Değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddeler dışında anayasanın tümünün değişmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Kanadoğlu, "1982 darbe anayasasının kaldırılmasında herhalde yarar vardır çünkü 16 defa 85 maddesi değişen bir anayasada bir bütünlük kalmamıştır." dedi.
Cumhuriyet Kadınları, Atatürkçü Düşünce ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneklerinin oluşturduğu Samsun Sivil Toplum Örgütleri Platformunun Atakum Kültür ve Eğlence Merkezi'nde düzenlediği, 'Referanduma hayır' konulu programda, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 krizinin mimarı olan Sabih Kanadoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Sabih Kanadoğlu, "Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, deyince elbette ki 82 anayasasına da bakmak gerek. 85 maddesi değişti ama hiç dokunulmayan yargı bölümü olduğu gibi duruyor. Yargı şimdiye kadar hiçbir iktidar tarafından değiştirilmedi, gerçekte düzeltilmek ve bağımsız bir yargı haline getirilmek istenmedi. Hiçbir iktidar kendisinin etkin olabileceği bir yargı düzenin değişmesini istemedi ve yargı bölümü yargı bağımsızlığını zedeleyen hükümleri ile ayakta kaldı bundan birisi 140'ıncı madde hakimler savcılar idari yönden adalet bakanına bağlıdır. Vardır bu değişiklikte de dokunulmadı. Çünkü o yargı Kenan Evren'in iktidarına göre düzenlenmişti, yargı düşünüldü ve ona göre düzenlendi. Bütün o anayasa mahkemesi üyelerinin tamamı oraya yüksek yargı içinden seçilecek tamamının Kenan Evren'in seçeceği biçimde yapıldı." dedi.
"GÖZYAŞLARINIZLA SADECE VE SADECE ALAY EDİLİR"
12 Eylül'den hesap sormayı kaba bir yalan olarak adlandırarak değişiklikle hesap sorulamayacağını iddia eden Kanadoğlu, "Bu güne kadar yapmadığınız ve bu güne kaçındığınız bir olayda birden bire gözyaşları ile ortaya çıkarsanız gözyaşlarınızla sadece ve sadece alay edilir. Kenan Evren'e göre biçilen o elbise gerçekte değiştirilmesi gereken bir elbiseydi ama siz yargı bölümüne onu daha bağımsız bir yargı değil de bağımlı bir yargı yapmak için ortaya çıkarsanız ve bunu gizlemek için her türlü yola tevessül ederseniz işte ortaya çıkan manzara budur." diye konuştu.
Anayasa mahkemesinin referandumla ilgili kararını eleştirerek, en hafif tabirle bunu olumsuzluk olarak nitelendiren Kanadoğlu, "Saygı içerisinde hem hakkımızdır hem görevimizdir. Anayasa mahkemesi baktığımız da nasıl bir karar aldı. Anayasanın 153'üncü maddesini çiğneyerek bir karar aldı. 153'üncü maddenin birinci fıkrasında gerekçesi yazılmadan hiçbir karar açıklanamaz. Ama anayasa mahkemesi bunu adet haline getirdi ilkinde burada gösterdi. Kısa kararını yazmadan karar açıklama bu felaket bir olaydır imzalanmadan karar açıklanması Türkiye'nin bir yüksek mahkemesinde ilk defa görülüyor. Asıl olumsuzluk deyim, en hafif tabirle. 153 maddenin 2'nci fıkrası bir başka genel ilke koymuştur iptal kararlarında anayasa mahkemesi yeni bir uygulama ortaya çıkabilecek şekilde karar veremez. Ya anayasaya aykırıdır iptal edersiniz ya da red edersiniz. Anayasa mahkemesi başkanın yüzü gülerek tırnak içinde dediği ve onları iptal ederek çıkardığı anda ortaya başka bir metin çıktı. Böyle bir karar verme yetkisi olmayan anayasa mahkemesi böyle bir karar verdi." düşüncesinde bulundu.
Konuşmasında pakette milletin istikbali adına çok önemli düzenlemeler bulunduğu yönünde açıklama yapan Fethullah Gülen Hocaefendinin 'evet' çağrısına da değinen Kanadoğlu, "Bir hocaefendi ölüleri yardıma çağırıyorsa ben sizleri halkımızı yardıma çağırıyorum." ifadelerini kullandı. Bir anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu belirten Kanadoğlu, "Bu anaysa değişikliği yapılmalıdır doğrudur ama nasıl yapılmalıdır? Yeni anayasanın kurumlar etki altına alınmadan yapılmalı." dedi.