''(Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete) diye bir tabir vardır. Hakikatten Türkiye bir kıyamete doğru süratle yol almaktadır'' diyen Bal, ancak binilen geminin rotasının neresi olduğu konusunda vatandaşların bilgisinin son derece sınırlı olduğunu söyledi.
AK Parti'nin ''bilinmezler üzerine kurulmuş, kutuplaşmaya dayalı'' siyaset yaptığını iddia eden Faruk Bal, şöyle konuştu:
''Kerameti kendinden menkul sıfatlarla analist, uzman, stratejist, yazar, aydın gibi kişileri medyanın dört bir yanına sürmüş. Herkes icra memuru gibi, televizyonlar ve medya aracılığıyla vatandaşlarımızın kapısında, evlerindeler. Yaşanan bu süreç, bir anayasa değişikliği sürecidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bütün anayasa değişiklikleri, iktidara karşı, yöneten güce karşı vatandaşın hak ve hürriyetlerini teminat altına almak amacıyla yapılır. Bunun bir istisnası vardır, o da Türkiye'dir.''
Faruk Bal, 12 Eylül darbesinde en çok MHP'lilerin mağdur olduğunu öne sürerek, ''Bununla hesaplaşmak bizim hakkımızdır ve bizim önümüzdeki hedeftir'' dedi.
AK Parti'nin ise 12 Eylül ile hesaplaşmadığını iddia eden Bal, şunları söyledi:
''AKP'nin yaptığı iş, aynen şehit ailesini, çocukların sevgisini, yaşlılara hürmet ve merhamet, özürlülere şefkat duygusunu, baş örtüsünü sömürdüğü gibi 12 Eylül'de hassasiyeti bulunan bu insanların, işkence, idam mağdurlarının, 12 Eylül'ün antidemokratik duygularına kin nefret besleyenlerin duygularını sömürebilmek için bu Anayasa değişikliğini istiyor. Anayasa 'evet' oyu ile geçtiği takdirde Türkiye'nin başına gelecek olan budur. Ayrıca AKP, 12 Eylül sanıklarının yargılanmama sürecini açmış olacaktır. Bunu hangi sıfatla söylüyorum? 41 yıldır hukuk mürekkebini elinden hiç eksik etmemiş, 41 yıl hukukla meşgul olan bir insan olarak söylüyorum.''