Bu, beklenenden çok daha düşük bir oran ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin yeniden resesyona girebileceği yolunda endişeleri artırdı.

Uzmanlar, Japon ekonomisinin toparlanmasına hep artan ihracatın önderlik ettiğini ancak Japon Yeni'nin değer kazanması yüzünden bunun halen söz konusu olmadığını söylüyor.

Japon Yeni'nin değeri geçen hafta Amerikan Doları karşısında son 15 yılın en yüksek düzeyine çıkmıştı.

2010'un ikinci çeyreğinde Japonya'nın rakiplerinden Amerika Birleşik Devletleri yüzde 2,4, Almanya da yüzde 2,2 büyümüştü.

Japonya Başbakanı kısa süre önce ülkesinin devasa boyuttaki borçları yüzünden "iflas etme riski olduğunu" söylemişti.

Ülkede iç piyasada hareket olmadığından fiyatlar da düşüyor.

Çin Japonya'yı geçmek üzere Tokyo'daki Futjitsu Enstitüsü'nden ekonomist Doktor Martin Schulz, Japonya'da ekonomik büyüme ne kadar yavaşlarsa, Çin'in de bu ülkeyi o kadar hızlı geride bırakacağını belirtti.

Japonya'nın Asya'da rekabet ettiği ülkelerin çoğunun ekonomisi büyürken, Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olma yolunda Japonya'yı geçmek üzere.

Çin ekonomisi halen yılda yaklaşık yüzde 10 büyüyor.

2011 başında, 2010 yılına ait veriler açıklandığında, Çin'in Japonya'yı geçip geçmediği de belli olacak.

Dünya Bankası'nın verilerine göre 21. yüzyılın ilk sekiz yılında Japonya ekonomisi yüzde 5, Çin ekonomisi ise yüzde 261 büyüdü.