Erdoğan demecinde, "IMF'ye 8 yıl önce, borcumuz 23,5 milyar dolar idi, şu anda ise 6 milyar dolar. Zannediyorum 2012'nin sonuna doğru borçlarımızın tamamını kapatmış olacağız" dedi.
Güney Kore'de düzenlenecek olan G-20 zirvesine yönelik soruları da yanıtlayan Başbakan, gelişen ekonomilerin, ABD'nin, ekonomisini teşvik amacıyla piyasaya para enjekte etmesinden olumsuz etkilendiğini belirtti.
Erdoğan, çarenin para basmak olmadığını, bunun, gelişen ve az gelişmiş ülkeler açısından olumsuz etkileri olacağını, adil olmayan böyle bir gelişmeye Türkiye'nin evet demeyeceğini ifade etti.
Haziran ayında yapılması beklenen genel seçimler öncesinde hükümetinin ekonomik politikalarda disiplini gevşetmeyeceğini bildiren Başbakan Erdoğan, yabancı sermayenin, hızla yükselmekte olan menkul değerler piyasasından çok reel sektöre gelmesinin daha önemli olduğunu vurguladı.
AB İLE İLİŞKİLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'yi, sürekli kural değiştirerek Türkiye'nin tam üyeliğini sürüncemede bırakmakla eleştirdi.
"Avrupa kapısında 50 yıldır bekletiliyoruz" diyen Erdoğan, "Hala bekliyoruz, bekliyoruz, hala müzakere sürecindeyiz. Türk kamuoyu bundan dolayı giderek daha fazla küskünleşmektedir" diye konuştu.
Açıklanan İlerleme Raporunda Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimine limanlarını açması konusunun önemli noktalardan birini oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, KKTC'ye uygulanan ambargonun da bu süreçte kalkması gerektiğini vurgulayarak, "Evet, limanları açalım, hepsini birlikte açalım" dedi.
İRAN, FÜZE KALKANI
Başbakan Erdoğan, Füze Kalkanı Projesinin, belirli bir ülke esas alınarak konuşlandırılmaması gerektiğini söyledi. Reuters, Erdoğan'ın İran'ı kastettiği yorumu yaptı.
Erdoğan, bu projede netleşmesi gereken teknik bazı konuların da bulunduğunu belirterek, "kimin komuta edeceği, butona kimin basacağı" gibi noktaları bunlar arasında saydı. Başbakan, "Bu tür konular netleştiğinde, bu konudaki nihai kararımızı vereceğiz" dedi.
KEMAL ATATÜRK'TEN BERİ
Reuters'ın, Erdoğan hakkında yayımladığı değerlendirme yazısında, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Atatürk'ten beri hiçbir liderin yapmadığı kadar, ulusuna damgasını vurdu" denildi.
AK Parti'nin 2002'de iktidara gelmesinden sonra Erdoğan'ın ülkeyi, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasına soktuğu, Müslüman demokrasi ülkesini, daha önceki hükümetlerin başarısız olmasına karşın, Avrupa'ya yaklaştırdığı kaydedildi.