İnanç, düzenlediği basın toplantısında, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından başörtüsüyle ilgili alınan kararı değerlendirerek, yasağın bir imzayla geldiğini ve yine bir imzayla kalktığını ifade etti.
YÖK tarafından konuyla ilgili kendilerine herhangi bir yazı gönderilmediğini, öyle bir yazıya da gerek olmadığını savunan İnanç, “Öğrenciler arasında inanç, kültür ve giyim tarzında farklılıklar olabilir. Bunları zenginlik olarak görüyoruz. MŞÜ olarak, göreve geldiğimiz 2008 tarihinden itibaren, üniversitemizin söylemine, sloganına yansıttığımız 'Özgür üniversiteden medeni bir dünyaya' diye bir deyimimiz var” diye konuştu.
İnanç, öğrencilerin her anlamda, gerek kültürel, gerek sosyal ve gerekse inançları açısından giyim tarzında farklılıkları olacağını fakat bu farklılıkların hiçbirinin, kendilerini herhangi bir ayırıma tabi tutmayacağını, tam tersine kendilerine sonuna kadar saygı duyulacağını ve bunun bir zenginlik olarak kabul edileceğini vurguladı.
MŞÜ'nün hiçbir biriminde, kılık kıyafet anlamında hiçbir yasak olmadığını anlatan İnanç, şunları kaydetti:
“Bundan sonra da olmayacak. Bize YÖK tarafından hiçbir yazı gönderilmedi. DolayısıylaYÖK'ün bu anlamda bize herhangi bir yazı gönderilmesine de gerek duymuyoruz. Tüm öğrencilere eşit davranıyoruz. Yasalar çerçevesinde hareket ettik. Biz 2547 sayılı yasaya göre hareket ettiğimizi her halükarda ifade ettik. Çünkü bu yasalar ek 17. madde der ki, 'yürürlükteki yasalara aykırı olmamak kaydıyla serbesttir'. Gerek anayasa noktasında, gerekse kanunlar noktasında zaten herhangi bir kısıtlama, herhangi bir yasak söz konusu değildir. Göreve başladığımız günden bugüne kadar, gerek başörtülü öğrencilerimiz olsun, gerekse giyim tarzı farklı biçimde olan öğrencilerimiz olsun, bütün öğrencilerimize eşit şekilde yaklaşılmıştır. O açıdan üniversitemizde hiçbir zaman böyle bir yasak olmadı, bundan sonra da böyle bir yasak olmayacaktır. 2547 sayılı yasanın ek 17. maddesi gayet açıktır. Biz bunu uyguluyoruz ve uygulamaya da devam edeceğiz.”
Başörtüsü yasağı nedeniyle öğrencilerin kılıktan kılığa girmek zorunda kaldığını ifade eden İnanç, “Böyle bir yasağın insanın ne kendi şahsıyla örtüşen bir davranış biçimi olabilir, ne de karşınızdaki muhatabınızın psikolojisi ile örtüşen bir davranış olabilir” dedi.
“Böylesi bir öğrencinin psikolojisi hangi noktaya ulaşabilir, böylesi bir öğrenci o psikolojiyle nasıl derslerine adapte olabilir, böylesi bir öğrenci o psikolojiyle nasıl vatan, millet sevgisi ne kadar gelişebilir? Bunlar üst düzeyde sorulması, cevaplandırılması gereken bir konudur. MŞÜ olarak, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Yusuf Ziya Özcan'ın bu medeni ve cesaret dolu girişiminden dolayı kendisini tebrik ediyoruz ve bu uygulamanın devamını MŞÜ olarak sonuna kadar yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü başörtüsü yasağının keyfi ve siyasal olduğunu herkes biliyor. Başörtüsü tamamen kişinin, kişisel tercihidir ve o kişisel tercihe herkesin saygı duyması gerekir.”