Aybastı ilçesinin bin 500 yüksekliğinde bulunan yaylayı dantel gibi ören ve menderes diye tabir edilen su akarlarında yaşayan midyelerin sayıca hızla azaldığı belirtiliyor. Yöre sakinleri, 10 yıl öncesine göre yayla midyeleri varlığının gözle görülür bir oranda azaldığına dikkat çekiyor. Vatandaşlar, bir şeyler yapılmaması halinde yayla midyelerinin neslinin tükeneceğinden endişe ediyor.
Türkiye'de sadece iki noktada görülebilen yayla mideleri, yöre halkı için büyük öneme sahip. Midyeler yöreye ayrı özellik ve güzellik katarken yöre halkı, midyelerin neslinin azalmasının bilinçsiz avlanma, deterjan sularının su akarlarına bırakılması, piknikçilerin çöplerini gelişi güzel bırakmaları, atık suları arıtma imkanının olmaması ve menderesler içinde yapılan cip yarışlarından kaynaklandığını ileri sürüyor. Sayıca azalmasına ilişkin bilimsel araştırmalar ve çalışmalar yapılmaması da vatandaşları düşündürüyor. Bu yüzden Ordulular, 'Adını duyuyoruz ama kendisini bir türlü göremedik' diyerek Ordu Üniversitesi'ne olan tepkilerini dile getiriyor.
Uzun bir aradan sonra memleketine geri dönen Salih Bakır, yayla midyelerinin son halini görünce şaşırdığını ifade etti. Bakır, "Burası 10 önce bambaşkaydı şimdi bambaşka. Siz 10 sene önce bu mendereslerin üzerinden geçemezdiniz. Çünkü su çoktu, geçiş ancak köprü ile mümkün olurdu. O zaman yayla midyesi de boldu. Ama zamanla sular çekildi midyeler de tek tük görülmeye başladı. Bunda deretjan atıklarının da buraya bırakılması etkili oldu. Ordu Üniversitesi'nin adı var kendi yok. Bunla ilgili hiçbir çalışma yapmadılar." dedi.
Perşembe Yaylası'nın harika bir görünüşü olduğunu aktaran Adem Varlık, "Burada sular arıtma yapılmadan bırakılıyor. Buraya gelen kimi piknikçiler ile kimi yaylacılar da çöplerini gelişi güzel etrafa atıyor. Sonuçta herkesin istifade etmesi gereken bu güzelliğe, içindeki yayla midyeleri ile birlikte yazık oluyor. Burada cip yarışları yapılması güzel ama o da hem menderesleri hem de midyelere zarar veriyor. Daha da geç olmadan kayda değer bir şeyler yapılmalı. El birliği ile hem yaylayı hem de midyelerin katili olmamalıyız." şeklinde konuştu.
15 yaşındaki Kasım Karaer de, "Bazıları bu midyeleri topluyor ve yiyor. Ne zaman yenmeli ne zaman yenmemeli hiçbir uyarı yapan yok. Benim hatırladığım kadarı ile eskiden daha çoktu. Şimdi şimdi epeyce azaldı. Ben hiç midye tutup yemedim. Buralar ve bu hayvanlar korunsa daha iye elbette. Ben burada çok güzel zaman geçiriyorum. Hiçbir zaman canım sıkılmıyor. Burasının kötüleşmesini istemiyorum." ifadelerini kullandı.