Vural, dilekçesinde, yapılan bu ödemenin, Anayasanın "eşitlik" başta olmak üzere temel ilkelerine aykırılık yanında, toplumsal vicdanda da ciddi sorgulama ve tartışmalara neden olduğunu savundu.
Dilekçede, 5018 sayılı "Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun" 24. maddesinde, "Örtülü Ödenek" kapsamına giren harcamaların ne amaçla ve nasıl yapılacağının belirtildiği aktarılarak, "bu yasal hüküm içeriğinde de görüleceği üzere uluslararası spor karşılaşmalarında ilk üç dereceye giren sporculara ödeme yapılacağı hüküm altına alınmamıştır" ifadesi kullanıldı.
Vural, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün "Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin Ödüllendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliği" uyarınca Basketbol Milli Takım sporcuları ve teknik kadronun "Cumhuriyet altını" ile ödüllendirildiğini de dilekçesinde belirtti.
Prim verilmesi işleminin, "hukuk devletine ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık taşıdığı" ileri sürülen dilekçede, "Davalı Başbakanlığın dava konusu kararının, yasalarımıza aykırılığı yanında idari işlemin unsurları, yani yetki, sebep, konu ve maksat yönünden de hukuka aykırı olduğu ortadadır. Bu nedenle de idari işlemin iptali ve yürütülmesinin durdurulması talebiyle idari yargıda dava açılması hukuksal bir zorunluluktur" görüşü savunuldu.
Dilekçede, Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından 14 Eylülde, Türkiye'de yapılan Dünya Basketbol Şampiyonasında ikinci olan basketbolcular ile teknik kadroya "Örtülü Ödenekten" 28,5 Milyon TL verilmesine ilişkin işlemin Anayasa'nın eşitlik ilkesi ile yasal gerçeklere aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması ile iptaline karar verilmesi talep edildi.