FİZİK TEDAVİ DEVREYE GİRİYOR
Ameliyatı gerçekleştiren hekimlerden estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Op. Dr. Ayhan Okumuş, Akyüz'ün sağlık durumuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Hasta, başka bir sağlık kuruluşundaki ilk müdahalesinin ardından, yaralanmayı takip eden 2. saatte hastanemize geldi. Hastanemize geldiğinde dirsek ile omuz arasından kolu kopmuş, ayrıca kopan kolun dirsek altındaki kısmının yarısı da ezilerek yaralanmıştı. Acil olarak ameliyata alınan hastamızın kolu, 6 saat süren cerrahi müdahaleyle yerine takıldı ve tedavisiyle ilgili riskli dönem atlatıldı. Hastamızın fizik tedavisi ise halen devam ediyor ve yaklaşık 6 ay kadar daha devam etmesi planlanıyor."
"HİÇ KULLANAMAYACAĞIM ZANNETTİM"
Kopan kolu büyük bir başarıyla yerine dikilen Murat Akyüz, ameliyat sonrası çok mutlu olduğunu belirterek, "Kolumun koptuğunu fark ettiğimde büyük bir şok yaşadım. İlk aklıma gelen, bir daha kolumu kullanamayacak olmamdı. Ama ameliyattan sonra kolumu kullanacağımı öğrendiğimde sanki dünyalar benim oldu. O kadar çok sevindim ki" diye konuştu.
BİR YILDA BEŞ OPERASYON
Bursa'nın sanayi kenti olması nedeniyle bu tip ağır yaralanmalarla sık karşılaştıklarını da belirten Op. Dr. Okumuş; hastanelerinde son bir yılda beş büyük uzuv kopması operasyonu gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, bu vakaların ikisinin kolunu kullanmaya başladığını ifade etti. Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Nadir Şener ise bu tür vakalarda ekip çalışmasının önemine dikkat çekerek; kol kopmasının ortopedi, plastik cerrahi, anestezi, yoğun bakım ve fizik tedavi gibi pek çok branşın eş zamanlı olarak çalışması ile başarıya ulaşabileceğini ve uzun süreli özveri isteyen bir tedavi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şener ekip çalışmasının çok hızlı organize olması gerektiğini çünkü bu vakalarda zamana karşı yarışıldığını kaydetti.
"KOPAN PARÇANIN TAŞINMA ŞEKLİ CERRAHİ BAŞARIYI ETKİLİYOR"
Şener ayrıca, kopmuş parçanın hastaneye gönderilme şeklinin cerrahinin başarısını ciddi oranda etkilediğinin altını çizerek şunları söyledi: "Kopmuş parça temiz suyla yıkanır, ıslak ve temiz bir bezle sarılır, su geçirmez bir torbaya konur. Bu torba buz üzerine yerleştirilerek hastayla birlikte hastaneye yollanır. Kas dokusu oksijensizliğe en az dayanabilen dokudur ve bu yüzden kopma seviyesi vücuda ne kadar yakınsa, yerine dikme öncesinde geçmesine izin verilebilecek süre de o kadar azdır. Uygun koruma ve soğutma ile vücuda yakın kopmalarda 8 saatli bekleme süresi kabul edilebilir, parmaklarda ise bu süre 12 saat ve daha fazla olabilir."