Araştırmalar, Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle'yi doğruluyor. Ülke, büyük bir kalifiye işgücü açığına doğru sürükleniyor. Köln'de bulunan Alman Ekonomi Ensitütüsü'nün (IW) istatistiklerine göre, doğum oranları ölüm oranlarının oldukça altına düşen ve nüfusu gün geçtikçe yaşlanan Almanya'da, 2035 yılında çalışan sayısı 8 milyon azalarak toplam işgücü oranı yüzde 17 daralacak. Bu ise ekonomi için tam bir felaket anlamına geliyor. Bakan Brüderle, dışarıdan kalifiye göçmen getirilmesi gerektiğini, bunun için gerekirse hoşgeldin primi bile konulabileceğini söylemişti. Ancak Almanya'nın liberal partisi Hür Demokrat Partili (FDP) bakanın yurt dışından kalifiye iş gücü getirme talebine, koalisyon ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbabakanı Horst Seehofer ve Federal İş Ajansı (BA) Başkanı Frank Jürgen Weise karşı çıkmıştı. Seehofer ve Weise öncelikli olarak yurt içindeki işgücü potansiyelinin iyi kullanılması gerektiğini belirterek meslek ve meslek için eğitimi işaret etmişti. Ancak rakamlar, yurt içindeki işgücü potansiyeli çok iyi kullanılsa bile bunun, işgücü konusunda Almanya'yı kurtaramayacağını ortaya koyuyor. Başbakan Angela Merkel, "Hükümet yeni bir göç politikası planlamıyor." diyerek hükümet açısından son noktayı koysa da uzmanlara göre sorunun çözümü için şimdiden çalışma yapılmazsa, bu yaklaşım, problemin kronikleşmesine hizmet edecek.
Başbakan Merkel sorunu görmezden gelmeyi tercih etse de uzmanlar, işgücü açığının ülkenin en acil konularından olduğunu vurguluyor. Ülke nüfusunun rekor bir tempoyla yaşlanıp azaldığını belirten uzmanlar araştırmaları işaret ediyor. Güncel verilere göre geleceğe dönük yapılan araştırmalar Almanya'da, 2035 yılında çalışabilir nüfusun 8 milyon, yani yüzde 17 azalacağını ortaya koyuyor. Ülkede şu andaki işsiz oranı 4 milyon civarında. Nüfusun azalmasının da etkisiyle bunun önümüzdeki yıllarda daha da düşmesi bekleniyor. Dolayısıyla işsizleri eğitmenin çare olamayacağı açıkça görülüyor. Buna göre Almanya'yı büyük bir kalifiye eleman açığı bekliyor. Bu ise daha az ekonomik büyüme, hatta belki daralma anlamını taşıyor. Köln'deki Alman Ekonomi Enstitüsü (IW), fazla değil dört yıl içinde yaklaşık 220 000 mühendis, tekniker ve tabiat bilimleri alanında kalifiye işgücü açığı oluşacağını bildiriyor. Alman Mühendisler Birliği VDI şimdiden 36 bin kalifiye işgücü açığı olduğunu bildiriyor.
Başta IW olmak üzere birçok araştırmaya göre, Almanya'da işgücü ve nüfus istikrarının korunması için her yıl düzenli olarak 200 binin üzerinde göçmen gelmesi gerekiyor. Ancak, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık konusunda karnesi kırıklarla dolu olan ve bu anlamda dünyadaki imajı pek de iyi olmayan Almanya'nın her yıl bu sayıda kalifiye elemanı çekebilmesi kolay görünmüyor. Bu anlamda kalifiye göçmenlere çok daha cazip gelen Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsviçre gibi ülkeler, dünyadaki beyin göçünün kaymağını yiyor. Alman Bakan Brüderle de bu nedenden ötürü, Almanya'yı daha cazip kılmak için, gelecek olan kalifiye işgücüne 'Hoşgeldin primi' verilmesini önermişti.
Öte yandan, daha fazla göçmen çekmek bir yana, Almanya'da gidişat tam tersini gösteriyor. 2008 yılı rakamlarına göre Almanya göç alan değil, göç veren bir ülke olmuş durumda. Buna göre Almanya'yı terk edenler, ülkeye gelenlerin sayısını geçti. İstatistiklere göre başta Türk akademisyenler olmak üzere kalifiye göçmenler ve hatta iyi eğitimli Alman akademisyenler ülkeyi terk ederek, daha iyi imkanların olduğu ülkelere gidiyor.