Çağlayan, "Kardeşim kadar sevdiğim ve kardeşim kadar değer verdiğim, zaman zaman kızdığım zamanlar da olmuştur, ama kızgınlığım hiçbir zaman şahsi bir sebeple olmamıştır, daha çabuk, daha iyi şeyler yapalım şeklinde olmuştur. İfadesine katılıyorum. Bir yatırım yapmak aylar yıllar alır. Ama önemli olan tohumu atmaktır, tohumu bir de sulamaktır. Sonra bunların meyvesini de toplamaktır" diye konuştu.

Türkiye'ye yatırım yapmak için gayret sarf eden birçok ülke olduğunu vurgulayan Çağlayan, "Foxconn, HP, bunların Türkiye'ye, Avrupa Serbest Bölgesi'ne gelmesi, burada yatırım yapması bana göre Türkiye açısından bir işaret fişeğidir. Bunu diğerleri takip edecek, başka yolları yok" dedi.

ASB'de saatte 350 adet, dakikada 6 bilgisayar üretileceğini belirten Çağlayan, dünyanın önemli bölgelerine yılda 1 milyar dolarlık ihracat kapasitesi ile ihracat yapılacağını söyledi.
Bugünlerde "tuhaf" bir tartışma bulunduğunu söyleyen Çağlayan, "Türk ihracatçısı, sanayicisi birilerinin nasırına kuvvetli bir şekilde bastı, basıyor ve basmaya da devam edecek. Türkiye kabına sığmaz bir ülkedir. Türkiye dünyanın her bölgesiyle ticaret yapmayı amaçlayan, komşu ve çevre ülkelerle sıfır sorun ve limitsiz ticaret yapan bir ülke olacaktır. Bunu komşularımızla yaptığımız ticarette görüyoruz. Bugün Türkiye'nin ekseninin kaydığını söyleyenlerin asıl problemi Türkiye'nin daha evvel girmediği, ihmal ettiği bölgelere girmesiyle beraber orada daha evvel yerleşmiş dünyanın diğer ülkelerinin ihracatçılarının pazarlarını birer birer elinden almasıyla ortaya çıkan bir sonuçtur. 2023'te kendimize 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduk. Niye? Bu araba bu hızı yapar. Bu arabanın bu beygir gücü var. Türkiye böyle bir araba. Bir yarış arabasıyız biz" dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi'nin dün yayınladığı bir raporla bundan birkaç gün önce gerçek bilgilerden yoksun verilmiş olan bir raporu tamamıyla çürüttüğünü kaydeden Bakan Çağlayan, "Bizim eksenimiz falan kaymıyor, Türkiye'nin yörüngesi genişliyor. Eğer eksen kayması ise Foxconn'un HP'nin ekseni Türkiye'ye kaymıştır. Eksen kayması bu. Daha çok şirketin ekseni Türkiye'ye kayacak, bunu göreceğiz" dedi.

Türkiye'nin 2009 yılı Haziran ayında Avrupa'ya yaptığı ihracat 2 milyar 249 milyon Euro iken 2010 Haziran'da yapılan ihracatın 2 milyar 665  milyon Euro olduğunu belirten Çağlayan, yüzde 18,5'lik ihracat artışı olmasına karşın parite değişikliğinden dolayı yüzde 12,7'lik bir kısmın pariteden düştüğünü ve ihracatın sadece yüzde 3,4 artmış gibi gözüktüğünü söyledi.

Konuşmasının ardından gerçekleştirilen imza töreninden sonra soruları yanıtlayan Bakan Çağlayan, kurla ilgili olarak, "Merkez Bankası ile ilgili bir şey konuşmayacağım bundan sonra, ama kur konusunda benim bugüne kadar söylemiş olduğum konu kurun ihracat üzerindeki etkisi tartışılmaz. 1 milyar Euro'luk bir ihracatı yılbaşında yaptığınız zaman 2,2 milyar lira Türk Lirası para alıyordu ihracatçı, bugün yaptığı zaman bunun karşılığında 1 milyar 970 milyon liralık bir gelir elde ediyor. İkincisi asıl benim üzerinde durduğum konu, bu kurun ithalat üzerindeki patlatıcı, azdırıcı etkisidir. Türk Lirası değer kazandıkça Türkiye dışarıdan daha fazla ithalat yapmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla ben ihracat boyutuna bakmıyorum, asıl baktığım konu Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesinin veya diğer ülke paralarının değer kaybetmesinin tek önemli etkeni ithalatı patlatıcı etki yaratmasıdır. Bunu görüyoruz. Türkiye'nin ithalatında ciddi bir azma söz konusu, nedeni bu düşük kur ve yüksek faiz politikası. Yoksa ben herhangi bir kişiyi, kurumu suçlamak amacıyla bunu söylemiyorum. Bu çerçevede Türk sanayici, çok rahat yapabileceği, rekabet edebileceği ürünleri yapamıyor, dışarıdan ithal ediyor. Aynen Amerika'nın ve diğer ülkelerin Çin'e yapmış olduğu baskıdır bu" dedi.

Bir gazetecinin Foxconn'un çalışma saatlerinin ağırlığından dolayı 12 intihar vakasının meydana geldiğini hatırlatması üzerine Çağlayan, Türkiye'de çalışma saatlerinin hepsinin tanımlandığını söyledi