Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'e gelen Zafer Üskül, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ünal ile makamında bir araya gelerek, görüş alışverişinde bulundu. Burada gazetecilerin kendisine yöneltmiş olduğu sorulara da yanıt veren Üskül, Mavi Marmara Gemisi'ne yönelik baskınla ilgili İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi'nin "Askerlerimiz meşru bir şekilde vurması gerekenleri vurdu, gerekmeyenleri ise vurmadı" sözlerine sert tepki gösterdi.
"HİÇ KİMSE ULUSLARARASI SULARDA BÖYLESİ BİR MÜDAHALE YAPAMAZ"
Mavi Marmara'ya yönelik müdahalenin kabul edilemeyecek bir şey olmasının yanında insan hakları ihlalleriyle son bulduğuna dikkat çeken Üskül, "Mavi Marmara ve diğer gemilere yönelik yapılanlar insan hakları ihlalidir. Uluslararası sularda hiçbir devletin böylesi bir müdahaleye yetkisi yoktur. Üstelik bu müdahale esnasında en temel insan hakkı olarak öne çıkan; 'yaşama hakkı' ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla mutlak suretle Birleşmiş Milletler'e bağlı tarafsız bir komisyonun bu konuyu incelemesi ve gerekli raporu da hazırlayarak, ardından da gerekenlerin yapılması gerekir" diye konuştu. Gabi Aşkenazi'nin, böylesi bir açıklamayı gerçekten yapıp yapmadığını bilmediğini ifade eden Üskül, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Eğer üst düzey bir İsrail yetkilisi bu yönde bir açıklamada bulunmuşsa o zaman İsrail'in özrü kabahatinden büyüktür. Böyle bir hakkı yoktur. Bu işlemiş oldukları insan hakları ihlallerinin daha da katmerli bir şekilde ortaya çıkmasından başka bir anlam taşımaz."
"BUGÜNE KADAR YARGIYA MÜDAHALE ETMEDİM ETMEYECEĞİM DE"
'Ergenekon Davası' kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın durumuyla ilgili olarak kendisine yöneltilen bir soruyu da yanıtlayan Zafer Üskül, kendisinin TBMM'nin bir üyesi olmasının yanında İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı olduğunu hatırlatarak, herkes gibi kendilerinin de Türkiye'de yargının bağımsız olmasını istediklerini dile getirdi. Üskül, yargının bağımsızlığının aynı zamanda da yasama ve yürütme organının yargıya müdahale etmemesi anlamına geleceğine dikkat çekerek, kendisinin milletvekili olduktan ve komisyon başkanlığına seçildiği günden bu yana yargıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındığını söyledi. Kendisinin bu konuda yapacağı açıklamaların, yargıyı etkileme riskinin ortaya çıkacağına işaret eden Üskül, "Benim yargıya müdahale etme gibi bir imkanım var mı? Mahkeme sonuçta kararını vermiş. Şimdi ben çıkıp da mahkemeye ne diyebilirim ki? Silivri, diğer cezaevlerinden ayrı bir yer değil. Benim için Silivri Cezaevi'ndeki ile Mersin ya da Ankara'daki cezaevinde bulunan tutuklular arasında hiçbir fark yok. Böyle bir ayrım yapma gibi bir durum da söz konusu değil. Komisyonumuza bugüne kadar 8 bin adet dilekçe geldi. Bu dilekçelerin yaklaşık 3 bine yakını yargıdan şikayet edenlerce kaleme alınmış dilekçeler. Hepsine vermiş olduğumuz yanıt aynıdır; 'Anayasa'nın 138. maddesine göre yargı bağımsızdır ve yargıya müdahale etme imkanım yoktur. Bu nedenle hakkınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız; yargılama süreci bittikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebilirsiniz.' Eğer herhangi bir kişi, herhangi bir davadan tutuklu veya hükümlü olan biriyle ilgili olarak bana başvurur ve o kişinin ya da
kendisinin hakkının ihlal edildiğini dile getirip, konuya müdahale etmemi isterse bu; 'yargıya müdahale et' talebidir. Ben yargıya asla müdahale etmedim ve etmeyeceğim de" dedi.
"CEZAEVLERİNDE SAĞLIK ALANINDA BİR TAKIM SIKINTILAR VAR"
Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Üskül, "Başkalarının ne yaptığı beni ilgilendirmez. Bu konuda da şimdiye kadar, bu söylediklerimden sapan tek bir uygulamam olmamıştır" ifadesini kullandı. Cezaevi koşullarıyla ilgili olarak Tuncay Özkan'ın kendilerine başvurduğunu açıklayan Üskül, komisyon olarak cezaevindeki insan hakları ihlali varsa buna müdahale ettiklerini belirterek, sağlık sorunu olmasına karşın tutuklu veya hükümlünün neden hastaneye götürülmediği konusunda ilgililerden hesap sorduklarını ifade etti. Bir eksiklik gördükleri anda konuya müdahale ettiklerinin altını çizen Üskül, sağlık konusunu önemsediklerini ve bu konuda da bir takım sıkıntılar olduğunu söyledi.