Başbakan Yardımcısı Ali Babacan konuk katıldığı bir TV kanalında şunları söyledi: "Türkiye ekonomisindeki güven arttığı sürece paramızın itibarı da dünyada artıyor. 'TL değerli' deniyor ama dolar ve Euro gibi büyük para birimlerinin her türlü para birimine göre değer kaybı söz konusu. Bizden çok daha fazla parası değerlenen ülkeler var. G20 öncesinde beklentiler çok yüksek değildi. Ama sonuçta beklentinin üzerinde bir konsensus oluştu.
Kurun değeri sadece rezerv miktarıyla alakalı değil, çok sayıda faktör var. 'Doğru kur nedir' diye Nobel ödülü almış işin bilimini kavramış olan 50 ekonomiste sorun, hepsi ayrı cevap verecektir. Rezervlerle kur çok da etkilenmeyebiliyor. Serbest piyasa mekanizmasına güveniyoruz. Rezervle ilgili alımlar bir miktar etkiler ama asıl ekonominin dinamikleri önemli. Biz Merkez Bankası'nın rezervlerinin artması gerektiğini söylüyoruz ama bunu daha çok döviz alsın TL'nin değeri düşsün diye söylemiyoruz. Öncelik güven ve istikrar. Türkiye bugüne kadar doğruları yaptı.
IMF'nin yönetim yapısında 2. Dünya Savaşı'nın galibi ülkelerin ağırlığı var. O günkü güç dengesi öyleymiş. 10 ülkelik bir gruptayız masada bizim adımıza Belçika oturuyor. IMF'de bizim hissemiz ilk başa göre iki kata yakın artıyor. Hisse yapısı değişiyor, kotalar değişiyor. Biz bunu IMF Başkanı ile görüştük. Birilerinin de o koltuktan kalkması gerekiyor. IMF'de en çok hissesi olan ABD'liler. Kore'de gelişmiş Avrupa ülkelerinden ikisi İcra Kurulu'ndaki koltuktan kalkması kabul etti. Ama hangi iki ülke olduğu belli değil. Avrupalılar kendi arasında kimin kalkacağına karar verecek. IMF hep ekonomisi bozulan ülkelere para veren bir kurum olarak çalışıyordu. Artık yeni IMF gelişmiş ülkelerin durumuyla ilgili de rapor hazırlayacak.
CARİ AÇIKTA TEHLİKE ÇANLARI ÇALARSA...
Cari denge G20'nin önemli maddelerinden biriydi. Enerji konusunda bizim dışarıya bağımlılığımız uzun süre devam edecek. Bu da bizim cari açığımızı doğrudan etkileyecek. Türkiye büyüyen ve yatırım yapan bir ülke. Yatırım ürünleri ithalatında çok ciddi artış var. Kur ağırlıklı olarak tüketim ürünlerinin ithalatını etkileyen bir unsur. Cari açık tehlike çanları çalacak noktaya gelirse o noktada TL'nin değeriyle ilgili bir erozyon başlar. Türkiye'ye ciddi miktarda portföy yatırımı geliyor. Serbest kur rejimi bizi pek çok şoka karşı koruyucu en önemli mekanizma.
ÖZELLEŞTİRME GELİRİ 3.9 MİLYAR DOLARDA KALIR
Özelleştirmede oldukça başarılı olduk. Bütün bu çalışmalarda kesin takvimler ortaya koymak güç oluyor. Bir adım atılıyor, bir yerden mahkeme kararı geliyor. Özelleştirmedeki dizaynda farklı unsurlar çıkıyor. Bu yıl özelleştirme geliri 3.9 milyar dolarda kalacak. Köprü-otoyol özelleştirmeleri mümkün olduğunca erken olsun isteriz.
2B hassas bir konu. Biz bunu en kısa zamanda tamamlayıp Meclis'e sunmayı istiyoruz. Çalışma belli bir noktaya geldi, daha fazla uzayacağını zannetmiyorum. Bugün atacağımız adımların adil olması gerekiyor. Hassas karmaşık bir mesele. Seçimden sonraya bırakmamayı düşünüyoruz.
AKARYAKIT VE GAZA ZAM YOK
Elektrik, doğalgaz fiyatları sanayimizin de rekabet gücü açısından çok önemli girdi kalemleri. Maliyet fiyatlarında anormal değişiklik olmazsa akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmüyoruz. 2011 yılı bütçesini buna göre hazırladık.
Vergi ve sigorta primi borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak bugün Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yapacağız. Buna ilişkin düzenlemeyi en geç Kasım ayında
tamamlamayı hedefliyoruz. Elektrik, su ve emlak vergisi borçları da yeniden yapılandırılacak. Düzenlemenin kapsamını vatandaş açısından geniş tutmak istiyoruz.
Mali kural kenarda bekliyor. Çok da yazıldı, çizildi. 2011 bütçesine bakınca mali kural olsaydı da daha farklı bir bütçe olmayacaktı."