27'nci Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon ve 20'nci Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi Antalya'nın Konyaaltı ilçesine bağlı Beldibi'nde bulunan Rixos Sungate Otel'de başladı. 26 Eylüle kadar devam edecek kongrenin bilimsel programı içinde 15 konuşmacıyla 8 panel, 12 konuşmacının katılacağı 8 konferans, 3 uydu sempozyumu ve geleneksel Böbrek Kayıt Sistemi oturumları gerçekleştirilecek.
Bu arada, Kongre Başkanı Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, Sağlık Bakanlığı Tedavi Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Rafi Kapuağası, Prof. Dr. Tugay Arınsoy, Prof. Dr. Taner Çamsarı, Prof. Dr. Kenan Ateş, Prof. Dr. Cengiz Utaş, Prof. Dr. Tevfik Ecder, Prof. Dr. Bülent Atun, Prof. Dr. Kamil Serdengeçti ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Böbrek yetmezliğinin en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Süleymanlar, geçen yıl 41 merkezde 2 bin 362 hastaya böbrek nakli yapıldığını söyledi.
Böbrek hastalarında şeker ve tansiyonun büyük sıkıntı yarattığını kaydeden Prof. Dr. Süleymanlar, ''Diyabete bağlı böbrek yetmezliği yüzde 33'lere yaklaştı. Toplumda şeker hastalığı görülme sıklığı yüzde 12.50 gibi yüksek bir rakama ulaştı'' diye konuştu. Prof. Dr. Süleymanlar hipertansiyon, böbrek ve şeker hastalığının bir arada görülmemesi gerektiğine işaret ederek, ''Bunlar mahşerin üç atlısı, böbrek, hipertansiyon ve şeker hastalığı...'' ifadelerini kullandı.
Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Turgay Arınsoy da, Türkiye'de kronik böbrek yetmezliği sıklığının yüzde 15.7 oranında bulunduğunu, erişkin nüfusta altı kişiden birinin böbrek hastası olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Arınsoy, nakillerin yüzde 79'unun canlı, yüzde 21'inin kadavradan yapıldığına dikkati çekerek, organ bağışında sıkıntı yaşandığını söyledi. Sadece bu yıl 10 bin yeni hastanın sisteme eklendiğini vurgulayan Prof. Dr. Arınsoy, yıllık hasta artış oranının yüzde 11 olduğunu bildirdi. Bir böbrek hastasının yıllık tedavi maliyetinin 22 bin 500 dolar olduğuna işaret eden Arınsoy, transplantasyonda ise ilk yıl maliyetinin 23 bin 300 dolar iken sonraki yıllarda bu rakamın 10 bin dolara indiğini belirtti.
Erciyes Üniversitesi İç Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Cengiz Utaş, toplumda 5-6 kişiden birinde böbrek hasarı olduğunu belirterek, ''10 milyon civarında böbrek hasarlı kişi olduğunu biliyoruz'' dedi. Bir böbrek hastasının yaşatılması amacıyla ilaç masrafı hariç tedavi masrafı için 1 milyar dolara ihtiyaç olduğunu anlatan Prof. Dr. Utaş, 2015 yılında böbrek yetmeliği olan hasta sayısının 100 bini bulacağını tahmin ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Utaş, ''Ancak bunun ülkemize getireceği yükü iyi ele almak lazım'' diye konuştu.
Günlük önerilen tuz miktarının 6 gramın altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ecder, ''Biz önerilenin üç katı tuz tüketiyoruz. Kendisinde hipertansiyon olduğu bilinen ve tuzsuz yediğini söyleyen bir kişinin günlük tuz tüketimi 16 gram'' dedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Kenan Ateş, kronik böbrek hastalığı için en büyük risk grubunu şeker hastalarının oluşturduğunu söyledi. Şeker hastalarının yüzde 12'sinin kronik böbrek hastası olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ateş, ''Kronik böbrek hastalığı sıklığını azaltacaksak, bunun yolu kronik şeker hastalığını azaltmadan geçiyor'' dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Bülent Altun da, 2005 yılında yüzde 31,8'lerde olan hipertansiyonlu hasta sayısının yükseldiğini belirtti. Prof. Dr. Altun, dört hipertansyonlu hastadan birinde böbrek hasarı bulunduğunu vurguladı. Hipertansiyonun, ciddi bir böbrek hasarı nedeni olduğunu kaydeden Prof. Dr. Altun, tuz tüketiminin azaltılması, düzenli egzersiz, meyve ve sebze ağırlıklı beslenme ve sigara kullanılmamasının böbrek yetmezliği ile hipertansiyon ve şekeri önleyecek önlemler olarak sıraladı.
Prof. Dr. Taner Çamsarı ise, Türkiye'de 300 civarında nefrolog olduğunu kaydederek, bu sayının en az bin olması gerektiğini vurguladı.