Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu müzakereler, son günlerdeki olaylar ve alınmış olan ekonomik tedbirleri görüşmek üzere toplandı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Eroğlu’da katılarak müzakereler hakkında bakanlar kuruluna bilgi veriyor.
    

Eroğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına katılmak üzere Başbakanlık’a gelişinde, Başbakan İrsen Küçük ve Başbakanlık bürokratlarınca karşılandı.
   

Başbakanlığı döneminde defalarca basına açıklamalar yaptığı basın odasına gelişinde, “Bu salonu özledim” diyen Eroğlu, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ikinci kez Bakanlar Kurulu’na başkanlık ediyor. Toplantıya, Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Kudret Özersay da katılıyor.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına girişinden önce basına yaptığı açıklamada, görüşmelerle ilgili bilgilendirmek, son günlerdeki olaylar ve hükümetin aldığı tedbirlerle ilgili fikir teatisinde bulunmak üzere toplantıya katılacağını söyledi.
 
YARIN MÜLKİYETE DEVAM… “BİTİRMEDEN BAŞKA BAŞLIĞA GEÇMEK TERS”
   

Yarın, Rum Yönetimi Başkanı Dimirtis Hristofyas ve ekibiyle mülkiyet konusunu görüşmeye devam edeceklerini de kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Hristofyas’ın sık sık mülkiyet konusu dışına çıkarak, “toprak” ve “yerleşikler” dediği göçmenleri de aynı başlık altında görüşme arzusuna kendilerinin her zaman “mülkiyet ayrı bir başlıktır, bitirmeden başka başlıklara geçmek anlayışımıza terstir” dediğini anlatı.
Eroğlu, tüm başlıkların bir anda görüşülmesi halinde altından kalkılamayacağını belirterek, bir başlık tamamlandıktan sonra başka bir başlığa geçerek, yıl sonuna kadar anlaşma yolunu iyi niyetle arama uğraşında olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, hükümeti, son toplantıda yaptıkları görüşmeler, masaya götürdükleri öneriler ve Rumların mukabil önerileri konusunda Özel Temsilcisi Kudret Özersay’la birlikte bilgilendireceklerini ifade etti.

“SENDİKALARIN EYLEMİNE NEDEN OLAN YASALAR HENÜZ ÖNÜME GELMEDİ”
      

Eroğlu, sendikaların eylemlerine yol açan yasaları imzalayıp imzalamadığına, tutumunun ne olacağına ve eylemleri nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruları da yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, meclisin son toplantısında onaylanan yasaların henüz imza için önüne gelmediğini belirterek, “Geldiği zaman değerlendireceğiz. Başsavcılığın ve hukukçularımızın da görüşünü alarak, gereken neyse yapacağız” dedi.

Eroğlu, eylemlerin siyasi amaçla değil, hak arama anlayışıyla yapıldığında kimsenin diyeceği bir şey olmadığını ancak, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nin ve Cumhuriyet Meclisi’nin işgali gibi davranışların da savunulacak bir tutum olmadığını ifade etti. Eroğlu, “Ama biliyorsunuz ki Meclis, TC Büyükelçiliği, ülkemizin emniyet kuvvetlerinin koruması altındadır. Bu gibi yerler işgal edilirse, o zaman hükümet etmenin, devletten, güvenlikten bahsetmenin bir anlamı olmaz. Herkes eylemini nerede yapacağını bilir. Meclis işgal edilerek eylem yapılmaz. Eylemler usulüne uygun yapıldığı sürece polisimiz zaten müdahale etmez. 

Sloganlarını atarlar, konuşmalarını yaparlar ama olayı işgale döndürürseniz, emniyet kuvvetlerinin görevi nedir? Kişilerin hak ve menfaatleri doğrultusunda koruyucu görev yapmak, elçilik, meclis, bakanlıklar gibi devlet kuruluşlarının da emniyetini sağlamaktır. Siz bu bilgilere sahipken, işgal etmeye kalkar ve polisimizi yaralayıcı hareketler içine girerseniz bana göre hoş olmaz.

Nitekim dünkü olaylardaki görüntüler de hoş olmamıştır, vatandaşın da tepkisine neden olan davranışlar sergilenmiştir. Bizim sendika mensuplarına tavsiyemiz, eylemlerini her zaman yapabilirler ama kurum ve kuruluşlara, emniyet kuvvetlerine saldırı şeklindeki eylemler halkımız tarafından da tasvip edilmez, bizim tarafımızdan da tasvip edilmez. Bu konuda daha dikkatli olmaları gerekir. Hak arayışına kimsenin aksi düşüncesi olmaz, benim de olmaz tabiî ki…”

Polisle sendikacıların karşı karşıya gelmesini kimsenin istemediğini, Başbakanlığı döneminde polise daima eylemcilerle çatışmamasını telkin ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle konuştu:

 

 “Ama biliyorsunuz ki Meclis, TC Büyükelçiliği ülkemizin emniyet kuvvetlerinin koruması altındadır. Bu gibi yerler işgal edilirse, o zaman hükümet etmenin, devletten, güvenlikten bahsetmenin bir anlamı olmaz. Herkes eylemini nerede yapacağını bilir. Meclis işgal edilerek eylem yapılmaz. Eylemler usulüne uygun yapıldığı sürece polisimiz zaten müdahale etmez. 
Sloganlarını atarlar, konuşmalarını yaparlar ama olayı işgale döndürürseniz, emniyet kuvvetlerinin görevi nedir? Kişilerin hak ve menfaatleri doğrultusunda koruyucu görev yapmak, elçilik, meclis, bakanlıklar gibi devlet kuruluşlarının da emniyetini sağlamaktır. Siz bu bilgilere sahipken, işgal etmeye kalkar ve polisimizi yaralayıcı hareketler içine girerseniz bana göre hoş olmaz.
               

Nitekim dünkü olaylardaki görüntüler de hoş olmamıştır, vatandaşın da tepkisine neden olan davranışlar sergilenmiştir. Bizim sendika mensuplarına tavsiyemiz, eylemlerini her zaman yapabilirler ama kurum ve kuruluşlara, emniyet kuvvetlerine saldırı şeklindeki eylemler halkımız tarafından da tasvip edilmez, bizim tarafımızdan da tasvip edilmez. Bu konuda daha dikkatli olmaları gerekir. Hak arayışına kimsenin aksi düşüncesi olmaz, benim de olmaz tabiî ki…”