Wulff, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, "müzakere sürecinde, Türkiye'ye diğer ülkeler gibi davranıldığını düşünüyor musunuz" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Alman hükümetinin, Almanya Başbakanının ve Dışişleri Bakanının ifadelerini tekrarlamak istiyorum; müzakereler adil ve ucu açık şekilde sürdürülüyor ve daha önce üstlenilmiş yükümlülüklerin yerine getirilmesi yani ahde vefa ilkesinin geçerli olduğunu söylemek istiyorum. Zamanlama açısından söylenecek detaylar var fakat genel olarak Türkiye'nin hakkı bu müzakerelerin adil bir şekilde gerçekleşmesi yönünde."
Wulff, "Almanya'daki Müslümanların da Cumhurbaşkanıyım" açıklamasına gelen eleştirileri nasıl karşıladığının sorulması üzerine, "Benim için bu çok olumlu bir deneyimdi. Almanya'da 3 Ekim tarihinde konuştum ve bugün de TBMM'de bir konuşma yapacağım. İki konuşmamda da aynı şeyleri söyleyeceğim. Birbirimize çok faydamız var, yakın ilişkileri geliştirmemiz ve mevcut sorunları elbirliğiyle daha erken çözmemiz gerekiyor" dedi.
Almanya'daki yabancı kökenli çocukların, "daha erken yaşta Almanca öğrenmeleri gerektiğini" vurgulayan Wulff, "Almanya'ya uyumlu olmak, Almanların yaşam tarzına da saygı duyulması gerektiğini" kaydetti.
Almanya Cumhurbaşkanı, özgürlüklerin toplumun her kesimi için geçerli olduğunu belirterek, "Çeşitliliği kabul etmek gerekiyor, küreselleşmede giderek daha fazla çeşitlilikle karşılaşacağız. Yorucu olabilir ancak bu çeşitlilik aynı zamanda bir zenginliktir" diye konuştu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "entegrasyon politikasının başarısız olduğu" açıklaması ile ilgili de Wulff, "başarılı entegrasyon örnekleri de bulunduğunu, ortak yönlerin daha fazla olduğunu" kaydetti.
Wulff, şunları söyledi:
"Dinin istismar edilmesi konusunda hepimiz aynı şeylerle mücadele ediyoruz. Belki de üç büyük din hakkında yeterince bilgi sahibi değiliz. Bremen'de de söylediğim gibi, güvenilirlik en önemlisi ve insanın inandığı şeyi açık şekilde ifade etmesi de önemli."
Türkiye ile Almanya'nın tarihi dost olduğuna işaret eden ve "bu dostane ilişkileri daha da yoğunlaştırmak istiyoruz" diyen Wulff, Türkiye'nin ekonomik anlamda yaşadığı önemli gelişmeleri ve AB yolundaki çalışmalarını takdir ettiklerini kaydetti.
Türkiye'nin dünya barışı için önemli rol oynayabileceğine inancını ifade eden Wulff, "Türkiye, dünyanın birçok yerinde bir arabulucu olarak çok önemli rol oynuyor" dedi.
İki Almanya'nın birleşmesi gününde yaptığı açıklamaya atıfta bulunan konuk Cumhurbaşkanı, o konuşmasında Türkiye ile Almanya'nın çok yakın işbirliğine sahip olduğunu ve sorunları da elbirliğiyle çözmek gerektiğini ifade ettiğini belirtti. Wulff, "Bu ilişkileri Türk-Alman Üniversitesinin temelini atarak yoğunlaştırıyoruz. Aynı zamanda Hessen-Bursa arasında bir partnerlik anlaşması imzalanacak. Bu işbirliği projeleriyle genç insanların Türkiye'yi tanımalarını, Türk gençlerinin de Almanya'yı tanımalarını istiyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül ile şahsi deneyimlerini de paylaştığını anlatan Wulff, Aşağı Saksonya eyaletinde Sosyal İşler, Kadın, Aile ve Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Aygül Özkan'ın başarısının orada yaşayan Türkler açısından önemli olduğunu belirterek, "Bu başarıyı görmek Almanya'da yaşayan birçok Türk'ü de cesaretlendirdi. 'Bizim ülkemiz olan bu Almanya'ya katkıda bulunmak istiyoruz' diyorlar. Bu nedenle tabii ki ben onların da cumhurbaşkanıyım" ifadesini kullandı.
Terör, aşırıcılık gibi konuların her iki toplumun da endişesi olduğunu belirten Alman Cumhurbaşkanı, bu endişelerin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Wulff, "Terör için din istismar ediliyor. Diğer dinler hakkında yanlış anlamalar var. Kişisel temasları geliştirmeliyiz. Türkiye bu alanda çok olumlu bir gelişme kaydetti, bunu takdir ediyoruz" dedi.