Kılıçdaroğlu: Bana sormadan kaydımı silmişler

13 Eylül 2010 Pazartesi  09:47

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demokrasilerde nihai karar mercinin halk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, halkın iradesine saygı gösterilmesinin her siyasetçi için temel görev olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''Yurttaşlarımızın ortaya koyduğu iradeyi saygıyla karşılıyor, bu referandum sürecinden çıkarılacak derslerin Türkiye'de demokrasinin gelişimi açısından yararlı olmasını diliyorum'' dedi.

Halkın iradesine saygı gösterilmesinin önemli bir koşulunun, iradenin serbestçe şekillenmesi için uygun ortamın yaratılması olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ''Bütün devlet olanaklarının taraflı bir şekilde kullanıldığı, 'bitaraf olan bertaraf olur' zihniyetiyle kamuoyunun yoğun baskı altına alındığı bir süreci yaşadık. İktidar gücünden yurttaşların özgür iradelerine ipotek koyulmaya çalışıldı, baskıyla yönlendirildi'' diye konuştu.

''Ne yazık ki AKP iktidarı demokrasi ahlakı açısından hiç de iyi bir sınav veremedi, kampanya sırasında sınıfta kaldı'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sonuca baktığımızda görüyoruz ki bu anayasa değişiklikleriyle AKP iktidarı tamamen kendisine bağlı yargı mekanizması kurma yolunda çok önemli bir adım atmış olmaktadır. CHP olarak AKP'nin yargı üzerindeki baskısını artırmaya yönelik tüm adımlarının karşısına dikilmeye ve bu konuda yurttaşlarımızı uyarmaya bundan sonra da aynı sorumluluk ve kararlılıkla devam edeceğiz.

Bugün ortaya çıkan sonuç, referandumun demokrasiyi zayıflatan iki kutuplu bir siyasete hizmet ettiğini ortaya koymuştur. Kutuplaşmaya dayalı bu gergin siyasi ortamdan çıkmadan sağlıklı bir demokrasiye kavuşmamız mümkün değildir.

Referandumda oy kullanan yurttaşlarımızın yüzde 42'si bu anayasa paketine hayır oyu vermiş, seçmenlerin yüzde 23'ü de oylamaya katılmamıştır. Bu azımsanacak bir oran değildir.''

Referandumdan elde edilen yüzde 42'lik ''hayır'' oyunda CHP'nin çok önemli bir payı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 2 ay içinde 70 ilde 201 ilçede mitingler yaptıklarını ve halkla buluştuklarını belirterek, sonucun alınmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Kılıçdaroğlu, ''Bu akşam ortaya çıkan halk iradesine elbette saygı gösteriyoruz. Ama bilinmelidir ki Türkiye yalnızca iki kişiden birinin belirlediği kararlar ve düzenlemelerle yoluna devam edemez, etmemelidir'' dedi.

CHP olarak ülkenin açlık, yoksulluk, eğitim, sağlık, güvenlik, adalet gibi gerçek sorunlarına çözüm üretecek somut proje ve politikalara odaklanmak mecburiyetinde olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi karış karış gezme, halkla bütünleşme, yurttaşlarla birlikte sorunlara çözümler üretme kararlılıklarının süreceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Sonuçlara bakarak CHP'yi başarılı görüyor musunuz? şeklindeki bir soru üzerine şunları söyledi:

''Sonucu yüzde 42'lik bir sonuç bizim açımızdan güzel bir sonuç. Elbette ki referandumun 'Hayır' oyuyla sonuçlanmasını isterdik ama sonuçta, kampanyada yaptığımız çabaları hepiniz biliyorsunuz, gösterdiğimiz çabalara yakından tanık oldunuz. Elimizden gelen çabayı gösterdik ama halkın iradesine hepimiz saygı göstereceğiz. Ama bu şu anlama gelmesin. Biz bundan sonra da çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. CHP sadece 'hayır' oyunu kullanan parti değil, başka partiler de 'hayır' oyu kullandı. 'Evet' oyu kullanan sadece AKP değil, diğer partiler de kullandı. 'Evet' ve 'Hayır' oyu kullanan farklı partiler vardı.

Dolayısıyla bunu bir partinin başarısı veya başarısızlığı olarak ortaya koymanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Ama biz bu süreçte gerçekten olağanüstü çaba gösterdik, bundan sonraki süreçte de zaten seçim sürecine giriyoruz, aynı çalışmalarımızı sürdüreceğiz.''

'BİLGİM DIŞINDA KAYDIM SİLİNMİŞ'
Kılıçdaroğlu, ''Oy kullanamaması ile ilgili bir soru üzerine de şöyle konuştu:

''Ben siyasete atılırken halka hiç bir zaman yalan söylemeyeceğime söz verdim. Bugün partimizden bir açıklama yapıldı. Benim, İstanbul Anakent Belediyesi için İstanbul'da kaydım vardı. İstanbul'da kaydımın olduğunu ben de biliyordum, orada oyumu kullanmıştım ama benim bilgimin dışında hangi gerekçeden olduğunu bilemediğim bir gerekçeyle gidiliyor ve orada adresimin değiştirildiğine dair tutanak tutuluyor ve kaydım siliniyor. Ve ben bunu çok sonra öğreniyorum. Oysa ben de her yurttaş gibi kaydımın olduğunu gidip oy kullanacağımı düşünüyordum. Elbetteki böyle bir tablonun ortaya çıkması doğru değildir, güzel bir tablo değildir, bu konuda eğer gerçekten partili arkadaşlarımı üzdüysem, buradan da özür dilerim ama şunu açık yüreklilikle söyleyeyim, bizim de çalışmamız gerekti. Özellikle benim çalışmam lazımdı. Ama bu yoğun trafik içerisinde seçmen kütüklerine bakamadım. Ben de nüfus cüzdanımla gidip oy kullanacağımı düşünüyordum ona göre hareket ettim.''

Kılıçdaroğlu, ''oyunuzu kullanamayacağınızı ne zaman öğrendiniz'' şeklindeki bir soruya ise ''son iki günde'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''YSK ile görüştünüz mü? şeklindeki soruya da ''Arkadaşlarım bazı temaslarda bulundular ancak 'kütükler kapatıldığı için herhangi bir işlem yapılamayacağını' bildirdiler'' yanıtını verdi. MHP'nin güçlü olduğu illerde 'Hayır' sonucunun çıkmadığı ifade edilerek, ''MHP'nin kampanyaya yeterince katkı sağladığını düşünüyor musunuz?'' şeklindeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, bir başka siyasi parti ile ilgili yorum yapmanın doğru olmayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''CHP olarak biz AKP dahil bütün siyasi partilerden daha yoğun çalışma sergiledik. Bunu kamuoyu da biliyor. Hiç bir siyasi parti 70 ile ve 200'ü aşkın ilçeye gitmedi ama biz gittik'' dedi.

'ERKEN SEÇİME HAZIRIZ'
Bir gazetecinin ''Siz açıklama yapmadan önce, fısıltı gazetesi işlemeye başladı, 'Kemal Bey istifa edecek, MYK üyeleri ikna etmeye çalışıyor' söylentisi yayıldı, buna bir cevap vermek ister misiniz?'' sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, ''Yok arkadaşlar öyle bir şey. Yoldaydım, MYK'da arkadaşlar toplansın, ben de gelince bir basın toplantısı yapacağım, bana da bir taslak metin hazırlanırsa onu da gözden geçiririm demiştim, olay bu'' dedi.

Bir erken seçim beklentisi olup olmadığına ilişkin, bir soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''O konuda kararı AKP verecek. Parlamentoda sayısal olarak onların çoğunluğu var, erken seçim olursa biz erken seçime de hazırız tabii'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, 'Başbakan yeni bir anayasanın işaretini de verdi, 'uzlaşma' diyor, böyle bir sürece katkı verir misiniz?' yönündeki soruyu yanıtlarken, ''Eğer uzlaşma kültürü gelişirse sayın Başbakan da dayatmadan vazgeçerse, elbette biz de katkı veririz'' dedi.

''Hayır oylarının oranını kişisel başarı ya da başarısızlık olarak değerlendirip değerlendirmediğine'' ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:

''Referandum sürecinden önce de sonra da bunun CHP için bir başarı yada başarısızlık olacağı şeklinde bir yorum yapmadım, bundan da özenle kaçındım. Hatta şunu söyledim. 'Hayır' çıksa da bunu CHP açısından başarı olarak görmeyeceğiz, sonuçta yurttaşlarımızın tercihidir' Bu bir siyasi seçim değil, halk oylaması ama bu halk oylaması gerçekten objektif yapıldı mı? Hayır. Toplumun büyük kısmı baskı altına alındı. Tarafsız kalanlar ciddi baskı altına alındı. Başbakan ve bakanlar ciddi baskılar yaptı, bunların hepsini biliyoruz. Ama sonuçta, biz yüzde 42 'Hayır' oyu alınmasında büyük katkı sağladık.'' Kılıçdaroğlu, referandum ile ilgili geniş bir değerlendirme yapacaklarını da belirtti.

'SEÇMEN KAYDIMA YOĞUN TEMPODAN BAKMA ŞANSIM OLMADI'
Kılıçdaroğlu, oy kullanamaması ile ilgili ''kimin sorumlu'' olduğu yönündeki bir soruya ilişkin şunları söyledi:

''Ben kimseyi sorumlu tutmak istemiyorum. Bir yurttaş olarak benim bakmam gerekiyordu ama yoğun tempo içerisinde bakma şansım olmadı. Ben nasıl olsa bir yerde kaydım var... Ama bu isimler benim iradem dışında siliniyor bana bilgi dahi verilmiyor. Bu benim demokrasi açısından da doğru bulmadığım bir tablo. Ama bu tabloyla karşı karşıya kaldık.''

Kılıçdaroğlu, seçmen kaydını kontrol etme gereği duyup duymadığına ilişkin bir soru üzerine de ''Kontrol gereği duymadım. Böyle bir tabloyla karşılaşacağımızı düşünmüyordum'' dedi.

Seçmen kaydının bilinçli olarak silinip silinmediği yönündeki bir soru üzerine, ''Bu konuda zaten açıklama yaptık. Oraya giden polis arkadaşlar kimin talimatıyla gitti, buyurun araştırın. Orada kaydım siliniyor, bana bilgi verilmiyor. Muhtarın haberi yok. Nasıl oluyor bu tablo?'' yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, ''Referandum sonucuna baktığınızda Türkiye'yi nasıl günler bekliyor'' yönündeki soru üzerine şunları kaydetti:

''Süreci hemen çok karamsar bir hava içinde değerlendirmek istemiyorum. Çünkü sayın Başbakan daha önce de, seçimlerden sonra bugün yaptığı bir konuşmanın benzerini yapmıştı. Herkese çiçekler dağıtmıştı fakat daha sonra çok baskıcı bir sürecin içine girdik. Bugün sayın başbakan olumlu mesajlar verdi, ilk yerel seçimlerden sonra verdiği mesajdan sonra içine girdiği tutumdan vazgeçer. Uzlaşmacı bir tavır sergilerse bundan memnun oluruz.

Yeni anayasa diyor ama 2012'den sonra diyor. İsteğimiz, baskının egemen olmadığı bir toplumu oluşturmaktır. Bu konuda önümüzdeki günlerde daha net tutumlar bekleyeceğiz Hükümetten.''

Başbakan Erdoğan'ın türban konusunun çözümüne ilişkin 'eğer samimilerse 13 Eylül sabahı gelin beraber hareket edelim' yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

''O soruya yanıt verdim daha önce. Televizyon ekranlarında da yanıt verdim. Önce sayın Başbakanın benden özür dilemesini ve bana oy veren seçmenlerimden özür dilemesini istedim ve açık yüreklilikle şunu söyledim, bana 'parlamentoda bir gıdım su vermeyiz' diye açıklama yapan sayın Başbakan'ın benden ve seçmenlerimden özür dilemediği sürece bizim onunla aynı masaya oturma şansımız olmayacaktır.''

Kılıçdaroğlu, 13 Eylül'de CHP yönetiminde değişiklik olacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de ''Hayır biz yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz, elde ettiğimiz sonuçlar bizim açımızdan çok yeterli olmasa bile kendimiz için olumlu görüyoruz'' dedi.

'TUNCELİLİLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM'
Kılıçdaroğlu, BDP'nin boykot kararı ve bunun sandığa yansımasına ilişkin soruyu yanıtlarken de demokrasi açısından doğru olanın sandığa gitmek olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, ancak bir siyasi partinin bu yönde aldığı karara da saygı duymak gerektiğini ifade ederek, ''Demokrasilerde oy verip vermemek gibi boykot da demokrasinin bir gereği olarak ortaya çıkıyor'' dedi.

Bir gazetecinin doğuda tek 'Hayır' çıkan ilin memleketi Tunceli olduğunun hatırlatması üzerine de ''Bütün Tuncelililere teşekkür ediyorum. Onlar 12 Eylül 1982 Anayasasına da en yüksek 'hayır' oyu veren illerden birisiydi zaten. Bilinçli bir kent'' diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Kilicdaroglu-Bana-sormadan-kaydimi-silmisler/345098