Rum basınına sızan önerilere göre Türk tarafının önerileri 49 sayfadan oluşuyor Bu arada Rum lider Dimitris Hristofyas'ın "50 bin TC kökenlinin kalabileceğine" ilişkin önerisini geri çektiği iddia edildi.
Kıbrıs Türk tarafının geçtiğimiz pazartesi yazılı olarak sunduğu mülkiyete ilişkin önerileri arasında, "bugünkü kullanıcılar ile ilk mülk sahipleri arasında dengeli haklar, AB'ın birincil hukuku, mülkiyet konularını inceleyecek her toplum için iki alt komite oluşturulması" gibi önerilerin bulunduğu belirtildi.
Rum Alithia gazetesinin haberine göre, Kıbrıs Türk tarafının yazılı olarak sunduğu önerileri 49 sayfadan oluşuyor. "Kıbrıs Türk Tarafının Mülkiyete İlişkin Önerileri Nelerdir… Her Bir Eyalet-Devlet İçin İki Alt Komite" başlığıyla yayınlanan haberde yer alan iddialara göre, Kıbrıs Türk tarafının önerileri şöyle:
Herhangi bir anlaşmada, bugünkü kullanıcılar ile mağdur kullanıcılar arasındaki çıkar ve haklar dengeli olmalı, mülkiyet konusunun çözümlenmesi iki bölgeliliğin temel ilkelerinde olduğu gibi bugünkü kullanıcılar ile mağdur kullanıcıların kişisel haklarına saygı duyulmasına bağlı, bu konuda yasal zemin söz konusu.
Mülkiyet ilişkin taleplerin bağımsız Mülkiyet Komitesi ve iki alt komite aracılığıyla yapılması, etkilenmiş mülklere ilişkin tüm faaliyetlerin-eylemlerin bunlar aracılığıyla yapılması, kişiler arasında herhangi bir faaliyet-eylem veya uzlaşma olmaması.
Federal ortaklığın mülkiyet konusundaki çözümlere ilişkin tek sorumlu olması gerektiği konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Avrupa Konseyi'nin ilgili organlarına bilgi vermesi ve insan haklarının önünde bulunan davaları silmesini istemesi, böylelikle iç yargı organlarının tüketilmesine olanak sağlanması.
Avrupa Konseyi ve AB'nin yasal çerçevesi içerisindeki mülkiyet sisteminin yasal varlığının ek hukuki düzenlemelerle garanti altına alınması, çözüme ilişkin bütünlüklü anlaşmanın AB'nin birincil hukukuna sahip olması;
Mülkiyet Komitesi ve İki Alt Komite başlığında ise;
Bir Mülkiyet Komitesi ile iki alt komitenin kurulması;
Komite ve iki alt komitenin bağımsız olması, eşit sayıda Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum'dan oluşması;
İki alt komitenin üyelerinin, oluşturucu devlet tarafından(Constituent State) sunulacak adaylar arasından Federal hükümet tarafından belirlenmesi;
Mülkiyet Komitesi üyelerinin direkt olarak Federal hükümet tarafından atanması;
Her alt komitenin, kendi eyalet-devletinin bölgesinde olan mülklerle ilgili talepleri ve başvuruları inceleme yetkisine sahip olması;
Federal hükümet ve eyalet-devlet hükümetlerinin (Constituent States), Mülkiyet Komitesi ve iki alt komite tarafından istenilen bilgileri ve belgeyi vermekle yükümlü olması;
Kıbrıs Türk federe eyalet-devleti içerisinde bulunan mülklerle ilgili sorumlunun Kıbrıslı Türk; Rum federe eyalet-devleti içerisinde bulunan mülklerle ilgili sorumlunun Kıbrıslı Rum olması;
Mülkiyet Komitesinin, alt komitelerin kararlarına karşı itirazları inceleme yetkisine sahip olması gibi hükümler yer alıyor.
Gazete, Kıbrıs Türk tarafının "toprak düzenlemelerine maruz kalacak bölgelerle ilgili başvuruların Mülkiyet Komitesi tarafından incelenmesi" yönünde de öneride bulunduğunu yazdı.
Kıbrıs Türk tarafının ayrıca, "Alt komite başkanlarının çıkmaz durumunda ağırlıklı oya sahip olması; alt komitelerdeki kararların basit çoğunlukla alınacağı, çıkmaz durumunda Mülkiyet Komitesi'ne yabancı bir üyenin eklenmesi; alt komiteler ve Mülkiyet Komitesi'nin kararları mülkiyet konusunda karar verilecek kriterler ve ilkeler çerçevesinde alması" şeklinde önerilerinin bulunduğunu yazan gazete, Mülkiyet Komitesi'nin kararlarına karşı itirazları inceleyecek "Mülkiyet Mahkemesi"nin kurulması ve mahkeme üyelerinin eşit sayıda Kıbrıslı Türk ve Rum yargıçtan ibaret olmasına yönelik öneriye de vurgu yaptı.
Alithia ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının, Mülkiyet Mahkemesi'nin işlev ve yetkilerinin federal yasa tarafından düzenleneceğini, ayrıca mahkeme kararlarının nihai olacağını da dile getirdiğini yazdı.
"HRİSTOFYAS 50 BİN TC KÖKENLİ VATANDAŞIN KALMASI ÖNERİSİNİ GERİ ÇEKTİ"
Alithia gazetesi Türk tezleriyle ilgili haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın "50 bin TC kökenli vatandaşın kalması" şeklindeki önerisini geri çektiğini de yazdı.
Gazete, söz konusu önerinin Hristofyas'ın geçtiğimiz cuma günü siyasi partilere sunduğu belge içerisinde yer aldığını, ancak Kıbrıs Türk tarafına pazartesi günü sunulan belgenin içerisinde ilgili öngörünün "üzerinin çizildiğini" iddia etti.
Habere göre, belgede yer alan "50 bin TC kökenli vatandaşa Federal Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verileceğine, geriye kalanların ise ayrılacağına" ilişkin ifade, Kıbrıs Türk tarafına sunulan belgede değiştirilerek "TC kökenli vatandaşlar" ifadesi kalmasına karşın 50 bin sayısından bahsedilmedi. Kıbrıs Türk tarafına sunulan belgede, Glafkos Klerides ve Tasos Papadopulos dönemlerindeki müzakerelerde de kullanılan "TC kökenli vatandaşların kalması konusu insani kriterler çerçevesinde değerlendirilecek." benzeri ifade yer aldı.
Gazete, TC kökenli vatandaşlarla ilgili sayının, siyasi partilerin ve özellikle DİKO'nun Başkan Dimitris Hristofyas'a tepkisinin ardından geri çekildiği yorumunda da bulundu.
Gazete, güvenilir kaynaklara daynarak, Rum tarafının mülkiyete ilişkin bazı önerilerine de yer verdi.
Habere göre öneriler arasında, "hak sahibine ilişkin düzenlemelerin geçici olması ve 10 yılı aşmayacak geçiş döneminin geçerli olması; toprak düzenlemelerinin 74 rakamları temelinde yaklaşık 100 bin Rum'un geri dönmesini sağlaması ve mümkün olan en çok sayıda şahsi mülkün Rum idaresi altına verilmesi; etkilenen mülk sahiplerinin mülklerinin akıbetine ilişkin özgürce karar vermesi; toprak düzenlemeleri içerisinde olan tüm bölgelerin mutlak şekilde iade edilmesi" yer alıyor.
Gazete, Hristofyas'ın önerileri içerisinde, bugünkü kullanıcılara ilişkin öngörülerin de bulunduğunu belirterek, "bugünkü kullanıcının kullandığı mülkiyetin akıbetine ilişkin arzusunu ifade edebileceği, bugünkü kullanıcının arzusunun hak sahibinin tercihi ve kriterlerle çatışmamasına bağlı olarak tatmin edileceği" şeklindeki ifadeleri örnek gösterdi.
Habere göre hak sahibinin iadeyi tercih etmesi durumunda, bugünkü kullanıcı kullandığı mülkü kiralama hakkına sahip olacak.
"ULUSLARARASI TAŞINMAZ MAL SAHİPLİĞİ KOMİTESİ KURULMALI"
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın, tüm başvuruları inceleyecek bağımsız bir "Uluslararası Taşınmaz Mal Sahipliği Komitesi" önerdiğini yazan gazete, bu öneride komite üyelerinin 3 Kıbrıslı Türk, 3 Kıbrıslı Rum ve 3 yabancı olarak öngörüldüğünü belirtti.
Öneriye göre Komite'nin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum üyeleri, Federal Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Bakanlar Kurulu tarafından görüş birliğiyle atanacak. Anlaşmazlık durumunda Kıbrıslı Rumlar Bakanlar Kurulu'nun Rum üyeleri, Kıbrıslı Türkler de Bakanlar Kurulu'nun Kıbrıslı Türk üyeleri tarafından belirlenecek.
Yabancı üyeler ise Avrupa Mahkemesi (European Court of Justice) ve Avrupa Birliği Genel Mahkemesi (General Court) başkanları tarafından atanacak.
Öneriye göre Komite'nin dört ayrı birimden (Branches) oluşacağını da yazan gazete, bunları Tazminat Birimi, Kararların Yerine Getirilmesi Birimi, İkamet Birimi ve Talep Birimi olarak aktardı.
Habere göre, Mülkiyet Komitesi'nin kararlarına karşı başvurular konusunda karar verecek Mülkiyet Mahkemesi'nin kurulması Rum tarafının önerileri arasında da yer aldı. Ancak Rum tarafı Türk tarafından farklı olarak, biri Kıbrıslı Türk, biri Rum ve biri de mahkemeye başkanlık edecek yabancı olmak üzere üç yargıçtan oluşmasını önerdi.
Gazete, Hristofyas'ın tazminatlar için de Mülkiyet Fonu önerdiğini, ayrıca BM'nin uluslararası bağışçılar konferansını toplamasını teklif ettiğini yazdı.
Fileleftheros ise yorumlu haberinde, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun mülkiyete ilişkin önerilerinin, "bölünmüşlük siyaseti ve iki saf etnik bölge yaratılması" mantığına dayandığını savundu.
Önerilere ilişkin belgeye değinen gazete, söz konusu belgede, "Rum idaresi altına verilecek bölgelere dönecek Kıbrıslı Rumların, mülklerinin bir kısmını dönmeyecek olan Rumlara vermesi" önerisinin bulunduğunu; bunun geri dönmeyecek olanların yükünün, mülkleri Rum oluşturucu devletinde bulunacak göçmenlere yüklenilmesi anlamına geldiğini savundu.
Gazete, kriterlerde, somut bir rakamdan bahsedilmeksizin, Türk idaresi altına dönecek olan Kıbrıslı Rumlarla ilgili tavanın(en üst sınır) da ortaya koyulduğunun belirtildiğini ayrıca mülklerine yeniden sahip olacak olan Kıbrıslı Rum sayısının, her Belediye ve köy tarafından belirleneceğinin de altının çizildiğini yazdı.
Habere göre belge içerisinde "Kıbrıslı Rumların, terk edilmiş kışlaları, işgal rejimi tarafından değerlendirilmemiş mülkler ile kilise toprağını değerlendirebileceğinden de bahsedilirken bununla, mülküne geri dönecek Kıbrıslı Rum sayısının asgariye indirilmek istendiği" savunuldu.
Gazete belge içerisinde ayrıca, 1974'ten itibaren "Kıbrıs Cumhuriyeti"nden yardım alan göçmenlere tazminat ödenirken yardımın kesilmesi, mülkün sadece yegane sahibi olan (miras olmayan ve başka kişilerle paylaşılmayan) Kıbrıslı Rum'un mülkünü talep edebilmesi, kamu yararı için kullanılan mülklerin geri verilmemesi, Güney'deki imtiyazlı bölgelerdeki Kıbrıs Türk mallarının değerlendirilmesiyle ilgili toprak kalkındırma şirketi kurulması gibi önerilerin de bulunduğunu yazdı.