Hıristiyan Demokrat Birlik Parti'li (CDU) bakan, bakanlığında çalışmak isteyen adaylar arasında iş başvurusunda yaşanacak ayrımcılığa son vermek için anonim iş başvurusu uygulaması başlatacak. Yetkililer, bu şekilde özellikle iş başvurusu yapan göçmen kökenli vatandaşların dezavantajlı konuma düşmesinin engelleneceğini belirtiyorlar.
Federal Aile Bakanı Kristina Schröder (CDU), bakanlığında çalışmak isteyen göçmen kökenli vatandaşlara yönelik ayrımcılığa son vermek için sonbahardan itibaren sadece anonim iş başvurularını kabul edeceğini bildirdi. Federal Aile Bakanlığı, Federal Anti Ayrımcılık Dairesi'nin (ADS) pilot projesine katıldı ve uygulamaya ilk aşamada bir yıl devam edileceği açıklandı. Bakan Schröder, "Uygulamanın, özellikle iş arayan annelerin ve Türk kökenli vatandaşların dezavantajlı konuma düşürülmesinin önlenmesine yardımcı olacağından eminim." dedi. Bakanlıkla birlikte beş şirketin daha uygulamaya başlayacağı kaydedildi.
Resim, isim, yaş, medeni hal, uyruk, din, özürlülük durumu ve cinsiyet belirtilmeden yapılan iş başvurusu ile kişinin sadece kalifiye durumunun göz önüne alınacağı ve buna göre iş görüşmesine davet edileceğine vurgu yapıldı. Bu şekilde yapılacak başvurular, özellikle ayrıma maruz kalabilecek göçmen kökenli vatandaşların yararına olacak. Ayrıca yaşlı ve bayan adayların da ayrımcılığa uğramasının önü alınacak. Uygulamayla, iş başvurusunun en azından yazılı olan ilk bölümündeki ayrımcılığa son verilecek. Zira başvuruyu yapan kişinin özel bilgileri ancak iş görüşmesinin ardından ortaya çıkmış olacak. Aday, bu sayede kendini şefe kişisel olarak tanıtma fırsatı bulacak.
KALİFİKASYONLAR DİKKATE ALINACAK
Proje ile ilgili açıklama yapan ADS başkanı Christine Lüders, uygulamada iş başvurusu yapan kişinin sadece kalifikasyonlarının dikkate alınacağını ve önyargılara son verileceğinin altını çizdi. 'İş başvurusu sürecinin ilk bölümünü başarıyla geçen bir kişi, işvereni ile yapacağı kişisel görüşmede onu ikna etmek için en iyi fırsatı yakalayacak.' şeklinde konuşan Lüders, özellikle göçmen kökenli vatandaşların ve yaşlıların işe alınma olasılığının artırılabileceğini dillendirdi. Lüders, (göçmen kökenli) bir adayın kişisel bilgilerinin daha başvurunun ilk aşamada belirtilmesi neticesinde onun iş görüşmesine genellikle davet edilmediğini sözlerine ekledi. Bunun sadece bir iddia olmadığını belirten uzmanlar, bu konuda araştırma yapan İş Geleceği Enstitüsü'nun bulgularına dikkat çekiyor: Bir adayın sadece Türk soyadı olması, onun iş başvurusu şansının yüzde 14, (hatta küçük firmalarda yüzde 24) düşmesine neden oluyor.
SENDİKALAR, UYGULAMAYI SAVUNDU
Almanya Sendikalara Birliği (DGB), projenin yerinde olduğunu açıkladı. DGB yasa bölümü başkanı Helga Nielebock, anonim başvurularla diskrimine olayının en baştan engelleneceğini kaydetti. Uzmanlar, anonim iş başvurusu uygulamasının Amerika Birleşik Devletleri'nde uzun zamandan beri var olduğunu hatırlatıyorlar. Amerikalı büyük şirketler, yüksek zarar tazminatı talepleri nedeniyle iş başvurusunda bulunanlar arasında ayrımcılık yaptığı suçlamasına fırsat vermek istemiyorlar. Fransa'da da yaklaşık 50 şirket, bu uygulamayı yapıyor. Alman anonim iş başvurusu projesinin sonuçları, önümüzdeki yıl sonbahar mevsiminde açıklanacak. Bu tarihte ADS'nin proje yetkilileri bir araya gelerek deneyimlerini değerlendirecek.
"KİŞİSEL BİLGİLERİ YAZARKEN BİLİNÇLİ OLUN"
Bazı kariyer uzmanları ise, internet üzerinden yapılacak anonim iş başvurusunun pek işe yaramayacağı kanaatinde. Büyük şirketlerin, iş başvurularında ilk olarak kişinin kalifikasyonlarına baktıklarını savunan danışman Gerhard Winkler, ilk aşamada kişinin dininin ve ağırlığının pek önemli olmadığını iddia etti. Winkler, adaylara anonim başvuru yerine ad, cinsiyet, yaş gibi bilgilerini bilinçli olarak vermelerini ve karşılaşılacak önyargıları hesaba katarak, ilk önce ismini vermesini ve hemen sonraki cümlede okuduğu üniversite ve bölümünü yazmasını tavsiye etti. Winkler, bu şekilde bilinçli yapılan bir başvurudan değerlendirmeyi yapanın etkilenmemesinin işini iyi yapmadığı anlamına geldiğini belirtti.