnik bölücülükle suçladığı açıklamasına yanıt verdi. Çelik şunları söyledi:
"Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a alınan araç Başbakanlık bütçesinden değil Genelkurmay bütçesinden karşılandı. Büyükanıt'ın hükümet tarafından ödülendirildiği iddiası abesle iştigaldir. Kılıçdaroğlu, 27 Nisan'ın kurgulandığını, Başbakan'la Büyükanıt'ın çıkar işbirliği yaptığını iddia ediyor. Bu iddiaya göre pazarlığa oturuyorlar, ver bir muhtıra, biz iktidara gelelim, sen de kap bir zırhlı araba. 367 saçmalığını ortaya atan Sabih Kanadoğlu, Meclis'e giremeyen CHP ve iptal kararı veren Anayasa Mahkemesi de mi AK Parti ile gizli bir işbirliğine girdi? Pes doğrusu. Bu iddiaya bu canlılar değil güler. 2003'te Ali Babacan'ın ABD yetkilileri ile imzaladığı anlaşma da çok kabaca itham ediliyor. Başbakan'ı ihanetle suçluyorlar. Türkiye'nin Irak'ın işgaliyle doğan zararlarının telafisi için bir anlaşmaya varılmış, Türkiye kendisini siyasi kayıtla sınırlandırılmamıştır. Ama ABD Kuzey Irak'a müdahale olursa parayı vermeyeceğini açıklamıştı. Türkiye ekonomik gelişmelere bağlı olarak bu paraya ihtiyaç kalmadığı için anlaşmayı yürürlüğe koymadı. Gerçek bu iken Kılıçdaroğlu'nun Başbakan'ı ihanetle suçlaması milletin ferasetine sunulacak bir gelişmedir. Bahçeli ağzını bozma seanslarına devam ediyor. Başbakan'ı etnik bölücükle suçluyor. Kendisi istese de istemese de PKK'nın safında yer alıyor. Bu ilkel ve kaba üsluıp Bahçeli'ye ve Türk siyasetine yakışmıyor. Bu küfür ve hakaret sahiplerini milletin mahşeri vicdanına havale ediyoruz. CHP'nin 35. Madde konusunda samimi olmadığını başından beri söyledik. CHP Sözcüsü 35. Madde'yi kaldırma niyetinde olmadıklarını, bazı değişiklikler yapılması niyetinde olduklarını açıkladı. CHP bunu hep yapmıştır. Kılıçdaroğlu, kendisine mikrofon uzatıldığında bir çıkış ortaya koymaktadır sonra herhalde partisindeki ağabeylerinin uyarısıyla bir u dönüşü ortaya koymaktadır. CHP TBMM'ye teklifini versin, görelim. Anti-demokratik ne kadar kanun varsa bunu kaldırmayı vazife sayarız. Bu madde değiştirilecekse CHP'nin yaptığı gibi kıyısından köşesinden dolaşmak değil adam akıllı düzenleme yapılmalıdır. İçişleri Bakanı veya Emniyet Müdürü bir komutanla biraraya geldiklerinde bu tutuklananlar arasında diyerek tutuklaması sözkonusu değil. Polis veya jandarma bu konuda savcının emrinde adli kolluk görevini yerine getirmektedir."