Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı konuşmada, devletin fonksiyonlarının yeniden gözden geçirildiğini, devletin ana fonksiyonlarından birinin de güvenliğin temin edilmesi olduğunu vurgulayarak, ''Güvenliği de sizler vasıtasıyla temin ediyor. Hak, hukuk, daha doğrusu kanunların, Anayasa'nın uygulanması, herkesin huzurlu ve güvenli bir ortam içerisinde ülkesinde hayatını devam ettirebilmesi, ancak devletin bu ortamı sağlamasıyla mümkün olabilir'' dedi.
Bir ülkede güvenliğin söz konusu olmaması halinde diğer önemli konuların da gerçekleşemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, ''Bir taraftan güvenlik sağlanırken diğer taraftan da kalkınmış demokratik ülkelerdeki standartları ülkemizde gerçekleştirebilmek.
Türkiye'nin demokratik standartları sürekli olarak yükseltildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti:
"Demokratik standartlarımızın noksanlığından kaynaklanan birçok problemler bu şekilde problem olmaktan çıkmakta, bunlar yeni güvenlik konseptini oluşturmakta ve siz de buna göre vazife yapmaya başlamaktasınız. Bütün bunları halk da takip ediyor ve neticede halk da değerlendiriyor.
"SİLAHLI KUVVETLER DIŞA KARŞI CAYDIRICILIĞIN EN ÖNEMLİ UNSURUDUR"
Cumhurbaşkanı Gül, bir taraftan herkesin sonuna kadar özgür olmasının, ama diğer taraftan da kamu güvenliğinin, kanunların hakimiyetinin sağlanmasının ve herkesin hukuka uymasının temin edilmesinin önem taşıdığını vurgulayarak, ''Güçlü güvenlik kurumları söz konusu olmazsa, o zaman caydırıcılık da söz konusu olmaz. Silahlı Kuvvetler dışa karşı caydırıcılığın en önemli unsurudur. O bakımdan, güçlü, kuvvetli olması, hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, polis gücünün de içeride suç işlemeyi caydırıcı bir güç olduğunu, herhangi bir şekilde suç işlenirse, bunu meçhul bırakmamanın ve suç işleyeni en kısa süre içerisinde ortaya çıkarma becerisini göstermenin de güvenlik güçlerinin kabiliyeti ve kapasitesiyle ilgili olduğuna dikkat çekerek, ''Bir zamanlar cinayetlerde bile 'faili meçhul' dediğimiz ölenlerin olduğunu ve bunların sayılarının çokluğunu düşündüğümüzde aslında güvenlik güçlerimizin yetersizliğini bir anlamda hatırlamamız gerekiyor. Ve bu bir ülkenin itibarıyla ilgili bir konudur.
"Dolayısıyla gücü kullanmak, güç sahibi olmak çok büyük sorumluluğu üzerinize vermektedir. Büyük bir yetkidir, ama aynı zamanda da çok büyük bir sorumluluk. Tabii ki güç kullanmanın kademeleri çok farklı farklıdır. Siyasi kademelerden nihayetinde kolluk kuvvetlerine kadar bu sınıflandırılabilir.
"GÜVENLİĞİNİN ARTAN KALİTESİ EĞİTİMİN KALİTESİ İLE İRTİBATLI"
Bakan Atalay ise, polis eğitiminde çok özel bir dönemin yaşandığına dikkat çekerek bu dönemde daha donanımlı, ufku açık, kapsamlı bir eğitim yürütülmesi için çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Güvenlik alanında kurallardaki değişikliğin yanısıra zihniyetteki değişikliğin önemli olduğunu vurgulayan Bakan Atalay, "Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları kavramları bizim için çok önemli" dedi.
'Devlet insan için vardır' ve 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışının kendileri için önemini ifade eden Bakan Atalay, devletin hukuku devleti konumuna gelmesinin insanları devletin baskısından korumak için önemli olduğunu kaydetti.
Özgürlük, güvenlik dengesinin sağlanmasının önemine de dikkat çeken Bakan Atalay, bakanlığının insan hakları bakanlığı gibi çalıştığını kaydederek, "2010 yılında işkenceden dolayı hiç bir suçlama olmadı" dedi.
Bakan Atalay, 2009 yılında bütün polis merkezlerinin ve karakolların gözden geçirilerek 40 bin polisinde eğitildiğini vurguladığı konuşmasında gözaltına alınan kişiler için bütün sosyal imkanların sağlandığını ifade etti. Suç oranlarında büyük düşüş yaşandığını da ifade eden Bakan Atalay, kamuoyun yoklamalarında polisin kurumsal güvende birinci sırada yer aldığını kaydederek TÜİK'in yaptığı araştırmada da asayiş hizmetlerinin vatandaş memnuniyeti açısından 1. sırada yer aldığına dikkat çekti.
Emniyet Genel Müdürü Köksal ise, 'mükemmeli nasıl buluruz' çalışması yaptıklarını ifade ederek insanlara en iyi hizmeti vermenin gayreti içinde olduklarını anlattı. Devletin emrinde, vatandaşın hizmetinde vatandaşla bir gönül köprüsü kurduklarını söyleyen Köksal, "Bu köprüde hasarlar olduysa onararak yolumuza devam etmek istiyoruz" dedi.
Polis teşkilatının her geçen gün daha da gelişeceğini söyleyen Köksal, "Polis teşkilatı Türkiye'nin en iyi teşkilatı olarak yoluna devam edecektir" dedi.
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Arslan ise öğrencilere 'Anayasal devlet ve kolluk' konulu ilk dersi verdi. Arslan'ın "Farklılıkları çatışma unsuru olarak değil zenginlik olarak görün. Açık görüşlü olun. Bağnazlık her tür demokratik rejimde tehlikelidir" sözleri dikkat çekti.
Törende Cumhurbaşkanı Gül, başarılı öğrencilere hediye verdi. Akademi Başkanı Prof. Dr. Aslan da Cumhurbaşkanı Gül'e bir plaket sundu.