Çiçek, KKTC’nin 27. kuruluş yıldönümü nedeniyle Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, hem Kıbrıs sorununa hem de KKTC’nin ekonomik durumuna ilişkin önemli mesajlar verdi; Türkiye’nin desteğini yineledi.
Türkiye’den KKTC’ye su ve elektrik getirilmesi projeleriyle ilgili son durum hakkında bilgiler aktaran Cemil Çiçek, büyük çaplı bu altyapı projeleriyle KKTC’nin ekonomik yönden kabul değiştireceğini, refah ve mutluluğunun artacağını söyledi.
Çiçek, istenen hedefe ulaşılması için ekonomik altyapının da sağlam bir temele kavuşturulmasının zorunlu olduğunu belirterek, asgari müştereklerde birleşerek, siyasi cesaret ve kararlılıkla hareket edilmesi; muhtemel bir kısım olumsuz tepkileri ciddiye almadan, bunlar üzerinde fazla düşünmeden işin doğrusunu yapma zamanının çoktan gelip geçtiğini kaydetti.
Çiçek “Aramızdaki mesafeyi süratle kapatmanın yolu, her alanda köklü reformları bir an evvel ertelemeden hayata geçirmektir” dedi.
“TARİHİ MÜCADELE TAÇLANDIRILDI”
Cemil Çiçek, Kıbrıs Türk halkının; kendi geleceğini belirleme hakkından ödün vermeyeceğine, zorlu ama onurlu mücadelesini sürdürme kararlılığını 27 yıl önce kanıtladığına işaret ederek, 15 Kasım 1983’te KKTC’yi ilan ederek tarihi mücadelesini taçlandırdığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı zorluklar karşısında yılmadan verdiği eşitlik mücadelesinin en değerli eseri olan KKTC’nin Kıbrıs Türk halkının ada üzerinde vazgeçilmez haklarının teminatı olduğunu ifade eden Çiçek, Kıbrıs Türkü’nün direniş gücünün kolay şekilde kırılacağını düşünenlerin nasıl bir yanılgıya düştüklerinin en iyi göstergesinin, KKTC olduğunu kaydetti.
Çiçek, “Bu genç ve dinamik cumhuriyet, bütün engelleme ve ambargolara karşın dimdik ayakta durmayı ve güçlüklere karşı direnmeyi başarmıştır” dedi.
KKTC’nin 27 yılda büyük mesafe kaydettiğini; hükümeti, parlamentosu, bağımsız yargısı, demokratik çoğulcu, insan haklarına saygılı sistemini her geçen gün pekiştirdiğini belirten Cemil Çiçek, şöyle konuştu:
“HER ALANDA DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEK”
“Kurulduğu yıldan bu yana gerek adada gerek Akdeniz’de barış ve istikrarın ana unsuru olmuş, adada adil ve kalıcı bir çözümün de temelini teşkil etmiştir. Bugün ulaşılan gurur verici aşama tabiatıyla milli birlik ve dayanışma ruhunu içinde taşıyan Kıbrıs Türk halkının cesur ve kararlı duruşu sayesinde mümkün olmuştur. Kıbrıs Türkü kökleşmiş demokratik kurumları, donanımlı insan gücüyle kendisini daha ileriye götürecek potansiyeli, enerjiyi ve dinamizmi içinde barındırmaktadır. Anavatan da, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Kıbrıs Türk halkını bu mücadelesinde yalnız bırakmayacak ve her alanda destek vermeye devam edecektir.”
Cemil Çiçek, Türkiye devleti ve hükümetlerinin, Atatürk’ün çizdiği “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi doğrultusunda bölgede kalıcı işbirliği ve istikrarın temini yönünden önemli adımlar attığını ve atmayı sürdürdüğünü anlatarak, yakın coğrafyada barışın teminatı olan Türkiye’nin ikili ve bölgesel girişimlerde strateji geliştiren, çözüm üreten taraf olmaya devam ettiğini kaydetti. Bölgede Türkiye’ye rağmen bir girişimin sonuç getirmeyeceğinin bilinmesinde fayda olduğunu ifade eden Çiçek, dış politikalarının ilk gündem maddelerinin başında gelen Kıbrıs sorununa bakışlarının da bu temel üzerine kurulduğunu söyledi.
Türkiye ve KKTC’nin, ortak milli dava Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için yoğun gayret sarf ettiğine dikkat çeken Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, iki ayrı devlet, iki eşit halk ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi çerçevesinde hep barışı aradıklarını vurguladı.
Bu samimi çabaların, Kıbrıs Türk halkı için haksız şekilde geliştirilen ezberi bozduğunu, çözüm isteyen, statükoya karşı çıkan tarafın gerçekte kim olduğunu görmek, bilmek isteyenlere gösterdiğini anlatan Cemil Çiçek, Kıbrıs Türk halkının 2004’te BM planı referandumunda önemli fedakarlıklar da yaparak “evet” diyerek, çözüm yanlısı politikasını ve dünyayla bütünleşme arzusunu bir kez daha kanıtladığını kaydetti.
“ÇÖZÜME KARŞI OLAN, CEZALANDIRILMASI GEREKEN RUMLARDIR”
Çiçek, çözümü reddeden Rumların ise ödüllendirilerek AB’ye üye yapıldığına dikkat çekerek, “Halbuki bu bayram vesilesiyle bir kez daha ifade etmek isteriz ki, çözüme karşı olan Rumlardır. Süreci aşındıran Rumlardır, cezalandırılması gereken Rumlardır. Eğer bugüne kadar adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşılamadıysa bunun sorumlusu da Rumlardır” diye konuştu.
Kıbrıs Türkü’nün çözüm vizyonuna rağmen cezalandırıldığını, verilen sözlerin yapıcı çaba ve gayretlerine karşın, bu yöndeki gayretlerinin akim bırakıldığını belirten Cemil Çiçek, 3 Eylül 2008’de BM iyi niyet misyonu çerçevesinde kapsamlı müzakerelerin yeniden başlatılmasında ısrarlı olanın da Kıbrıs Türk tarafı olduğunu hatırlattı.
Cemil Çiçek, iki yıldır süren müzakerelerde netice alınması ve kapsamlı çözümün önünün bir an evvel açılması için çaba sarf eden ve getirdiği yapıcı önerilerle iyi niyetini ortaya koyanın da Türk tarafı olduğunu kaydederek, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının BM Genel Sekreteri’nin belirlediği hedef doğrultusunda adada kapsamlı çözüme ulaşılması için yoğun ve samimi çaba gösterdiğini söyledi.
Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu hedeflerin gerçekçi; bunun kilidinin de siyasi irade olduğunu belirten Çiçek, “Lakin bu kilidin anahtarı tek değildir. Bir tarafın iradesiyle hedefe ulaşılması mümkün değildir. Türk tarafı geçmişte olduğu gibi taraflar arasında yaklaşma sağlayabilecek yapıcı ve yaratıcı fikirler sunmuş, güçlü siyasi iradesini çözümden yana ortaya koymuştur” dedi.
“VİCDAN TERAZİLERİNİN AYARINI GÖZDEN GEÇİRSİNLER”
Cemil Çiçek, bu sayede belki de son kez açılan fırsat penceresinin sonsuza kadar böyle kalmayacağını herkesin bir daha anlaması gerektiğini belirterek, “BM parametrelerini aşındırarak, oyalama yöntemleriyle dünyayı kandırmaya çalışan Rum tarafının, Kıbrıs Türkleriyle iyi niyet noktasında aynı kefeye konamayacağını” vurguladı.
Çiçek, eğer meseleye böyle bakan varsa “vicdan terazilerinin ayarını bir daha gözden geçirmesi” gerektiğine işaret etti.
Çiçek, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun BM Genel Sekreteri’nin davetiyle 3 gün sonra New York’ta Rum liderle yapacağı görüşmenin Rum tarafının izlediği yanlış yoldan dönmesine ve çözümün kilidinin açılmasına vesile olması dileğini ifade etti.
Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek; “Türkiye, Kıbrıs Türk tarafı, BM, uluslararası insaf ve vicdan sahibi ve terazisinin ayarı bozulmamış olanların” BM’nin 2010 sonuna kadar çözüm hedefinin mümkün olduğunda mutabık olduğunu söyledi.
2 yıl önce müzakerelerin yeniden başlamasıyla, çözüme ulaşabileceği umudunun doğduğunu kaydeden Çiçek, 40 yıldır devam eden müzakerelerde elde edilen birikim ve Türk tarafının kararlı çabaları sayesinde kat edilen mesafe siyasi iradeyle birleştiği takdirde çözüme ulaşılacağından hiç şüphe duymadıklarını bildirdi.
Çiçek, Rum tarafının bu konuda teşvik edilmesi ve özellikle AB’nin; Türkiye’den adım beklemek yerine bugüne dek yapılan haksızlık ve hukuksuzluğun, tek yanlı tutumun farkında olması ve ilk adımın Rum tarafından gelmesi yönünde çaba sarf etmesi gerektiğini anlattı.
“FATURAYI TÜRK TARAFINA VE TÜRKİYE’YE ÖDETEMEZLER”
Mevcut durumun aşılmasında çözüme “hayır” diyen Kıbrıslı Rumları tek yanlı üye yapan AB’ye önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Cemil Çiçek, “Bu kararı verenler, çözümünü daha da zorlaştırdıkları bir sorunu kendi içlerine ithal etmişlerdir. Bunun faturasını Türk tarafına ve Türkiye’ye asla ödetemezler” diye konuştu.
Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yarın çözüm olacakmış gibi uzlaşma için çaba sarf ettiklerini; öbür taraftan da KKTC’nin her alanda güçlenmesi için çaba sarf ettiklerini kaydederek, yürütülen etkin işbirliğinin, haksız ekonomik ambargolara maruz kalan KKTC’de ekonomi, eğitim, turizm alanlarında önemli mesafeler kat edildiğini anlattı.
Çiçek, halen yapacakları çok şey bulunduğunun da farkında olduklarını kaydederek, “Böylesine anlamlı günde bize düşen lafın doğrusunu söylemek ve işin doğrusunu yapmaktır. Zaman bu zamandır, gün bugündür” dedi.
Son yıllardaki turizm yatırımlarıyla turizmde önemli hedefler yakalandığını, her geçen gün turizm yatırımlarında yeni çabaların söz konusu olduğunu kaydeden Cemil Çiçek, eğitim alanında da aynı şeyin söz konusu olduğunu söyledi.
SU TAŞIMA PROJESİ
Cemil Çiçek, Türkiye hükümetinin öncelikli hedeflerinden birinin, uzun yıllardır gündemde kalan ve hep özlemle bayram ve törenlerde dile getirilen su sorununa kalan kalıcı çözüm bulunması olduğuna işaret ederek, Temmuz’da KKTC’ye deniz altından su taşıma projesi anlaşmasının imzalandığını; ihalenin tamamlandığını, yer tespitinin yapıldığını ve Alaköprü Barajı çalışmalarının fiilen sürdürüldüğünü bildirdi. Çiçek, “Ümit ediyorum en kısa sürede temelini birlikte atma imkanı bulacağız” diye konuştu.
Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, suyun adada depolanması için mukabil barajın ihalesini 2011’de gerçekleştirmeyi düşündüklerini açıkladı.
KKTC’ye kabloyla elektrik nakli ve adanın enerji ihtiyacının ucuz karşılanmasıyla ilgili projenin tamamlandığını açıklayan Çiçek, geriye, KKTC’de yapılması gereken iş ve işlemlerin süratle tamamlanması kaldığını bildirdi.
“KABUK DEĞİŞTİRECEK”
“Böylesine büyük çaplı altyapı projeleri, KKTC’nin ekonomik yönden kabuk değiştirmesini sağlayacak ve refah mutluluğu artıracaktır” diyen Çiçek, ekonomik altyapının da sağlam bir temele kavuşturulmasının istenen hedefe ulaşılması için zaruri olduğunu söyledi.
“TEPKİLERİ CİDDİYE ALMADAN….”
Çiçek, “Bunun için asgari müştereklerde birleşilmesi, siyasi cesaret ve kararlılıkla hareket edilmesi, bu adımlar atılırken, bu kararlar verilirken, mümkün ve muhtemel bir kısım olumsuz tepkilerin de olabileceğini hesaba katarak, bunları ciddiye almadan, bunlar üzerinde fazla düşünmeden işin doğrusunu yapma zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir. Aramızdaki mesafeyi kapatmanın yolu, her alanda köklü reformları bir an evvel ertelemeden hayata geçirmektir” dedi.
Çiçek, sabah saatlerinde kendisini Ercan Havaalanı kavşağında protesto eden eylemcilerle ilgili ise şunu söyledi: "Güney'dekilere benziyor!"