Baydar açıklamasında kolon kanseri olma tehlikesini artıran durumları anlatırken şu görüşlere yer verdi:
''Bağırsağın iç kısmında bulunan ve polip denilen et parçalarının varlığı riski arttırır. Kişiye daha önceden kolon kanseri teşhisi konmuş ve tedavi görmüş olsa da, risk devam etmektedir. Yumurtalık, rahim ve meme kanserli hastalar da kolon kanseri açısından risk altındadır. Sigara kolon kanserine yakalanma riskini artırır.
Beslenme alışkanlıkları kolon kanseri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kırmızı etten zengin ancak meyve ve sebzeden fakir yemek yeme alışkanlıkları, riski artırır. Düşük selenyum düzeyi, iltihabi bağırsak hastalıkları, bazı virüs türleri, endüstrileşmiş ülkeler gibi çevresel faktörler (fast food, işlenmiş besinler), ağır alkol tüketimi kolon kanserine yakalanma ihtimalini arttırır''
Behlül Baydar, B6 vitamini alınması ve fiziksel olarak aktif bir yaşam sürdürülmesinin, bu hastalığa yakalanma şansını azalttığını belirtti.
Erken tanı için 45 yaş üzeri kişilerin büyük abdestte kan testi yaptırmaları gerektiğini ve bunu 5 yılda bir tekrarlamalarını isteyen Behlül Baydar, ailesinde bu hastalığa yakalananların ise mutlaka doktora başvurmalarını önerdi.
Baydar, kolon kanserinden her yıl dünyada 655 bin kişinin öldüğüne işaret etti ve bu hastalık için en riskli grubu 60 - 70 yaş arası kişilerin oluşturduğunu anlatarak, korunmak için neler yapılabileceğini de şöyle dile getirdi: