MEB, bazı sözleşmeli öğretmenler tarafından Bakanlık önünde bugün yapılacağı duyurulan "eş durumundan tayin eylemi" ile ilgili olarak açıklama yaptı.
Bakanlığın 69 bin 406 sözleşmeli olmak üzere, bugünkü tarih itibariyle toplam 606 bin 381 öğretmeni olduğu belirtilerek, öğretmenlerin Türkiye'nin çocukları için görev yerlerinde özveriyle çalıştıkları kaydedildi.
2010 Haziran ayı yer değiştirme döneminde il içi ve iller arası toplam 7 bin 612 sözleşmeli öğretmenin başvurusundan 4 bin 941 sözleşmeli öğretmenin yer değiştirme işleminin gerçekleştirildiği bildirilerek, "Buna karşılık boş pozisyon yetersizliğinden dolayı sadece eyleme konu olan 2 bin 671 sözleşmeli
öğretmenin yer değiştirme işlemi sonuçlandırılamamıştır" denildi.
Bugün eylem yapacak sözleşmeli öğretmenlerin, Türkiye'nin her neresinde olursa olsun görev almak için büyük bir istekle Bakanlığa başvurup, hizmet sözleşmesindeki şartları okuyarak kabul ettiklerini beyan eden kişiler olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bakanlığımız da kendilerinden, okuyarak imzaladıkları ve kabul ettikleri hizmet sözleşmesi hükümlerine harfiyen uymalarını beklemektedir. Örneğin, Erzincan'ın Üzümlü İlçesi'ne sözleşmeli öğretmen olarak atanan bir kişi bu bölgede görev yapmayı kabul etmiş anlamına gelir. Bu statüdeki öğretmenlerimiz
ancak eş durumu, sağlık ve özel hayatı etkileyen sebeplerle yer değiştirme işlemine tabii tutulabilirler. Bilindiği üzere de Milli Eğitim Bakanlığı, eş durumuna bağlı tayinleri öğretmen açığı ve norm kadroya bağlı olarak gerçekleştirilmektedir.
Unutulmaması gerekir ki Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerimizin hakları kadar öğrencilerimizin de haklarını korumakla mükelleftir. Ülkemizde öğretmelerimizin çalışma koşullarını tercih etme hakkı olduğu kadar, öğrencilerimizin de eğitim alma hakları vardır. Bu hakkı koruma sorumluluğu da Milli Eğitim Bakanlığı'ndadır. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki dezavantajlı çocuklarımızın mevcudiyeti unutulmamalıdır. Fiziki şartlardaki her türlü iyileşmeye rağmen, bugün eğitim öğretim başarısında geride kalan bölgeleri incelediğimiz zaman karşımıza çıkan unsur öğretmen hareketliliğinin fazlalığıdır."
Açıklamada, öğretmen hareketliliğinin başarıyı doğrudan etkilediği belirtilerek, sözleşmeli öğretmen uygulamasının da bu zaruretle ortaya çıktığı kaydedildi.
Açıklamada, "Kadrolu öğretmen alımı her ne kadar genel politikamızı oluştursa da sözleşmeli alımlar öğretmen ihtiyacını daha hızlı ve etkin sağlamak için oluşturulmuş pozisyonlardır" denildi.
"Sözleşmenin hükümlerini yerine getirmeli"
Bakanlık olarak, velilerden en fazla alınan şikayetin, "çocuklarının aynı öğretmenle eğitime devam edemediklerine yönelik" olduğu ifade edildi.
Sözleşmeli personel istihdam eden tek Bakanlığın Milli Eğitim Bakanlığı olmadığının altı çizilerek, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere pek çok Bakanlık, kurum/kuruluşta sözleşmeli personelin istihdam edildiği belirtildi.
MEB'in zaman içerisinde kadrolu ve sözleşmeli personel arasındaki maaş, eş durumundan tayin gibi çeşitli haklarda özlük farklılıklarını en aza indirdiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili durumda, Milli Eğitim Bakanlığı sözleşmedeki her türlü taahhüdünü yerine getiren taraftır. Sözleşmeli öğretmenlerimizin de Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar uyarınca akdedilen sözleşmenin hükümlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. İmzaladıkları sözleşme hükümlerini yerine getirmeyenler ise bundan doğacak her türlü hukuki durumu kabul etmek durumundadır. Öğretmenlerimizin genel bütününü asla temsil etmeyen küçük bir azınlık çeşitli sendikal örgütlerle işbirliği içinde ne yazık ki siyasi saiklerle hareket etmektedir.
Bakanlığımız bu süreçte, eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde devam etmesi amacıyla hukuki haklarını kullanacak olup, izinsiz eylemlerde yer alacak kişilerle ilgili disiplin işlemleri başta olmak üzere her türlü işlemi yapacaktır. Bugün eylem yapacak öğretmenlerimizin, öğrencilerinin kendilerine duydukları ihtiyacı da göz önünde bulundurarak, konuya duyarlılık göstereceklerine inanıyoruz."