Marmara Denizi'nde dün meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki deprem İstanbul'da da hissedildi. Silivri açıklarındaki sarsıntı, denizin 11.2 kilometre altında gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, saat 20.49'da meydana gelen depremin enlemi 40.8237, boylamı 28.1382.
İstanbul'da özellikle Avrupa yakasında Küçükçekmece, Bakırköy, Avcılar ve Silivri'de kuvvetli hissedilen deprem kısa süreli paniğe neden oldu. Birçok kişinin korkudan sokağa fırladığı görüldü.
Deprem Silivri açıklarında Kuzey Anadolu fay hattının Marmara Denizi içerisinden geçen kuzey kolu içinde meydana geldi. Kuzey Anadolu fay hattının kuzey kolu, İzmit Körfezi-Adalar açıklarından Marmara Denizi'nden geçerek Mürefte-Şarköy'e bağlanıyor ve oradan da Saros Körfezi'ne uzanıyor.
Marmara Bölgesi'nde 4.4 büyüklükte gibi depremler yılda 1-2 defa farklı kaynaklarda görülüyor.
Depremin ardından bir adet artçı sarsıntı kaydedildi. Çok hafif şiddette olan artçı depremin büyüklüğü 2.5 olarak kayıtlara geçti.
Depremle ilgili, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof.Dr. Mustafa Erdik ve Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanımanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara açıklamalarda bulundu.
"DENİZİN ORTASINDA OLDU"
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik:
''Deprem Silivri ile Bandırma arasında oldu. Yani Marmara Denizi'nin ortası diyebiliriz. Sismoloji bilimi ve teknoloji henüz depremin ne zaman olacağını ve hangisinin öncü olduğunu tespit edemedi. Yani 'deprem öncesi' kavramını doğru bir tanımlama olarak değerlendirmiyorum. Depremin şiddetine 'hafif' diyebiliriz. Bu şiddette herhangi bir yıkım olabileceğini düşünmüyorum. Ama burası deprem bölgesi ve dikkatli olmak zorundayız.
Yaşanabilecek deprem büyük şiddette de küçük şiddette de yaşanabilir. Bu bölgede yaşayan herkes depremle yaşamayı öğrenmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Ama daha önce de belirttiğim gibi maalesef teknoloji henüz depremin şiddeti ve zamanını belirtme konusunda hala yetersiz. Bunun için bilimin dışında tedbirlerimizi de almak zorundayız.''
"KORKULACAK BİR BÜYÜKLÜKTE DEĞİL"
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanımanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara:
"Depremi Çengelköy'deki evimde hissettim. Öncü deprem kavramı çok doğru bir kavram değil. Çünkü böyle olduğu zaman depremin de saatini bilmek ve bildirmek zorundasınız. Korkulacak bir durum yok.
Marmara Denizi'nde potansiyel bir tehlike var ve çok sık deprem oluyor. Olmaya da devam edecektir. Korkulacak bir rakam da değil ayrıca. Yani bu ölçekteki bir depremde hasar ve can kaybı olmaz. Ama depreme hazır bir toplumun bu sarsıntılara hazır olması ve korkmaması gerekir. Çünkü burası zaten deprem kuşağında bulunan potansiyel bir yer."