Yapılan bu tespitin 14 yıllık bir çalışmanın sonucu olduğunu söyleyen Göktaş, 50 yaş üzerindeki tüm erkeklerin ve 40 yaşından itibaren ailesinde prostat kanseri olanların, yılda bir kez PSA kan testi yaptırmalarının önemli olduğunu vurguladı. Gerçekleştirilen testin hayat kurtarıcı olduğunun altını çizen Prof. Göktaş, "Yapılan bu çalışma prostat kanseri ile ilgili önemli bir çalışmadır. Prostat kanserlerinin erken dönemde yakalanması için iki tanı yöntemi vardır. Bunlardan birincisi makattan muayene, diğeri ise PSA denilen kan testinin yapılmasıdır." dedi.

 

Prostat kanserinin Türkiye'de akciğer kanserinden sonra en çok görülen ikinci kanser türü olduğuna değinen Prof. Göktaş, herkesin bu konuda bilinçli olması gerektiğinin altını çizdi. Göktaş, kan testinin prostattan yapılan bir maddenin proteininin, kanda saptanması esasına dayandığını ifade ederek, "50'li yaşlardan sonra her erkeğin yılda bir kez bunu yapması gerekiyor. Ürolojik muayenenin yapılmasını öneriyoruz. Böylece tümörler daha erken devrede yakalanıyor ve bu erken devrede yapılan müdahale ile kişinin kanserden tamamen kurtulması mümkün olabiliyor." diye konuştu.

 

Prof. Dr. Serdar Göktaş, PSA test yaşı hakkında şunları söyledi: ''Ailesinden prostat kanseri olanlar 40'lı yaşlardan itibaren, bu hastalığa yakalanmamış kişiler ise 50'li yaşlardan sonra, yılda en az bir kez üroloji uzmanına başvurmalıdır. Bu çalışmanın yapılması ile prostat kanserlerinin tamamen prostat içerisinde lokalize iken yakalanması, bu tümörden insanların tamamen kurtulması sağlanacaktır. 50'li yaşlardan sonra, her bireyin bir ürolog kontrolünde PSA kan testini yaptırması gerekiyor''