"SEÇİME KILIÇDAROĞLU İLE GİRİLECEK"
Baykal, "Söylenmesi gereken her şeyi ben söyledim. Benim sözlerimizi dikkatle okuyan, izleyenler benim ne önerdiğimi ne ifade ettiğimi çok iyi bilirler. Ben Türkiye ve CHP için iyi olduğuna inandığım bir anlayışı ifade ediyorum. Bu anlayışın uygulamaya geçmesi partimiz için de iyi olur. Bizim partimiz bir tüzük müzakere etmiştir. Parti genel merkezinin çalışma yöntemini köklü ve anlamlı biçimde değiştirecek bir tasarı oluşturmuştur. Bunu kendi içinde müzakere edip karara bağlamıştır ve kabul etmiştir. CHP'nin tüzüğü haline gelmiştir. Son kurultayda bu tüzüğün uygulanması konusunda hukuken çok tartışmalı bir karar alındı. O tartışmanın hukuki bir sorun çıkardığını hepimiz görüyoruz. Bu tüzüğün yürürlüğe girmesini istemek çok doğaldır. Bu partimizin kurultayının bir kararıdır. Bu tüzüğün yürürlüğe girmesini engellemek partiye yararlı değildir. Ülkeye yararlı değildir. Böyle bir talep ortaya koymak, buna dikkati çekmek bu tüzüğün önemini anlatmak ve bunun uygulanmasını önermek çok sorumlu bir partili davranışıdır. Biz onu yapıyoruz. Bunun hiçbir şekilde parti içinde bir çekişme, tartışma, yarışma arayışı ile ilgisi yoktur. CHP'nin önümüzdeki seçimlere Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında gireceği netlik kazanmıştır. Bu konuda bir tereddüt, sıkıntı yoktur. Hepimiz bu yapı içerisinde partinin en yüksek başarıyı elde etmesini istiyoruz. Bu başarıyı sağlamaya en çok katkı verecek unsur CHP genel merkezindeki çalışma düzenini çağdaş, demokratik, diğer partilerde olduğu gibi değiştirmektir. Bunu yapmak gerekiyor. Bunu zaten biz kararlaştırmıştık ama kararlaştırılan bu modelin uygulamaya geçirilmesi lazım. Bu tüzüğün uygulamaya konulması kimseyi tedirgin etmemelidir. Kimsenin kişisel etkinliğini sarsacağı konusunda tedirginlik içine girmemesi gerekir. Önemli olan kişilerin kendi etkinliklerini korumaları değil CHP'nin en yüksek etkinlik düzeyine çıkartılmasıdır. Bunu sağlayacak bir tüzükle karşı karşıyayız. Bu tüzük yürürlüge konmalıdır. Bu tüzük yerine konulursa kimse kendi özel etkinliğinin zaafa uğrayacağından korkarak tüzüğe karşı bir tavır takınmamalıdır."
"OYUMUZU ARTTIRACAK"
Gazetecilerin 'Sorumsuz davrananların yerinin değiştirilmesi gerekiyor mu?' sorusu üzerine, "Bu benim meselem değil, ben yeni tüzüğün etkin şekilde işlerlik kazanmasını istiyorum. CHP önümüzdeki seçimde çok ciddi kazanç sağlayacaktır. Partimize çok hizmetler edebilecek çok değerli insanlar var. Bunların bir kısmı MYK'da görev yapıyorlar. Ama MYK düzeni içinde bu insanların kendi birikimlerini partiye güçlendirecek şekilde seferber edebilecek şekilde imkan yok. Bu nedenle biz bu insanlara yetki verecek çaışmalarına olanak tanıyacak genel merkez düzenin bir an önce hareket geçirmleliyiz. Bu tüzük bunu sağlayacak. Yani bunun denenmesinde partinin yararı var. Efendim birileri statükosunu sarsılmış hisseder, birileri kendi etkinliğinin sarsıldığına tanık olur üzülür, o nedenle bunu engelliyor diye düşünmek bir CHP'liye yakışmaz. Çünkü biz bunları konuştuk, bu sonuçlar, bu etkilerin hepsini değerlendirdik ve değerlendirerek bu kararı aldık. Kimsenin özel etkinliğini idame ettirmek CHP'nin görevi değildir. CHP etkin genel merkez çalışmasına kavuşmalıdır. Bunu sağlayacak olan da tüzüktür. Ben bunu öneriyorum, söylüyorum. Bunu hayata geçirmek için bir eylem sergiliyor değilim. Çünkü bunun partiye zarar vereceğini düşünüyorum. Bu işler zorla olmaz. Ben bunu bir öneri olarak ortaya atıyorum. Bunun takdiri partinin yetkili organlarınındır. İster gereğini yaparlar ister yapmazlar. 'Siz yapmazsanız ben bunu partime kabul ettireceğim, bu tüzüğü uygulatacağım falan' benim iddiam değil. Ben partinin iyiliğini yararını isteyen bir insan olarak partililerime ve kamuoyuna ya buna bakın bu önemli bir noktadır. Şu tüzüğü çağdaş bir tüzük haline getirin parti potansiyelini daha verimli kullanır onu sağlayın diyorum. 'Hayır sağlamayacağız, biz memnunuz, etkinlikleri ve hegemonyaları koruyalım, buna ihtiyaç var, biz bunu içimize sindirdik' deniyorsa hayırlı olsun."
Gazetecilerin bu tüzük değişikliği ile kurultaya gidilerek Genel Başkan adayı olmanızdan mı korkuluyor sorusu üzerine Baykal, "Benim böyle bir kararım yok, böyle bir şey söz konusu değil. Hepimiz sorumlu insanlarız. Hepimiz partinin yararını gözetiyoruz. Ortada partinin seçilmiş bir genel başkanı var. Genel başkan önümüzdeki seçime partiyi yöneterek gitmeye arzu ediyor. Bu arzuya saygı göstermek ve yardımcı olmak hepimizin görevimidir. Ben genel başkanın daha başarılı olacağına inandığım bir öneriyi ifade ediyorum. Eğer böyle bir tüzük değişikliğini, kabul edilmiş, kurultayımızda benimsenmiş olan tüzüğü yanlış bir biçimde yürürlükten alıkoyma kararını bir kenara iterek işin gereğini yapacak olursak ben partinin ve sayın genel başkanın bu sayede daha da başarılı olacağına inanıyorum. Buna dikkate çekiyorum öneriyorum. Bu öneriye karşın 'bırak arkadaş, senin bu önerin bizi kızdırıyor arkadaş sen dışarıdan ne gazel okuyorsun, bırak biz bunu böyle götürelim' deniyorsa mesele yok. Ben iyi niyetle bir öneride bulunuyorum. Bunu değerlendirirler değerlendirmezler takdir onlarındır. Bunun niçin yararlı olacağını uygun bir zamanda konuşuruz böyle bir modele neden ihtiyaç var onu ayrıca değerlendiririz."
Gazetecilerin "Kılıçdaroğlu referundumda başarılı oldum mu?" sorusu üzerine Baykal, "Ben şunu söylemek istiyorum. Zannediliyor ki CHP'de işler böyledir. Her seçimden ya da referandumdan sonra birileri çıkar kurultay ister. Şimdi böyle bir tablo var sanıyorlar. Böyle bir tablo yok. Biz referandumdan çıktıktan sonra CHP'nin ünümüzdeki seçime en etkin biçimde girmesini istiyoruz. Kimseyi yerinden etmeye niyetim yok. Kimseye karşı mücadele içinde değiliz. Partinin kişisel kilitlenme tablosuna kurban edilmemesi gerektiğini partinin potansiyelin en etkili biçimde kullanmasının zorunlu olduğunu deneyimimizin bize bunu gösterdiğini bu doğrultuda tüzük hazırlandığını o tüzüğün yürürlüğe konulmasını istiyoruz. Bu bizim düşüncemizdir. Buna itibar edip etmemek yöneticilerin taktiridir. Biz bu düşünce hayat geçirilsin örgütler ayağa kalksın kurultay toplansın bu iş gerçekleşsin demiyoruz. Niye demiyoruz? Bu öneri yanlış olduğu için değil. Hayır. Böyle bir çaba seçim öncesi partiyi sıkıntıya sokar. Bunun sorumluluğunu hiçbirimiz almak istemeyiz. Doğru öneri yapmaktan da bizi kimse alıkoyamaz. Biz partinin ihtiyacı olduğuna inandığımız bir doğru öneriyi gereken zamanda ortaya koyuyoruz. Ben kesin inanıyorum bu tüzük değişikliği olsun doğru bir şekilde değerlendirilsin sadece bu olay CHP'nin oylarını ciddi bir şekilde yukarı çekecektir. Benim genel başkanlık zamanımda da ve şimdide genel başkan çalışıyor örgütler çalışmıyor deniyor. Bu bizim tüzüğümüzün doğal gereği. Yani kimseye yetki ve görev alanı tahsis verilmiş değil. Onların her birisi bir mutabakat sonucu kendisilerinde istenen şeyi o çerçevede yapıyor. Böyle çalışma olmaz. Diğer partilerde farklı tablolar var. Bizde de olmalıdır. Bizde pek çok genel başykanlık yapan insan MYK'da duruyor. Ama onlar birikimlerini yansıtıyor diyebilir miyiz? Onlar birkaç kişinin gözlerine bakıyor. Onlardan onay alarak yapmaya çalıyorlar. Herkese görev vereceksin çalışacaklar. Yeni tüzük bize bunlyararlı değildir. Ülkarı getiriyor. Buna ihtiyaç var, kimse korkmasın kimse kendisinden ya da kendi konumundan sarsılacağından korkmasın. Önemli olan CHP'nin başarısıdır. CHP'nin başarısına katkı yapacak tüzük değişkliğine karşı çıkmak doğru değildir.” dedi